|
|
HİCRİ 15.YIL
Sa'ad,
Kadisiyye savaşının bitiminden sonra orada iki ay kaldı ve ne yapacağı
konusunda Hz. Ömer ile yazışmalarda bulundu. Hz. Ömer, kendisine mektup yazarak
Medain'e yürümesini, kadınları ve çocukları yanlarında büyük bir asker
topluluğu ile birlikte Atik'te bırakmasını, Müslümanların ailelerini korumaya
devam ettikleri sürece bu askerlere bütün ganimetlerden pay ayırmasını emretti.
Sa'ad,
emredileni yerine getirerek Şevval ayının (6 Kasım - 4 Aralık 636) bitmesine
bir kaç gün kala Kadisiyye'den yola koyuldu. Yüce Allah, Fars askerlerinin
yanında bulunanları Müslümanların eline koyduktan sonra, herkese hakları
tastamam ödenmişti.
Müslümanların
ileri kuvvetleri Burs denilen yere başlarında Abdullah bin Mu'temm, Zühre bin
Haviyye ile Şurahbil bin es-Simt bulunduğu halde vardıklarında, Basbuhra
beraberinde kalabalık bir Fars ordusuyla onların karşılarına çıktı. Bunun
üzerine Müslümanlar O'nu bozguna uğratıp Babil'e kadar kaçmak zorunda
bıraktılar. Kadisiyye' den kaçanlarla geri kalan komutanları olan Nahirhan, Raz'lı
Mehran, Hürmüzan ve benzerleri de orada idi ve başlarına Firuzan'ı
getirmişlerdi. Basbuhra da Burs'ta yenilgiye uğramış olarak onların yanına
geldi. Fakat Basbuhra, Zühre'den almış olduğu bir yaranın tesiriyle nehire
düşerek öldü. Basbuhra, bozguna uğrayıp çekilince Burs dıhkanı Bistam gelip
Zühre ile barış antlaşması yaptı ve nehirden geçmek için köprüler yaparak
Babil'de toplananlar konusunda O'nu haberdar etti. Bunun üzerine Zühre de
Sa'ad'a mektup yazıp durumu bildirdi. Daha sonra Sa'ad kendisine Burs'da
yetişerek Zühre'yi ileri kuvvetlerin başında gönderdi. Arkasından Abdullah ile
Şurahbil'i ve Haşim el-Mirkal'ı gönderdi. Onların arkasından da kendisi onları
izledi. Babil'de Firuzan'ın bulunduğu yere onlar da karargah kurdular. Müslüman
ordularının gelmesinden önce Fars komutanlar, "ayrılmadan önce onlarla
savaşalım", diye kararlaştırmışlardı. Aralarında olan çarpışmada
Müslümanlar onları bir daha bozguna uğrattılar. Bunun üzerine Fars askerleri
iki ayrı koldan yola koyuldular. Hürmüzan, Ahvaz tarafına gidip her tarafını
elde edip talan ederken Firuzan da Nihavend tarafına yönelip orayı eline
geçirip yağmaladı. Kisra'nın hazineleri de burada bulunmakta idi. Firuzan
Mahn'i de eline geçirip yağma etti. Nahirhan ile Mehran, Medain'e giderek
köprüyü kestiler.
Diğer
taraftan Sa'ad, Babil'de kaldı. Zühre'yi öncü olarak gönderdi. Zühre'nin önünde
de Leysli Bükeyr bin Abdullah ile Sa'adlı Kesir bin Şihab vardı. Bunlar
Farsların geride kalanlarına yetişebildiler. Yetiştikleri arasında Feyuman ile Ferruran
da vardı. Bukeyr Ferruhan'ı, Kesir de Feyuman'ı Sura denilen yerde öldürdü. Bu
arada Zühre de gelerek Sura'yı aşıp konakladı. Arkalarından Sa'ad, Haşim ve
diğer kuvvetler gelip Zühre'nin olduğu yerde konakladılar. Konakladıkları yer,
Deyr ile Kusa arası bir yerdi.
Zühre
Farslara doğru ilerlemeye başladı. Nehirhan ile Mehran askerlerinin başına
Şehriyar'ı bırakmışlardı. Zühre, onların savaşmak üzere inmelerini isteyince
çarpışmak üzere meydana çıktılar. Şehriyar ileri atılarak teke tek çarpışmak üzere
er diledi. Zühre O'nun karşısına A'recli Ebu Nubate Nail bin Caş'am'ı çıkardı.
Ebu Nubate, Temim-oğulları kahramanlarından idi. Şehriyar da Ebu Nubate de çok
sağlam yapılı idi. Şehriyar, Nail'i görünce, göğüs göğüse çarpışmak amacıyla
mızrağını bıraktı. Ebu Nubate de aynı amaçla mızrağını bıraktı. Her ikisi de
kılıçlarını kınlarından çekerek vuruşmaya başladılar. Derken göğüs göğüse
gelmişken, ikisi de binekleri üzerinden düştü. Şehriyar, adeta bir deve gibi
Ebu Nubate'nin üstüne yıkıldı. Baldırıyla onun üzerine bastırarak hançerini
eline aldı ve zırhının iliklerini açmak isterken, parmağı Nail'in ağzına girdi.
Nail parmağını ısırıp kırdı. Şehriyar'da bir parça halsizlik görünce hemen
fırsatını bulup O'nu yere yıktı, arkasından göğsünün üzerine oturup hançerini
eline aldı ve zırhını karın bölgesinden açarak ölünceye kadar karnından ve
böğürlerinden hançerini saplayıp durdu. Nail O'nun atını, bileziklerini ve
üzerindeki diğer değerli eşyaları aldı. Şehriyar'ın askerleri ise bozguna
uğrayıp dört bir tarafa dağıldılar. Zühre Sa'ad'ın gelişine kadar Kusa'da
ikamet etti. Sa'ad gelince Nail'i, -Şehriyar'ın silahlarını kuşandırarak,
bileziklerini taktırıp kadanasına da bindirerek- Sa'ad'in huzuruna çıkarıp
takdim etti ve O'na ele geçirdiği her şeyi ganimet olarak verdi. Böylelikle
Nail, Irak bölgesinde kendisine bilezik giydirilen ilk A'recli olmuş oldu.
Sa'ad
da burada bir kaç gün kaldı ve İbrahim (A.S.) Meclisi'ni ziyaret etti.
Bu
olayların on altıncı yılda geçtiği de söylenmiştir.
BİR SONRAKİ
SAYFA İLE DEVAM ETMEK İÇİN AŞAĞIDAKİ İSME TIKLA
''ATİKE'' ve
BATI'DA ''YAKIN MEDAİN'' DİYE BİLİNEN BEHÜRESİR