ŞAFİİ el-UMM

USÜL

 

SİYAKI, MANASINI AÇıKLAYAN AYETLER

 

İmam Şafii şöyle dedi: Allah (c.c) şöyle buyurdu: "Onlara, deniz kıyısındaki kasabanın durumunu sor. Hani onlar cumartesi gününe saygısızlık gösterip haddi aşıyorlardı. Çünkü cumartesi tatili yaptıkları gün, balıklar meydana çıkarak akın akın onlara gelirdi, cumartesi tatili yapmadıkları gün de gelmezlerdi. İşte böylece Biz, yoldan çıkmalarından dolayı onları imtihan ediyorduk." [Araf, 7/163]

 

İmam Şafii (Allah rahmet etsin) şöyle dedi: Allah (c.c) bu ayette, önce onlara deniz kıyısındaki kasabanın durumunu sormalarını emrettiğini bildirmiş; sonra da, "Hani onlar cumartesi gününe saygısızlık gösterip haddi aşıyorlardı." buyurmuştur. Bu ayet gösteriyor ki Allah, kasaba halkının durumunu sormalarını emretmiştir; çünkü kasaba halkı, cumartesi veya başka bir gün yasakları çiğner ve yoldan çıkar. Allah bununla, yoldan çıkmaları sebebiyle denediği kasaba halkının yasakları çiğnediklerini kastetmiştir. (Kasaba'dan kasıt kasaba halkıdır, şehir değildir)

 

Allah (c.c) şöyle buyurdu: "Zalim olan nice beldeyi kırıp geçirdik; arkasından da nice başka topluluklar vücuda getirdik. Azabımızı hissettiklerinde bir de bakarsın ki oralardan (azap bölgesinden) kaçıyorlar." [Enbiya, 21/11-12]

 

İmam Şafii şöyle dedi: Bu ayet de mana bakımından önceki ayet gibidir. Allah nice kasabaları kırıp geçirdiğini zikretmiştir. Ancak "zalim olan" beyanını zikredince, -dinleyenler için- zalim olanın, kasabaların zulmetme imkanı olmayan evleri değil de halkı olduğu anlaşılmıştır. Allah, o kasabalardan sonra var ettiği milletleri ve onların helak sırasında ilahi azabı hissetmelerini zikredince de, kesinlikle kavranılmıştır ki azab, ancak azabı bilen insanoğulları içindir.

 

Sonraki için tıkla:

 

LAFZI, ZAHİRİNE DEĞİL DE BATININA DELALET EDEN AYETLER