ŞAFİİ el-UMM

USÜL

 

KOCASININ ÖLÜMÜ DOLAYISIYLA İDDET BEKLEYEN KADININ SAKINMASI GEREKEN HALLER

 

Allah (c.c) şöyle buyurdu: "İçinizden ölenlerin geride bıraktıkları eşleri, kendi kendilerine dört ay on gün (iddet) beklerler. Sürelerini bitirince artık kendileri için meşru olanı yapmalarında size bir günah yoktur. Allah, yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır." [Bakara, 2/234]

 

Allah, kocası ölen kadınların, bekleyeceği iddeti (süreyi) bitirdiklerinde, kendileri hakkında, iyilikle ne isterlerse yapabileceklerini zikretmiştir. Ama iddet bekleme sürecinde sakınmaları gereken bir şeyolduğunu zikretmemiştir.

 

Ayetin zahirine göre, iddet bekleyen kadının evinde oturarak evlenmemesi gerektiğini zikretmiştir. Bu Kitap ile sabittir.

 

Ayet, iddet bekleyen kadının hem evlenemeyeceğini, hem de iddet öncesi kendisi için mubah olan koku sürünme ve süslenme gibi başka şeylerden de sakınması gerektiğini ifade edebilir.

Resulullah (s.a.v) kocasının ölümü dolayısıyla iddet bekleyen kadının koku sürünme gibi şeylerden kaçınmasını emredince, bu durumda sünnetin emri gereği koku ve benzeri şeylerden uzak durulması gerekmiş oldu. Evlenmemesi ve kocasının evinde oturması, Kitap ve -sonra da- sünnetle sabit olmuş oldu. Burada sünnet, kadının iddet beklerken nelerden ve nasıl kaçınacağını açıklamasıdır ki başka yerde yüklendiği misyonu yüklenmiştir: Tıpkı namazı, zekatı ve haccı açıkladığı gibi ... Aynı zamanda bu, hakkında Kur'an nassı bulunmayan konularda Hz. Peygamber (s.a.v)'in hüküm koyduğunu ifade eder.

 

Sonraki için tıkla:

 

HADİSLERDEKİ İLLETLER