MENİ MESELESİNDE REBİ
BİN SÜLEYMAN'IN MUHAMMED BİN ABDULLAH BİN ABDULHAKEM'E REDDİYESİ
İmam Şafii (Allah rahmet
etsin) şöyle dedi: Meni temizdir.
Ben de dedim ki: Hz.
Aişe hadisinde Resulullah (s.a.v), elbisesini, üzerindeki meniyi
ovaladıktanlçitiledikten sonra giyer ve onunla namazını kılardı.
Dedi ki: Hz. Aişe' den
şöy le geldiği nakledilmiştir: Elbisenin üzerindeki meniyi ovaladı ve yıkadı.
Dedim ki: Şafii,
hafızların şöyle dediklerini iddia etti: Meninin yıkandığını söyleyen hadisin
sabit olmayacağı, hadis sabit olsa da ovalamayı reddetmediği, aynen mesh yapma
hakkı olan kişinin ayaklarını yıkamasıyla mesh hakkının sakıt olmadığı gibi ...
Mesh etme hakkı olan kişi için ayaklarını yıkasa da, mesh etse de caiz olur.
Aynı şekilde de meniyi ovalamakla caiz olduğu gibi yıkamakla da namaz caiz
olur. Bunlardan hiçbiri diğerine alternatif değildir. Hadis şöyle geldiği
zaman: "Hz. Aişe, Resulullah (s.a.v)'in elbisesi üzerindeki meniyi
ovaladıktan sonra, o onunla namaz kılmıştır." İbn Abbas ve Sa'd b. Ebi
Vakkas, meniyle ilgili şöyle diyorlar: Elbiseye temas eden meni eğer yaşsa
silinir. Ama kuru ise ovulur.
Birisi de şöyle dedi:
Meniyi elbise üzerinden uzaklaştır. Çünkü meni, sümük ve tükürük gibidir.
Biz, Resulullah (s.a.v)
ve sahabilerden gelen habere dayanarak meninin temiz olduğunu söyledik.
Resulullah (s.a.v)'den bir konuyla ilgili haber geldikten sonra hiç kimsenin
kendisini bundan müstağni sayma hakkı yoktur. Ve herkes gelen habere teslim
olmak mecburiyetindedir.
Meninin temiz olduğu
meselesi için kullandığımız delilerden biri de Allah (c.c)'ın, Adem'in
yaratılışını iki temizle başlatmış olmasıdır: Bunlar da su ve çamurdur. Allah
(c.c)'ın, peygamberlerini necis bir maddeden yaratması makul bir durum
değildir.
Şöyle diyebilirsin: Meni
rahime yerleştiğinde alaka şeklinde yerleşmektedir. Alaka da kandır, kan da
necistir. Mahlukat da bu kandan yaratılmıştır.
Sana şöyle denilir:
Muhakkak Allah (c.c) meniyi alaka yaptığında onun necis olduğunu; onu önce et
parçası, sonra da kemik haline getirdiğini söylüyorsun. Bu süreç içinde
alakanın necis olduğunu var saysak bile, bu işlem neticesinde onun
helalolduğunu ve temizlendiğini kabul etmemiz gerekir. çünkü bu işlem, aynen
üzüm suyunun işlemi gibidir. ilk sıkıldığında helal, sonra bekletilip şaraba
dönüştüğünde haram ve en son sirkeye dönüştüğünde tekrar helalolmaktadır. Ancak
alaka hiçbir surette necis olmaz. çünkü insanın içinde olan ve yaratılış gereği
bir madde, başka bir maddeye dönüşmesi halinde necis olmaz(meni de insanın
içinde değişikliğe uğruyor ve alaka oluyor, fakat temizliği bozulmuyar.). Eğer
buna rağmen bunun necis olduğunu var sayacak olursak, o zaman şu anda insan
içinde mevcut olan kan ve kanın dışındaki necis maddelerden dolayı beslenmesi
ve bünye gelişimi necis üzere olmaktadır. Bu konuyla ilgili durum, zikri geçen
hadisler doğrultusunda böyleyken kişiye düşen şey, teslimiyettir. Şöyle
dememesi gerekir: "Niçin?" "hayır," "olmaz,"
"nasıl ?"
Muvaffakiyet, Allah'ın
yardımı ile olur.
Şöyle diyecek olursan:
Meni, özünde temiz olsa da çıkış yolu itibariyle necistir. çünkü onun çıkışıyla
idrarın çıkışı aynıdır. Ayrıca şöyle diyorsan: Yumurta tavuktan çıktıktan sonra
yıkanmadan onu üzerime alıp onunla namaz kılmam halinde namazım caiz olmaz.
Üzerinde kan varsa onu yıkamak gerekir. Üzerinde kan veya necis olan herhangi
bir şeyolmadan çıkarsa, temiz sayıldığından onu yıkamak gerekmez. Bu, eğer
çıktığı yer temizse hüküm böyledir.
Bu kişiye denilecek şey,
Allah muvaffak etsin. Bizim asıl konumuz meniyle ilgilidir. Ve konuyla ilgili
Nebi (s.a.v)' den gelen haberler şöyledir:
Hz. Aişe, Resulullah
(s.a.v)'in elbisesi üzerinde olan meniyi ovaladıktan sonra Resulullah (s.a.v)
onunla namaz kılmıştır. Ve idrarın çıktığı yerden meninin çıktığı bilinen bir
durumdur. Bu; Aişe, İbn Abbas, Sa'd b. Ebi Vakkas ve herkes tarafından bilinir.
Allah'ın kudretiyle necis olan bir şeyin çıktığı yerden temiz olan bir şey
çıkmaktadır. Allah (c.c) şöyle buyuruyor:
"Zira size, onların
karınıarındaki fışkı ile kan arasından (gelen) içenlerin boğazından kolayca
geçen halis bir süt içiriyoruz." (Nahl, 66) Bununla, Allah (c.c),
kudretiyle iki necisin arasından temiz bir gıda çıkarttığının haberini vermiştir.
Şöyle dersen: Bu iki
şeyin, kan ve fışkının arasından süte değmeyecek şekilde çıkartma kudreti
vardır.
Denir ki: O zaman sen,
Allah'ın haber verdiğinin manasını iptal etmiş olursun. O da, iki necis
arasından temiz bir maddeyi çıkartmasıdır. Eğer durum senin dediğin gibi
olsaydı, hayrete düşecek bir durum kalmazdı. Allah (c.c) her şeye kadirdir.
Ebu Muhammed Rebi' b.
Süleyman dedi ki: Ona şöyle denir: Sen, kişinin burnunun kanaması halinde;
kişi, kanayan bumunu yıkadıktan sonra kan kesilirse, burnunun içini yıkamamış
olsa da namazını kılmasında beis olmadığını iddia ediyorsun. Baş merkez olup
sümük, kanın çıktığı yerden çıksa da temiz olduğunu herkes kabul eder. İşte
meni de idrarın çıkış yerinden çıkmasına rağmen necis değildir. Aynen kanın çıktığı
yerden sümüğün çıkmasına rağmen necis olmadığı gibi ...
Kişinin kusmuğu
necistir. Kişi kustuktan sonra mazmaza yapar ve sonrasında sümkürür veya
tükürürse, tükürüğü temizdir. Dikkat edilirse, tükürük necis bir şeyin çıktığı
yerden çıkmaktadır. Kişi kustuktan sonra mazmaza yapmış olsa da, su kusmuğun
çıktığı yere kadar yetişmemektedir.
Aynı şekilde meni,
idrarın çıktığı yerden çıkmasına rağmen necis değildir. çünkü kişi idrardan
sonra eğer kamışı içinde idrar kalıntısı kalmışsa, onu yıkama imkanı yoktur.
Resulullah (s.a.v)'den şöyle rivayet edilmiştir: Tükürüğünü elbisesiyle
temizlemiştir. Eğer tükürük necis olsaydı öyle yapmazdı.
Şayet tükürüğün midenin
başından insanın ağzına geldiğini iddia ederse ...
Ona şöyle denir: Kişinin
karnı içindeki gözükmeyen şeylerin tamamının hükmü temizdir. Aynen bedenin
içindeki kan ve benzerlerinın hükmü gibi ... Eğer bunlar bedenden ayrılırlarsa,
hükümleri necis hükmüne dönüşür. Onun için içerde gözükmeyen yerde olan madde,
dışarıda olana kıyas edilmez.
Yaratılmışın içinde
olanın hükmü taharet hükmündedir. İdrarın çıkış yerinin gözükmeyen kısmı da bu
kapsam dahilinde olup, kişinin, idrarının çıktığı yer olan kamışının gözükmeyen
yerini yıkama imkanı olmadığından dolayı temiz hükmünde değerlendirilir. Kişide
olan ve bedeninin iç kısmında olduğu için yıkama imkanı söz konusu olmadığından
onunla beraber namaz kılmasında beis yoktur. Bu da kişide olup yıkama imkanı
olmayan maddelerin temiz olduklarına delalet eder.
Kişinin burnu
kanadığında burnunun iç tarafı ya da kustuğunda boğazının iç tarafı yıkaması
mümkün olmayan yerler oldukları için temiz hükmündedirler.
Meni temizdir. Meninin
çıktığı yer içerde olup yıkama imkam olmadığı için temizdir. Tevfik
Allah'tandır.
Rebi' şöyle dedi: İmam
Şafii yanında/ona göre meni, temiz hükmündedir.
Sonraki için tıkla:
ERKEĞiN AY
HALİNDE OLAN EŞİNE CiNSİ MÜNASEBET AÇISINDAN UZAK KALMASI VEYA YAKLAŞMASININ
HÜKMÜ