ŞAFİİ el-UMM

ZEKAT

 

AĞAÇ MEYVESİNİN ZEKATI

 

[807] Bize Rebi' anlattı: Ona Şafii, ona Malik, ona İbn Şihab, ona Said b. Müseyyeb şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (s.a.v.) Hayber'i fethettiği zaman Hayber Yahudilerine dedi ki: "Sizi yüce Allah'ın koyduğu kural ile baş başa bırakıyorum. Şöyle ki: Yıllık hurma üretiminiz bizimle sizin aranızda eşit paylaşılacaktır."

 

Dedi ki: Rasulullah (s.a.v.), Abdullah b. Revahayı Hayber Yahudilerinin hurmalarının miktarını dalında tahmin etmek üzere gönderirdi, Abdullah b. Revaha tahmini yaptıktan sonra onlara şöyle derdi: Eğer isterseniz siz satın alın, yoksa ben alacağım. Onlar da payını alırlardı.

 

[808] Bize Rebi' anlattı: Ona Şafii, ona Malik, ona İbn Şihab, ona da Süleyman b. Yesar anlattı ki: Rasulullah (s.a.v.), Abdullah b. Revahayı Hayber'e gönderirdi ki, kendisi ile Yahudilerin hurma payını tahmin etsin.

 

Şafii (Allah'ın rahmeti ona olsun)şöyle dedi: Abdullah b. Revaha mülkiyeti Rasulullah'a (s.a.v.) ve insanlara ait olan hurmalığın ürünlerinin miktarını daha dalında iken tahmin ediyordu. Hiç kuşkusuz (Allah'ın izniyle) onun tahminine razı oluyorlardı. Tahmini gerçekleştirdikten sonra onları muhayyer bırakıyordu, olgun hurma olarak tahmin ettiği miktarın yarısını kendisine vermeleri ve bağın ürünleriyle birlikte kendilerine bırakmaları yahut tahmin edilen kısmı kendilerine ayırıp bağı ürünleriyle birlikte ona bırakmaları hususunda serbest bırakıyordu. Zekat toplama işi ile görevlendirilen kimseler, kendileriyle ilgili olarak yaptıklarının kabul edilmesine pek istekli olurlardı. Bu iş için çağırılan mülk sahipleri de yaptıklarının kabul edilmesini isterlerdi. Eğer bir kimse, zekat toplama memurunun aleyhine olacak şekilde ürün tahmininde bulunsa ve onu muhayyer kılsa bu tahmin geçerli olur.

 

Şafii (Allah'ın rahmeti ona olsun)şöyle dedi: Kendilerinden hurma ve üzümün sadakasının (zekatının) karışık olarak alındığı kişilerden bazıları ile ilgili bu işlem akıl baliğ oldukları için caiz iken bazıları için de caiz olmaz; çocuk, ahmak, bunak ve hazır olmayan kimse gibi. Zekat alma hakkına sahip olup da kendisi için dalında ürün tahmini yapılanlar ile daha çok olmak üzere mal sahibi olanlar için bir tahmin edici gönderilmişse, eğer mal sahibi akıl baliğ biri ise ürünü tahmin etmesi caiz olur. Tahminde bulunan kişi tahmin işleminden sonra onu muhayyer bırakır, o da kendisi için olanı tercih ederse, bu davranışı caiz olur. Çünkü İbn Revaha da böyle yapıyordu. Aynı şekilde onları muhayyer bırakmasa, bu sefer dediğine razı olurlar. Ama hazır bulunmayan ve vekili de bulunmayan mal sahibi ve ahmak kimse, ne muhayyer bırakılır ne taksime razı olması istenir. Benim tercihim bir bahçenin ürününün tahmini için tek bir tahmincinin gönderilmemesi yönündedir. Bana göre tahmin edici olarak iki kişinin gönderilmesi daha iyidir. Ürünü dalında tahmin etme işinden başka işlerde birbirlerine destek olan iki kişi gibi düşünmek lazım.

 

Şafii (Allah'ın rahmeti ona olsun)şöyle dedi: Rasulullah'ın (s.a.v.) Abdullah b.

Revaha'yı yalnız başına ürün tahmin etmeye gönderdiğine ilişkin hadis münkatidir.

Rasulullah'ın (s.a.v.) Abdullah ile birlikte başka birini de gönderdiği rivayet edilmiştir. Ayrıca Rasulullah'ın Abdullah ile birlikte başka birini gönderdiği halde ismini zikretmemiş olması da mümkündür. Hadiste sadece Abdullah b. Revaha'nın isminin zikredilmesi onun ilk ve öncü olmasından kaynaklanıyor olabilir. Her halükarda muamele ve öşür tespitinde iki veya daha fazla kişinin görevlendirilmesi bana göre daha uygundur.

 

Bazıları mahkemede bir hakimin görevli olması caiz olduğu gibi, ürün tespiti için bir kişinin görevlendirilmesi de caizdir demişlerdir. Eğer olgunlaşmış hurmaların miktarını bilemezsek tahmin sırasında belirlenen miktarı esas alarak öşürü almamız caiz olur. Bir kimsenin elde ettiği üründen yitik olanlar, henüz taze iken yenilenler veya kuruduktan sonra yok olanlardır ki bunun için de önceden sayılmamış olmaları gerekir.

 

Şafii (Allah'ın rahmeti ona olsun)şöyle dedi: Eğer mal sahipleri, bütün ürünü saydıklarını ve dalında yapılan tahminin aleyhlerine olacak şekilde fazla tespit edildiğini söyleseler, bu dedikleri yemin etmeleri şartıyla kabul edilir. Eğer mal sahipleri: Yapılan tahminde, kendilerinin aleyhine olan miktarda eksiklik vardır deseler, bu takdirde ellerindeki olgun hurmalardan ikrar ettikleri fazlalık alınır. Bu ise bu konuda belirlenen kıymete muhaliftir. Çünkü ürün tahmini yapıldığı gün, fiyatın belirlenmesini sağlayacak pazar henüz kurulmamıştır. Çünkü malın değeri pazar kurulduğu gün belirlenir. Nitekim zekat malının telef olması gibi ürünün telef ve yok olması da mümkündür. Önemli olan bu itlafın onların eliyle gerçekleşmemiş olmasıdır. Mesela onların farkına varamadıklard)!!" hırsızlık gerçekleşmiş olabilir. Yine hurmalık susuzluk ve başka bir sebepten dolayı zarar görmüş olabilir.

 

Şafii (Allah'ın rahmeti ona olsun)şöyle dedi: Hurma ve üzüm ağaçlarından başka bir meyve ağacından zekat olarak bir şeyalınmaz. Rasulullah (s.a.v.) bu ikisinin (meyvesinin) zekatını almıştır, çünkü bunlar azık mesabesindedirler. Yine pamuktan da zekat alınmaz. Zeytinin zekatının verilmesinin gerektiğine dair bir şey bilmiyorum, çünkü zeytin, kendi başına yenmez, ekmeğe katık yapılarak yenir. Aynı durum ceviz ve badem gibi katık sayılan, kuru oldukları için de depolanan şeyler için de geçerlidir. Çünkü bunların tümü meyvedir. Ayrıca Hicaz'da bunların azık olarak yendiğine dair herhangi bir şeyi alimlerden duymadık.

 

Şafii (Allah'ın rahmeti ona olsun)şöyle dedi: Tarladaki ekinin, biçilmeden miktarının tahmini yapılamaz. Çünkü ekin tarlada belli olmaz ve ayrıca miktarını bilmek için çok engel vardır. Hurma ve üzümde yapılan tahminin isabet oranını burada tutturmak için de yeterli deneme söz konusu değildir. Ayrıca rivayet de sadece hurma ve üzüm için varit olmuştur. Belirttiğim özelliklerden dolayı hurma ve üzümden başkası (başka meyve ağaçları) bu kategoriye girmez.

 

Sonraki için tıkla:

 

EKİNLERİN ZEKATI