SADAKA / ZEKAT NASIL
SAYILIR VE ONA NASIL AYIRT EDİCİ ALAMET VERİLİR?
Bize er-Rebi' haber verip
dedi ki: Bize Şafii haber verip dedi ki: Amcam Muhammed b. el-Abbas'ın yanında
hazır bulundum. Onun huzurunda zekatlar toplanıyordu. O da ağılların
hazırlanması için emir veriyor, ağıllar hazırlanıyordu. Birtakım kimselere pay
sahibi olanları yazılmasını emrederdi. Sonra ağılların biraz berisinde bir
takım kimseler duruyor, sonra koyunlar, adamlar ile ağıllar arasında
salınıyordu. Koyunlar birer ikişer hızlıca geçerken onları sayan kimselerin
elinde işaret ettiği bir asa bulunurdu. Bu kişi de Muhammed b. el-Abbas ile
beraberindeki mal sahibinin önünde bu koyunları sayardı. Eğer yanlış yaparsa
sayımı tekrarlamasını emrederdi. Ta ki her ikisi sayı üzerinde ittifak edince,
bu sefer mal sahibine hazır ettiği koyunların dışında koyunlarının olup
olmadığını sorduktan sonra ona düşen zekatı alırdı. Zekat olarak aldıklarını
damgaya götürür ve zekat malı damgasıyla o koyunları damgalardı ki bu da
üzerine aziz ve celil "Allah" adını yazarak yapıyordu. Koyunlara
kulaklarının dibine, develere de uylukiarına mühür vurulurdu. Sonra bu zekat
malları, ağıla götürillür ve nihayet toplam olarak alınanlar sayılır, sonra da
bunları uygun göreceği miktarda dağıtırdı.
Şafii (Allah'ın rahmeti
ona olsun) dedi ki: İşte zekat tahsildarının böyle yapmasını müstehab
görüyorum.
[855] Bize er-Rebi'
haber verip dedi ki: Bize Şafii haber verip dedi ki: Bize Malik, Zeyd b.
Eslemden haber verdi. Onun babasından rivayetine göre babası, Ömer b. el-Hattab
(r.a.)'a dedi ki: Binekler arasında kör bir deve var, o: Bu kör deve cizye
develerinden mi yoksa zekat develerinden mi? diye sordu. Eslem:
Hayır cizye
develerindendir, dedi. Ömer: O halde onun üzerine cizye damgası olsun dedi.
Şafii (Allah'ın rahmeti
ona olsun) dedi ki: Bu, Ömer (r.a.)'ın biri cizye damgası biri zekat damgası
olmak üzere iki ayrı damga vurduğuna delildir. Biz de bu kanaatteyiz.
Sonraki için tıkla:
SADAKANIN
(ZEKATIN) DAHA FAZLA VERİLMESİ