ŞAFİİ el-UMM

SALAT

 

NAMAZDA NİYET

 

İmam Şafii (Allah rahmet etsin) şöyle dedi: Allah (c.c) namazları farz kılmıştır. Resulullah (s.a.v) de namazın vaktini, rekat sayısını ve her namaz için ne yapılması gerektiğini beyan etmiştir. AyrıcaAllah (c. c), bazı namazların farz, bazılarının da nafile olduğunu beyan ederek Nebi (s.a.v)'e hitaben şöyle buyurmuştur.

 

"Gecenin bir kısmında da uyanarak sana mahsus fazla bir ibadet olmak üzere teheccüd namazı kıl ki, Rabbin seni Makam-ı Mahmud'a ulaştırsın." (İsra, ı 7/79) Bu emri -daha Sonra- Resulullah (s.a.v) açıklayarak -en doğrusunu Allah bilir- namazların hangisinin farz, hangisinin nafile olduğunu beyan buyurmuştur. Farz namazlar; vakti belli olan namazlar olup yerini başka namazlar doldurmayan ve mutlaka namaz kılacak kişinin farz niyetiyle eda etmesi gereken namazdır.

 

İmam Şafii (Allah rahmet etsin) şöyle dedi: Farz namazı kılacak kişinin kılacağı namazı; mutlaka vakit girdikten Sonra, taharet üzere, söz konusu namaz için niyet ederek ve tekbir alarak kılması gerekir. _Bu sayılan maddelerden herhangi birini terk etmesi halinde namazı geçerli olmaz.

 

İmam Şafii (Allah rahmet etsin) şöyle dedi: Namaz için alınan niyet, tekbir yerine geçmez. Niyetin geçerli olması için mutlaka tekbirle beraber alınması gerekir. Tekbirden önce veya tekbirden Sonra alınmaz. Niyet edip namazı kılmak üzere kalkan bir kişi, tekbir almayı unutur yahut başka bir sebepten dolayı terk eder ve daha Sonra tekbir alıp namazını kılarsa, kılmış olduğu bu namaz geçerli sayılmaz. Aynı şekilde eğer kişi, belirli bir namaz kılmak kastıyla niyet ettikten Sonra söz konusu niyetinden vazgeçip başka bir namaz eda etmek için niyet ederse, -kılmak için niyet ettiği namazın o vaktin namazı yahut geçmiş vaktin namazı olması fark etmeksizin- namazı geçerli olmaz. Bu, kılacağı namazı ayniyle/hangi namaz olduğunu olduğu gibi tayin etmediğinden dolayıdır. Namaz, net olarak hangi namaza niyet ettiyse ona niyet edip şüpheden uzak kalmadan ve niyette başka bir namazı onunla karıştırmadan kılınmazsa geçerli olmaz. Eğer kişi, bir namazı kaçırırsa ve kaçırdığı namazın öğle namazı mı yoksa ikindi namazı mı olduğunu tayin etmeden kaçırdığı namaz için niyet edip tekbir alırsa da namazı geçerli olmaz. Bu, niyetiyle tayin edilmiş belirli bir namazı kastetmediği için böyledir.

 

İmam Şafii (Allah rahmet etsin) şöy le dedi: Bunun için şöy le dedik: Eğer kişi kaçırmış olduğu namazın hangi namaz olduğunu tayin edemiyorsa, her namazı kılacağı zaman kaçırmış olduğu namaz için niyet ederek beş vakit namaz kılar. Eğer iki namaz vakti kaçırmış ve hangi namazlar olduğunu biliyorsa, niyet edip birisine başladıktan sonra hangisine niyet ettiğine dair şüpheye düşerse, iki namazı da geçerli olmaz. çünkü namazının geçerli olması için hangi namaza niyet ettiğini net bir şekilde tayin etmiş olması gerekir.

 

İmam Şafii (Allah rahmet etsin) şöyle dedi: Eğer kişi kılmak istediği namaza niyet edip başladıktan sonra yapmış olduğu niyetten başka niyete gider ve namazı kılmaya devam ederse, namazına zararı olmaz. çünkü namaza girişinde namazı caiz kılacak niyetle giriş yapmıştır. Namaza niyetle girdikten sonra yapmış olduğu niyetten başka niyete gitmesi namazı fasit etmez. Namazda söz konusu niyetten ayrılmaması halinde uygulama geçerli kalır.

Eğer kişi namaza niyetle girdikten sonra niyeti kılmış olduğu namazdan başka bir namaza yahut namazdan ayrılmak için değiştirmesine rağmen namazdan çıkış yapmaz, daha sonra da niyetini geri alırsa, niyeti değiştirdiği andan itibaren namazı fasit olmuş olur. Bu durumda da söz konusu namazı iade etmesi gerekir. Aynı şekilde namaza niyetle girdikten sonra içinden, "Bu niyetle devam mı, yoksa terk mi edeyim?" diye geçirse; eğer namaza girişte yapmış olduğu niyetten ayrılmışsa namazı fasit olur. Ama namaza girişinde net bir şekilde niyet ettikten sonra niyetini niyet ettiğinden başkasına hamletmez (çünkü niyeti her an zikretmek zorunda değildir) ve daha sonra namaza girişinde niyeti hususunda şüpheye düştükten sonra amel etmeden önce hatırlarsa namazı geçerli olur. Burada sözü edilen amel, kıraat yahut rükü yahut sücuttur. Söz konusu şüpheyle beraber secdeye varıp başını kaldırır ve secdeye bir daha varırsa bu fiili amel olmuş olur. Niyetinde şüphesi olarak sözü edilen amel cinsinden bir amel işlerse namazını iade eder. Ama amel gerçekleşmeden önce hatırlarsa namazı geçerli olur.

 

Bir niyetle namaza giriş yaptıktan sonra niyetini başka bir namazı eda etmeye çevirirse, namaz, -nafile yahut farz namazı olması fark etmeksizinniyetini çevirdiği namaz için sayılır. Ve ilk niyet edip giriş yaptığı namaz geçerli olmaz. çünkü niyeti ondan çevirerek başka namaza hamletmiştir. Ayrıca daha sonra niyetini çevirdiği namaz da geçerli olmaz. Ona niyeti çevirmesi kafi gelmez. Çünkü girişte ona niyetle başlamamıştır.

 

Kişinin hangi namazı kılacağını net bir şekilde tayin etmeden önce tekbir getirmesi halinde namazı geçerli olmaz. Çünkü bu davranışıyla hangi namazı eda edeceğini niyetiyle netleştirmeden namaza başlamış sayılır.

 

Öğle ve ikindi namazlarını kaçıran kişi, kalkıp öğle namazını eda edeceği zaman öğle ve ikindi namazları için beraber niyet etmesi halinde her iki namaz geçerli sayılmaz. Çünkü öğle namazı için de ikindi namazı için de niyeti netleştirmemiştir.

 

Kişi hangi namazı kaçırdığını net bir şekilde bilmediği namaz kalkıp niyet ederek tekbir alması söz konusu namazı eda etmiş sayılmaz. Ta ki kaçırmış olduğu namazın hangi namaz olduğunu tespit edinceye kadar.

 

Sonraki için tıkla:

 

NAMAZA GİRMEK İÇİN ALINAN TEKBİR