ŞAFİİ el-UMM

SALAT

 

İMAMIN KONUŞMASI VE SELAMDAN SONRA OTURMASI

 

Bize Rebi', İmam Şafii'nin şöyle dediğini haber verdi: Bize İbrahim b. Sa'd, İbn Şihab'dan şöyle haber verdi: Bana Hint binti Haris b. Abdullah b. Ebi Rebia, Nebi (s.a.v)'in zevcesi Ummu Seleme'nin şöyle dediğini nakletti: "Resulullah (s.a.v) namazını bitirip selam verince kadınlar kalkardı. Ama Resulullah (s.a.v) bulunduğu yerde kısa bir süre otuımaya devam ederdi."

 

İbn Şihab şöyle dedi: Resulullah (s.a.v)'in bu oturuşunun-en doğrusunu Allah bilir- sebebi, erkek cemaatin dağılıp kadınlara yetişmeden kadınların dağılmalarını sağlamak içindir. Tahric: Buhari, Ezan 1/272 no: 849.

 

Bize Rebi', İmam Şafii'nin şöyle dediğini haber verdi: Bize İbn Uyeyne, Amr b. Dinar'dan, Ebu Ma'bed'den, İbn Abbas'ın şöyle dediğini haber verdi: "Ben, Resulullah (s.a.v)'in namazının bittiğini, tekbirinden anlardım. " Tahric: Buhari, Ezan 1/270-271 no: 841; Müslim, Mescidler 1/410; Müsned el-Hamidi, 1/225.

 

Amr b. Dinar şöyle dedi: Bunu daha Sonra Ebu Ma'bed'den zikredince şöyle dedi: "Ben bunu söylemedim." Amr şöyle dedi: "Hayır, bunu bana söyledin." Dedi ki: O, İbn Abbas'ın en sadık kölelerindendi.

 

İmam Şafii (Allah rahmet etsin) şöyle dedi: Öyle zaıınediyorum ki, sanki ona bunu söyledikten Sonra onu unuttu.

 

Bize Rebi', İmam Şafii'nin şöyle dediğini haber verdi: Bize İbrahim b. Muhammed şöyle haber verdi: Bana Musa b. Ukbe, Ebu Zübeyir'in Abdullah b. Zübeyir'i şöyle derken duyduğunu söyledi. "Resulullah (s.a.v) namazını bitirip selam verdikten sonra yüksek sesle şöyle derdi: "Allah'tan başka ilah yoktur. Tektir. O'nun ortağı yoktUl~ Mülk O 'nundur, hamd O 'nadır. Ve O, her şeye kadirdir. Bizim güç ve kudretimiz ancak Allah (c. c) iledir. O 'ndan başkasına ibadet etmeyiz. Nimet, fazı ve güzel se na O 'nundur. Allah 'tan başka ilah yoktur. Kafirler istemese de (onlara rağmen) dindeki ihlasımız O 'nadır. " Tahric: Müslim, Mescidler 1/416, no: 141/594.

 

İmam Şafii (Allah rahmet etsin) şöyle dedi: Bu uygulama, me'muma değil de imam için mubahtır.

 

Dedi ki: Herhangi bir imamın, zikri geçen duayla yahut başka bir şeyle alenen veya gizli şekilde dua etmesi güzeldir. Ben, imam ve cemaat için, Allah'ı zikretmelerinin gizli ve namazdan çıktıktan sonra olmasını tercih ederim. Ancak kendisinden öğrenilmesi gereken bir imamsa, bu istisnai durum olduğundan dolayı söz konusu zikri alenen yapar ki, cemaat ondan öğrensin. Allah (c.c) şöyle buyuruyor: "De ki: "(Rabbinizi) ister Allah diye çağırın, ister Rahman diye çağırın. Hangisiyle çağırırsanız çağırın, nihayet en güzel isimler O'nundur." Namazında sesini pek yükseltme, çok da kısma. İkisi ortası bir yol tut." (İsra, 110)

 

Yani -en doğrusunu Allah bilir- duada, "Sesini çok yükseltme, fazla da gizleme, sesin senin duyacağın kadar olsun," Bana öyle geliyor ki, İbn Zübeyir'in Nebi (s.a.v)'in tehlilinden rivayet ettiği ve İbn Abbas'ın tekbirinden rivayet ettiği de bu kabildendir.

 

İmam Şafii (Allah rahmet etsin) şöyle dedi: Öyle sanıyorum ki, hafif bir sesle açıktan okumasının sebebi, insanların ondan öğreıuneleri içindir. çünkü bu hususta -bu rivayette ve rivayetlerin genelinde- selamdan sonra tehlil ve tekbir zikredilmemiştir.

Namazdan sonra yaptığı zikirle alakalı olarak sadece izah ettiğim şekil mevcuttur. Ve namazdan sonra zikir yapmadan ayrıldığı zikredilir. Ummu Seleme, namazdan sonra oturmasını anlattı. Ve burada açıktan/cehren zikrettiği söylenmemiştir. Öyle sanıyorum ki oturması, aslında zikrini gizli yapmak içindir.

 

Birisi şöyle diyebilir: Ne olabilir?

 

Derim ki: Minberde namaz kılması; kıyam, rükCm ve secde yapması gibidir. Sonra minberden yere inmiştir. çoğu zaman namazını orada kılmamıştır. Söz konusu uygulamayı yapmasının sebebi, öyle sanıyorum ki, kendisinden uzak olanların da kıyamı, rükuu ve secdenin nasıl yapıldığını görmeleri içindir. Bu hususların tamamında kolaylık olduğunu öğretmiştir.

 

İmamın, kadınların ayrılabilecekleri bir süre kadar Allah'ı anması uygun olur. Aynen Ummu Seleme'nin dediği gibi yapar ve sonra kalkar. Ama bundan daha çabuk/erken yahut bahsi geçen süreden daha fazla oturmasında da beis yoktur.

 

Eğer imam selam vermişse, imam ayağa kalkıp ayrılmadan da cemaatin ayrılmasında bir beis yoktur. Ama benim yanımda, imam gittikten sonra yahut onunla beraber ayrılmak daha evladır. Kişinin, gerek imamla beraber gerekse münferiden kılmış olduğu farz namazlardan sonra zikir ve duayı, kabulolması umuduyla uzun tutmasını müstehab sayarım.

 

Sonraki için tıkla:

 

NAMAZDAN SONRA SAĞ'A VEYA SOL'A DOĞRU DAĞlLMAK