ŞAFİİ el-UMM

SALAT

 

SULTANLARI OLMADAN İNSANLARIN İMAMLIK DURUMU

 

İmam Şafii (Allah rahmet etsin) şöyle dedi: Bize İbrahim şöyle haber verdi: Bana, Ma'n b. Abdurrahman b. Abdullah b. Mesud, Kasım b. Abdurrahman'dan, İbn Mesud'un şöyle dediğini nakletti: "Sünnet olan, ev sahibinden başkasımn imam olmamasıdır." Tahric: Beyhaki, Marife, Namaz ve toplulukta sultan olmayınca imamlık durumu 2/401-402.

 

İmam Şafii (Allah rahmet etsin) şöyle dedi: Resulullah (s.a.v)'in ashabından bir kısım şahıslar, aralarından birinin evinde toplanmışken namaz vakti girer. Ev sahibi, topluluğun içinden birini öne sürünce şahıs şöyle der: "Sen öne geç, zira evinde imamlık yapmak senin hakkındır." Ve bunun üzerine, ev sahibi öne geçerdi. Tahric: Marife, Aynı yer 2/402; Sünen el-Kübra, 3/126.

 

İmam Şafii (Allah rahmet etsin) şöyle dedi: Kendi evinde olan kişiye, sulta sahibi olmayan birinin imam olmasını mekruh sayarım. Ancak onun izniyle olması hali müstesna ... Eğer ev sahibinin izniyle olursa, imamlığı ev sahibinin izniyle yaptığı için bir beis olmaz inşaaIlah. Ev sahibine rağmen izinsiz imam olunması mekruhtur. Ama onun izniyle olması, imamlıkta ona ait olan bir hakkın kendi isteğiyle terk edilmesi olur, namazın sıhhatine zarar vermez.

 

Eğer sulta sahibi veya ev sahibi, namazın sahih sayılmasını sağlayacak kadar kıraat ehlinden değillerse, imamlıkları caiz olmaz. Namazın sahih olması için asgari okunacakları bilmiyorlarsa, imam olmamaları gerekir.

 

Eğer buna rağmen imam olurlarsa, kendisinin namazı sahih olur, arkasında olup da kıraati iyi olanın namazı fas it olur. Dolayısıyla eğer sulta sahibinin veya ev sahibinin kıraati iyi değilse, onlara uyanın namazı geçerli olmaz.

 

Sulta sahibine veya ev sahibine rağmen onlardan izin almadan öne çıkan birinin namazı kıldırması mekruhtur. Ama onun ve arkasında namaz kılanların namazlarını iade etmelerine gerek yoktur. çünkü ileri geçmek de / öne çıkmak da haddizatında hatalıdır, ama namazIn kendisi caiz olacak şekilde eda edilmiştir.

 

Kişinin imamlığı, köle yahut hür olanın evinde aynıdır. Sadece kölenin efendisi hazır bulunuyorsa farklıdır. Ev, efendinin evi olduğu için imamlık hususunda evla olan, efendinin imam olmasıdır.

 

Eğer Sultan, bir adamın evinde olursa, imamlık hususunda evla olan, Sultan'ın imam olmasıdır. çünkü söz konusu ev, Sultan'ın hükmü altında olan evlerdendir. Eğer insanlar, Sultan'ı olmayan bir şehirde ve o şehrin camisinde toplanmışlarsa, söz konusu topluluğa fıkıh ehlinden ve Kur'an ehlinden kim imam olursa olsun mekruh saymam.

 

Bize İmam Şafii (Allah rahmet etsin) şöyle haber verdi: Bize Malik b. Enes, Nafi'den şöyle haber verdi: Maksure'nin sahibi İbn Ömer'e gelmiştir. Tahric: Beyhaki, Marife'de, bu hadisi, munkatı olduğunu beyan ettikten sonra rivayet etti.

 

[Kimin imam olacağı hususunda ihtilaf olduğunda, takınılması gereken tavırla alakalı olarak Maksure sahibi, ibn Ömer'e gider, ne yapması lazım geldiğini sorar. ibn Ömer de "Namaz kıldırmak için öne sürüldüğün zaman insanlar arasında kalarak namaz kıl." der. Fitneyi önlemek için ... (Bkz. EI-Umm, Muhammed ibrahim el-Hifnavi tahkiki, 2/9, 1. Dipnot),]

 

Sonraki için tıkla:

 

İNSANLARA ORTAK OLAN BiR EVDE TOPLANMASI