ŞAFİİ el-UMM

SALAT

 

İMAMLIĞIN KERİH OLAN HALLERİ

 

İmam Şafii (Allah rahmet etsin) şöyle dedi: Safvan b. Süleym, İbn Müseyyeb'den; o, Ebu Hureyre'den, o da Nebi (s.a.v)'den şöyle nakletti: "Birileri gelir ve size imam olurlar. Eğer her şeyi tam yaparlarsa, bu, hem onların hem de sizindir. Ama eksiltirlerse, bu, onlardan eksiltilirken sizden eksiltilmez. " Tahric: Buhari, Ezan 1/230

 

İmam Şafii (Allah rahmet etsin) şöyle dedi: Bize Süfyan şöyle haber verdi: A'meş, Ebu Salih'ten, Ebu Hureyre yoluyla Nebi (s.a.v)'in, tebliğ ederek şöyle buyurduğunu nakletmiştir: "İmam kefil, müezzin de emanetçidir. Allah'ımf İmamları hidayete ilet, miiezzinleri de bağışla. " (Daha önce tahrici zikredilmiştir.)

 

İmam Şafii (Allah rahmet etsin) şöyle dedi: Resulullah (s.a.v)'in buradaki beyanı; -en doğrusunu Allah bilir- eğer her şeyi tamam yaparlarsa, yani namazlarını vaktin ilk girişinde kılarlar, namazın kemal i açısından da kıraati uzun ve huşu içinde yaparlar, rükü ve secdede tesbih ederler, teşehhüdü tam okurlar ve içinde zikir ve duaları yaparlarsa, demektir. çünkü bu saydıklarımız, kemalin gayesidir. Bundan az olanla namaz caiz oluyorsa, bu sizin ve onlar için geçerlidir. Ama terk edilmesinde mahzurlu durum meydana geliyorsa, onu kasten terkinden dolayı onlar sorumludur. Sizin için de niyet edip onlara namazda tabi olmak kastıyla terk ettiğiniz, zayi olmadan kemal dairenize geçirilir. Beraberce namazın kemal dairesi içinde namazı kılmak daha faziletlidir.

 

Namazı ilk vaktinden sonraki vakte kadar ertelemenin sorumluluğu onlara aittir. Ve namazın içinde kıraat, rükü ve secdelerin en kamil şekliyle değil de asgarileriyle yetinmek de onların sorumluluğundadır. Sizin, namazınız caiz olacak kadarını yerine getirmeleri halinde onlara tabi olma sorumluluğunuz vardır. Kemal gayesi açısından eksiklik onlara aittir. Çünkü onlar kıraat ve zikir açısından yapmış oldukları taksiratın yükünü taşımak mecburiyetindedirler.

 

Namazın zahir birçok yönünü terk etmeleri yahut vakti geçme durumuna kadar namazı ertelemeleri yahut namazın geçerli olmasını sağlayacak olan uygulamaları yerine getirmemeleri halinde onlara tabi olunması helalolmaz. Aynı şekilde namaz vakti geçinceye kadar namazı geciktirmek yahut namazın caiz olmayacağı şekilde namazı kılmak da caiz olmaz. Bu durum söz konusu olursa, insanların tek başlarına namazlarını kılmaları yahut namazı, namazın gereklerini yerine getirecek birinin arkasında cemaat halinde kılmaları gerekir.

 

Birisi şöyle sorabilir: Bu söylediklerin hususunda delilin nedir?

 

Denir ki: Allah (c.c) şöyle buyurmuştur: "Ey iman edenler! AHah'a itaat edin. Peygamber' e itaat edin ve sizden olan ulu'l-emre (idarecilere) de. Herhangi bir hususta anlaşmazlığa düştüğünüz takdirde,AHah'a ve ahiret gününe gerçekten inanıyorsanız, onu AHah ve Resulüne arz edin. Bu, daha iyidir, sonuç bakımından da daha güzeldir." (Nisa, 59)

 

Ve şöyle dendi: Bu ayet, seriyye emirleri hakkında inmiştir. Eğer bir hususta çekişirlerse, bu da bir meselede ihtilaf etmekle olur. Söz konusu ihtilafı çözmek için önce Allah (c.c)'ın hükmüne, sonra Resulullah (s.a.v)'in hükmüne teslim olmaları gerekir. Önce Allah (c.c), sonra Resulullah (s.a.v) şöyle hüküm buyurmuşlardır: Namazın, kendi vaktinde ve caiz olacak şekilde eda edilmesi gerekir.

 

Resulullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur: "Yetkililerden kim size, Allah'ın emri dışında başka bir emirle emrederse, ona itaat etmeyin. " Tahric: Bu lafızia kendisine rastlamadım. Yalnız Sahiheyn'de manen; Buhari, Cihat 2/347 no: 2955; Müslim, Emirlik 3/1469 no: 38/1839

 

Eğer namazı, vakti geçinceye kadar geciktirirlerse yahut kılınan namaz caiz olacak şekilde namazı kıldırmazlarsa, işte bu, Allah'a ve Resulullah (s.a.v)'e havale edilmesi gereken büyük günahlardandır. Resulullah (s.a.v)'in emri, bu meselelerde hiçbir kimseye itaat edilmemesidir.

 

Resulullah (s.a.v)'in şu sözünden dolayı ezan okumayı severim: "Müezzinleri bağışla." İmamhğı, kefaletten ve imam üzerindeki sorumluluktan dolayı sevmem. Kişi imam olursa, Allah (c.c)'dan hakkıyla korkması (takva sahibi) ve imamlıkta üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesi gerekir. Eğer zikri geçen hususlara riayet ederse, durumunun başkasından daha iyi olacağını umarım.

 

Sonraki için tıkla:

 

İMAM'IN SORUMLULUKLARI