ŞUABU’L-İMAN

52. Şube İyiliği Emredip Kötülükten Sakındırmak

 

Gücü Nisbetinde iyiliği Emredip Kötülükten Alıkoymanın Gerekliliği ve Bunu Terk Edince Gerçekleşecek Fesatlada ilgili Hadisler

 

7169- Numan b. Beşir'in bildirdiğine göre Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: ''Allah'ın çizdiği sınırları çiğneyip riyakarlık ve yağcılıkla Müslüman geçinenlerin durumu, denizdeki bir geminin alt ve üst katını kura çekerek paylaşan insanların durumuna benzer. Bunlardan kimisine geminin alt kısmı kimine de üst kısmı düşer. Aşağıdakiler su almak için yukarı inip çıkarken yukarıdakileri rahatsız ederler. Yukarıdakiler: ''Bizi rahatsız ediyorsunuz. Üzerimize su sıçratıyorsunuz'' deyince, aşağıdakiler bir kazma alıp gemiyi delmeye başlarlar. Yukarıdakiler: ''Ne yapıyorsunuz'' derler. Eğer onların yaptıklarına izin verirlerse hepsi batarlar. Eğer engel olurlarsa hepsi kurtulur. "

Buhari bu hadisi Sahih'te A'meş'ten rivayet etti.

 

 

 

7170- Nu'man b. Beşir'in bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Sefihlerinizin yaptığı kötülüklere engel olunuz" buyurdu .

 

 

 

7171- İbnu'l-Hasasiyye'nin hanımı -ki Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), İbnu'lHasasa'nın Zahm olan adını Beşir olarak değiştirmiştir- bildiriyor: Beşir Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Cuma günü oruç tutmayı ve o gün kimseyle konuşmamayı sorunca Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

"Cuma günleri, sadece daha önce tuttuğun gün ve aylarda oruç tut. Kimseyle konuşmamaya gelince, konuşup iyiliği emretmen veya kötülükten alıkoyman, susmandan daha hayırlıdır."

 

 

 

7172- İbn Abbas'ın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Kişinin hakkı söylemesi gereken yerde mutlaka konuşması gerekir. Bu onun ne ecelini öne alır, ne de kendisine ait rızıktan mahrum eder."

 

 

 

7173- Ali b. Asım aynı senetle hadisi nakletmiştir; ancak hadisin başında şu ibare vardır: "Birini öldüren adamın yanında durma. Çünkü bu lanet bu sırada onun yanında olup engel olmayana iner. Mazluma vuranın da yanında durma. Çünkü lanet orada hazır olana iner."

Yine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Kişinin hakkı söylemesi gereken yerde mutlaka konuşması gerekir. Bu, onun ne ecelini öne alır, ne de kendisine ait rızıktan mahrum eder. "

 

 

 

7174- Ebu Umame'nin bildirdiğine göre bir adam birinci Cemre'nin yanında Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Hangi cihad daha üstündür?" diye sorunca, Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona cevap vermedi. Orta Cemre'nin yanında aynı soruyu sordu, ancak Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yine cevap vermedi. Akabe (Cemresi)'nin yanında ise ayağını bineğinin üzengısıne koyup: "Ey Allah'ın Resulü! Hangi cihad daha üstündür?" diye sordu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Cihadın en üstünü, zalim sultanın yanında hakkı söylemektir" buyurdu.

Hadis mürsel ceyyiddir.

 

 

 

7175- Tarık b. Şihab'ın bildirdiğine göre Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem):

"Hangi cihad daha üstündür?" diye sorulunca: "Zalim idarecinin yanında söylenen hak sözdür" cevabını verdi.

 

 

 

7176- Ebu Zer der ki: Dostum (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bana yedi şeyi vasiyet etti:

Benden daha yukarıda değil, daha aşağıda olana bakmamı emretti. Miskinleri sevip onlara yakın olmamı emretti. Kimseden bir şey istemememi emretti. Acı da olsa doğruyu söylememi emretti. Akrabam bana sırtını dönse bile onunla alakamı kesmememi emretti. Allah yolunda, kınayanın kınamasından çekinmememi emretti. İnsanlardan bir şey istemememi emretti. "La havle vela kuvvete illa billah" sözünü çokça söylememi emretti ve bunun Cennet hazinelerinden olduğunu söyledi

 

 

 

7177- Hz. Ali der ki "İlk terk edeceğiniz cihad elle yapılan cihaddır.

Sonra dille yapılan cihadı, daha sonra da kalple yapılan cihadı terk edersiniz. İyiliği iyilik olarak, kötülüğü de kötülük olarak bilmeyen her kalp ters çevrilerek altı üstüne getirilir."

 

 

 

7178- Cami b. Şeddad der ki: Abdurrahman b. Yezid el-Farisi'nin yanındayken, Esved b. Yezid'in ölüm haberi geldi. Taziye için gidince:

"Kardeşim Esved vefat etti" dedikten sonra şöyle devam etti: Abdullah: "İlk olarak salihler giderler ve geriye şüphe içinde olanlar kalır" deyince: "şüphe içinde olanlar ne demektir?" diye sordular. Abdullah: "İyiliği emretmeyen ve kötülükten alıkoymayanlardır" cevabını verdi.

 

 

 

7179- Huzeyfe der ki: "İslam dini sekiz bölümün toplamından ibarettir.

Bir bölümü Müslüman olmaktır, bir bölümü namazdır, bir bölümü zekattır, bir bölümü Ramazan orucudur, bir bölümü hactır, bir bölümü cihaddır, bir bölümü iyiliği emretmektir, bir bölümü kötülükten alıkoymaktır. Bu bölümlerden herhangi bir payı olmayan kişi hüsrana uğramış demektir."

Hadis, mevkuftur.

 

 

 

7180- Bu hadisi Habib b. Habib, Ebu İshak kanalıyla Haris'ten, o da Hz.

Ali'den, Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) merfu olarak: "Bir bölümü Müslüman olmaktır" şeklinde nakledilmiştir.

Şu'be'nin rivayeti daha sahihtir. Allah en iyisini bilir.

 

 

 

7181- Ömer b. el-Hattab'ın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Ahir zamanda ümmetim idarecilerinden zulüm görecektir. Ondan sadece Allah'ın dinini bilip inanan, Allah'ın dinini bilip susan kurtulacaktır. Onda bir iyilik görüp seven, ondaki kötülüğü görünce de buğzeden, sessiz kalmasına rağmen kurtuluşa erendir. ''

 

Tahric: İsnadı zayıftır. Hatib, el-Mişkıit (3/1425-14269.

 

 

 

7182- Tarık b. Şihab der ki: Bir adam Abdullah b. Mes'ud'a gelerek: "İ yiliği emredip kötülükten alıkoymayan hel ak olmuştur" deyince, İbn Mes'ud: "İyiliği kalbiyle bilmeyen ve kötülüğü de kalbiyle reddetmeyen helak olmuştur" karşılığını verdi .

 

 

 

7183- Rabi b. Amile bildiriyor: Abdullah (b. Mes'ud) bize, Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) öyle bir hadis aktardı ki Allah'ın Kitabı dışında ondan daha güzelini işitmedik. Hadis şudur: "israif oğullarının üzerinden uzun bir zaman geçince kalpleri katılaştı ve yanlarından bir kitap çıkardılar. Gönülleri bunu istedi ve dillerine tatlı geldi. Hak ise birçok şeyde onlarınistekleri ile kendi aralarını ayırıyordu. Onlar sanki Allah'ın kitabını bilmiyormuş gibi omuz ardı etmiş ve: ''Bu kitabı israil oğullarına arz edin. Eğer size uyarlarsa onları bırakm, eğer uymazlarsa onları öldürün'' dediler. Bazıları: ''Hayır, bu kitabı" -aralarında bilgili olan- "filan kişiye gönderin. Eğer o buna uyarsa, ondan sonra da kimse size karşı gelmez. Eğer bu kişi bunu kabul etmezse onu öldürün. Yine ondan sonra kimse size karşı gelmez'' dedi. Bunun üzerine ona bu kitabı gönderdiler. Bu kişi bir kağıt alarak üzerine Allah'ın kitabını yazdı ve bir boynuzun içine yerleştirip boynuna astı. Sonra da elbiselerini giydi. israil oğulları bu kişiye kitabı arz ederek: ''Buna iman ediyor musun?'' dedi. Bu kişi göğsünü ima ederek: ''Ben buna iman ettim'' karşdığını verdi. Yine boynuzu kastederek: ''Ben buna niye iman etmeyeyim ki?'' dedi. Bunun üzerine onu bıraktılar. Bu kişinin yanına gidip gelen arkadaşları vardı. Öldüğü zaman içinde Allah'ın kitabının yazdı olduğu boynuzu üzerinde asdı buldular ve: ''Ben buna iman ettim, ben buna niye iman etmeyeyim dediğini görmediniz mi? O, bu kitabı kastetmiştir'' dediler. Bunun üzerine israil oğulları yetmiş küsur fırkaya ayrıldı. onlarınen hayırlı fırkası, boynuz sahibi olan fırkadır. "

Abdullah: "Muhakkak ki, sizden hayatta kalacak olanlar hoş olmayan kötü şeyler görecektir. Kişinin kötü bir şey görüp de onu değiştirememesi durumunda, kalben o kötü şeye buğzettiğini Allah'ın bilmesi bu kişi için yeterlidir" diye ekledi,

 

 

 

7184- Ebu't-Tufeyl der ki: Huzeyfe'ye: "Yaşayan ölüler ne demektir?" diye sorulunca: "Kötülüğü ne eliyle, ne diliyle ne de kalbiyle reddetmeyenlerdir" cevabını verdi.

 

 

 

7185- Said b. Cübeyr der ki: İbn Abbas'a: "Valime iyiliği emredip kötülükten sakındırayım mı?" diye sorunca: "Seni öldürmesinden korkarsan hayır" cevabını verdi.

 

 

 

7186- Said b. Cübeyr der ki: İbn Abbas'a: "Valime iyiliği emredeyim mi?" diye sorunca: "Seni öldürmesinden korkarsan hayır. Eğer yapacaksan da baş başa olduğunuz da yap" cevabını verdi.

Ebu Avane: "Valini ayıplama" ibaresini eklemiştir.

 

 

 

7187- Tavus der ki: Bir adam İbn Abbas'a gelerek: "Şu idareciye gidip kendisine iyiliği emrederek kötülükten sakındırayım mı?" diye sorunca, İbn Abbas: "Hayır, bu senin (ilahi) imtihana düşmene sebep olur" cevabını verdi. Adam: "Bana, Allah'a isyan etmemi emrederse ne yapayım?" diye sorunca, İbn Abbas: "Sen bunu istiyorsun, işte o zaman adam ol" cevabını verdi

 

 

 

7188- Malik der ki: Allah bir köye azab edilmesini emredince melekler feryad ederek: "Orada falan (salih) kulun var" dediler. Allah: "Onun feryadını bana duyurun. Onun yüzü haramlarım işlendiği için kızgınlıktan değişmiyor" buyurdu.

Malik b. Dinar'ın sözünden hıfzedilen budur. Bu, zayıf olan başka bir yolla aşağıda geçtiği şekilde merfu olarak nakledilmiştir.

 

 

 

7189- Cabir'in bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Yüce Allah Cibril'e: ''Falan şehri halkıyla beraber yerle bir et'' diye vahyedince, Cibril: ''Ey rabbimi Aralarında sana bir an bile isyan etmeyen falan kulun vardı'' dedi. Allah: ''Onları yerle bir et. Onun yüzü (işlenen günahlara karşı) bir an bile değişmedi'' buyurdu. "

 

 

 

7190- Malik b. Dinar der ki: "Dünya sevgisi konusunda anlaştık ve artık birbirimize iyiliği emretmiyor, kötülükten alıkoymuyoruz. Allah bizi bu durumda bırakmaz. Acaba bize hangi azab inecek."

 

 

 

7191- İbn Abbas: " ... Eğer Allah'ın; insanların bir kısmıyla diğerlerini savması olmasaydı, yeryüzü bozulurdu ... ''[Bakara 251] ayetini açıklarken şöyle dedi: "Yüce Allah, namaz kılan kişinin hürmetine namaz kılmayanın, hacca giden kişinin hürmetine hacca gitmeyenin zekat veren kişinin hürmetine de zekat vermeyenin üzerinden belayı def eder."

 

Derim ki: Bu, Allah'ın dilediği kadar böyle devam eder, sonra fesat çoğalınca onları bırakır ve hepsi helak olurlar. Hadiste geldiği üzere sonra Allah onları niyetlerine göre diriltir.

 

 

 

7192 - Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hanımı Zeyneb der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yüzü kızarmış bir şekilde şöyle diyerek uykusundan uyandı:

"La ilahe illallah. La ilahe illallah. La ilahe illallah. Yaklaşan şerden dolayı Arapların vay haline! Bu gün Yecuc ve Mecuc'un seddinden şu kadarı açıldı" diyerek uyandı. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) böyle derken parmağını halka şeklinde yaptı. Ben: "Ey Allah'ın Resulü! Aramızda salih kişiler bulunduğu halde helak mi olacağız?" dediğinıde: "Evet, pislik çoğaldığı zaman" buyurdu.

 

Buhari ve Müslim bu hadisi Sahih'te Süfyan b. Uyeyne'den rivayet ettiler.

 

 

 

7193- Hz. Aişe der ki: Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ey Allah'ın Resulü!

Aralarında salihler olduğu halde Yüce Allah yeryüzü halkına azabım indirip onlarla birlikte helak eder mi?" diye sorunca Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Ey Aişe! Allah günahkar kullarına azabını indirince bunu salihlerin eceline denk getirir ve onlarla birlikte vefat ederler. Sonra da niyetlerine ve amellerine göre diriltilirler. ''

 

Tahric: İsnadı zayıftır. İbn Hibban, Sahih 9/210 (7270), İbn Adiy, el-Kamil (5/1790), Ahmed, Müsned (6/259) ve Ebu Nuaym, Hilye (5/11).

 

 

 

7194- Hz, .Aişe der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Yeryüzünde kötülük yaydınca Allah yeryüzü halkına azabını indirir"' buyurunca: "Ey Allah'ın Resulü! Aralarında itaat ehli olmasına rağmen mi?" diye sorunca: "Evet. Sonra (ahirette) Allah'ın rahmetine kavuşurlar" buyurdu .

 

 

 

7195- Cafer der ki: İbn Dinar; ''Şehirde dokuz kişilik bir çete vardı. Bunlar yeryüzünde bozgunculuk yapıyorlar ve ıslaha çalışmıyorlardı"[Neml 48] iyetini okuduktan sonra: "Bugün her kabilede ve toplulukta yeryüzünde fesat çıkaran ve ıslah etmeyen niceleri var" dedi.

 

 

 

7196- Bilal b. Sa'd der ki: "Günah gizli kaldığı zaman sadece sahibine zarar verir. Ancak açıktan işlenince ve kimse bunu değiştirmezse herkese zarar verir."

İbn Bişran'ın rivayetinde ibare: "Günah gizli kaldığı zaman sadece sahibine zarar verir. Ancak açıktan işlenince herkese zarar verir" şeklindedir.

 

 

 

7197- Ömer b. Abdilazız der ki: Şöyle denirdi: "Allah bir kısım insanın günahıyla herkesi cezalandırmaz. Ancak kötülük açıktan yapılınca hepsi azaba müstahak olur."

 

 

 

7198- Amr b. Şuayb'ın, babası kanalıyla dedesinden bildirdiğine göre Hz.

Peygamber (sallallahu alayhi vasaliBm): "iyiliği emreden kişinin hali de iyi olsun" buyurdu.

 

 

 

7199- Zeyd b. Vehb der ki: Abdullah (b. Mes'ud)'a: "Velid b. Ukbe helak oldu. Sakalından şarap damlıyor" denilince: "Allah kusurları araştırmamızı yasakladı, ancak bir suç bize açıkça görünecek olursa gereğini yaparız" karşılığını verdi

 

 

 

7200- Ebu Bekr b. Numeyr'in bildirdiğine göre Ebu Ma'mer, (Zalim lakaplı vali) Haccac'ın karşısına dikilip: "Öldürmede meşru ölçüleri aşma. çünkü ona yardım edilmiştir" deyince Haccae: "Allah senin kanını akıtma imkanını da vermiştir" karşılığını verdi. Ebu Ma'mer: "Yerin içindekiler, üstündekilerden daha fazladır" dedi.

 

Tahric: İsnadı hasendir. SuyUtı, Dürrü'l-Mensur (7/574).

 

Bir sonraki konu için aşağıdaki link’e tıklayın:

 

53. Şube İyilik ve Takvada Yardımlaşmak