3.BAŞLIK
*********************************************
1- Evinden Çıkan
Kişinin Selam Vermesi
*********************************************
8459- Katade'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
"Bir eve girdiğiniz zaman evahalisine selam verin. Çıkarken de onlara
selam vererek ayrılın."
Bu şekilde mürsel olarak
gelmiştir.
Tahric: İsnadı mürsel
ceyyiddir. Abdurrezzak, Musannef 10/389 (19450) Bak: Hatib, et-Tebrizi,
el-Mişkat (3/1319).
*****************************************************************************
2- Kişinin Bir Meclise
Girerken ve Oradan Ayrılırken Selam Vermesi
*****************************************************************************
8460- Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
"Sizden biriniz bir meclise geldiği zaman selam versin. Oradan kalkıp
ayrılacağı zaman herkes oturuyarsa selam vererek ayrılsın Zira gelirken verdiği
selam, ayrılırken vereceği seiamdan daha önemli değildir."
Başka bir kanalla bu
hadisin aynısı bildirilmiştir.
Tahric: İsnadı hasendir.
Ebu Davud 5/386 (5208).
- Tirmizi 5/62 (2706).
8461 - Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
"Sizden biriniz insanların bulunduğu bir meclise geldiği zaman otururken
selam versin Oradan kalkıp ayrılacağı zaman selam vererek aynısın. Zira
gelirken verdiği selam ayrılırken vereceği seiamdan daha önemli değildir."
Tahric: İsnadı hasendir.
Nesai, Amelu'l•yevm ve'I-leyle (368) ve Buhari, el-EdEbu'I-Müfred (986).
8462- Sehl b. Muaz b.
Enes el-Cüheni, babası Muaz'dan bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): "Kişinin oturacağı mecliste bulunanlara selam vermesi görevidir.
Kişinin bir meclisten kalkarken orada oturanlara selam vermesi de
görevidir" buyurdu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu şekilde
konuşurken adamın biri selam vermeden kalkıp gidince Allah Resulü (Sallallahu
aleyhi ve Sellem):
"Ne kadar da çabuk
unuttu!" buyurdu.
Tahric: İsnadı zayıftır.
Ahmed, Müsned (3/438) ve Taberani, M. el-Kebir 20/186-187 (408) Bak: Heysemi,
Mecmau'z-zevaid (8/35).
*******************************************************
3- Çadırlara veya
Dükkana Girerken İzin İstemek
*******************************************************
8463- İmran b. Hudeyr
der ki: İkrime'ye: "İbn Ömer izin almadan dükkanlara girmezdi"
denilince: "İbn Ömer'in yaptıklarını kim yapabilir ki?" karşılığını
verip şöyle devam etti: "İbn Ömer üzerinde haç desenleri bulunan giysiler
giymezdi. Kendini devamlı aç bırakırdi. Ailesi yemek yapıp da onu davet
ettikleri zaman oruçlu olmadığı halde ''Siz yiyin, ben oruçluyum'' derdi."
İsnadı hasendir.
Buradan ikrime'nin
dükkana girmek için izin istemeyi gerekli görmediğini anlıyoruz. Hasan Basrı ve
ibrahım en-Nehaı de bu konuda aynı görüştedir. Zira dükkan sahipleri insanlar
gelip alışveriş yapsın diye bu mekanları açmışlardır. Bu da girmeleri için izin
yerine geçmektedir. Ancak ibn Ömer ihtiyaten girerken yine de izin isterdi.
8464- Nafı' bildiriyor:
"İbn Ömer sahiplerinden izin almadan çarşıdaki dükkanlara girmezdi."
Tahric: İsnadı
ceyyiddir. Halimi, el-Minhac (3/323).
8465- Nafı' bildiriyor:
"İbn Ömer sahiplerinden izin almadan çarşıdaki dükkanlara girmezdi."
İsnadı ceyyiddir.
Halimi der ki: "Bu
şekilde sanki ibn Ömer çarşıdaki dükkanları ev konumunda görmüş gibidir. Ancak
bu dükkanlar ortasında yolun geçtiği tezgah şeklinde ise bunu normal bir yol
gibi görmüştür. Böylesi bir yerden geçmek için de izin istemenin bir anlamı
yoktur. Doğrusunu da Allah bilir.''- Halimi, el-Minhac (3/323).
8466- İbn Avn anlatıyor:
"Mücahid ile birlikte Kufe'deyken karşılıklı çadırların kurulu olduğu bir
yere geldik. Mücahid şöyle dedi: "İbn Ömer böylesi yerlerden geçeceği
zaman: ''es-Selamu aleykum! Geçebilir miyim?'' der ve bu şekilde yoluna devam
ederdi.''
Tahric: Halimi, el-Minhac
(3/323).
İbn Sirin de çarşıda bir
dükkana geldiği zaman ''es-Selamu aleykum!'' der ve öyle girerdi. - İsnadı
ceyyiddir.
Halimi der ki:
"Burada izin istemenin çadır veya tezgah sahibinin içini rahatlatmak için
olması muhtemeldir. Zira izin alması gerektiğini düşünecek olsaydı yoluna devam
etmez, izin verilmesini beklerdi.''- Halimi, el-Minhac (3/323).
Şa'bi der ki:
"Dükkan sahibi kapıyı açıp kumaşları da serdiği zaman gelene girme iznini
vermiş demektir."
8467- A'meş bildiriyor:
"İbrahim et- Teymi ile İbrahim en-Nehai çarşıdaki dükkanlardan birine
girerken selam verdiler. Oradan ayrılırken de selam verdiler.''
İsnadı hasendir.
Bir sonraki konu için aşağıdaki link’e
tıklayın:
Kısa Bir Süre de
Olsa Yanından Uzaklaşılan Kişiyle Tekrar Karşılaşınca Selam Vermek