ŞUABU’L-İMAN

61. ŞUBE: Dindarlarla olmak...

 

Aleyke's Selam ile Selam Vermenin Keraheti

 

8493- Ebu Temime el-Huceymi der ki: Ebu eurey, Hz. Peygamber'e (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Aleykumu's-Selam" şeklinde selam verince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Aleykumu's-Selam, ölüleri selamlama şeklidir. Bunun yerine ''es-Selamu Aleykum'' şeklinde selam ver" buyurdu.

Mürsel bir hadistir.

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir olan mürsel bir hadistir. Abdurrezzak, Musannef 10/384 (ı 9434) ve Hatib, el-Cami' 1/162-163 (227) Bak: Heysemi, Mecmau'z-Zevaid (8/32).

 

 

 

8494- Ebu eurey el-Huceymi der ki: Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gelip:

"Aleyke's-Selam, ey Allah'ın Resulü!" şeklinde selam verince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Aleyke's-Selam şeklinde selam verme. Zira ''Aleyke's-Selam'' ölüleri selamlama şeklidir" buyurdu. 

 

Tahric: İsnadı hasendir. Ebu Davud 5/387 (5209) ve Tirmizi 5/72 (2722).

 

 

 

8495- Yakub b. Abdillahman ez-Zühri, babasından bildiriyor: Ömer b.

Abdilaziz'in yanındayken adamın biri geldi ve: "es-Selamu aleyke ey müminlerin emiri!" diyerek selam verdi. Ömer: "Selamını herkese ver" dedi.

 

Ravileri güvenilirdir.

 

 

 

8496- Musa b. Muhammed el-Ensari, İshak adında yaşlı bir adamdan bildiriyor: İbn Sirin, yanında insanların bulunduğu İbn Hubeyre'nin yanına girince: "es-Selamu aleykum" dedi. Ancak İbn Hubeyre bu selamına çok kızdı. Daha sonra haber gönderip yanında çağırdı. İbn Sirin geldiğinde İbn Hubeyre yalnızdı. İbn Sirin: "es-Selamu aleyke ey vali!" şeklinde selam verince, İbn Hubeyre: "İnsanlar yanımdayken geldiğinde ''es-Selamu aleykum'' şeklinde selam verdin. Şimdi ise ''es-Selamu aleyke ey vali!'' şeklinde selam veriyorsun" dedi. İbn Sirin şu karşılığı verdi: "Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) insanlar içindeyken ''es-Selamu aleykum'' şeklinde selam verilirdi. Yalnız ise de "es-Selamu aleyke ey Allah'ın Resulü!" şeklinde selam verilirdi." 

 

Tahric: İsnadında tanımadığım ravi vardır. İbn Ebi Şeybe, Musannef (8/426-427) ve Abdurrezzak, Musannef (10/391).

 

 

Bu hadisin isnadı sahih ise mutabaatları ile daha sahih olacaktır. Ancak isnadında kopukluk vardır. Ravilerinin bazıları da tenkide açıktır. Doğrusunu da Allah bilir.

 

Bir sonraki konu için aşağıdaki link’e tıklayın: