ŞUABU’L-İMAN

61. ŞUBE: Dindarlarla olmak...

 

Kötü Kişilere Selam Verme

Zımmilere Selam

 

*********************************

Kötü Kişilere Selam Verme

*********************************

 

8510- Enes b. Malik'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Kötü olan kişilerle karşılaştığınızda onlara selam verin. Bu selamınız size karşı kötü ve düşmanca davranmalarının önüne geçer. "

 

Tahric: İsnadı zayıftır. Suyuti, el-Camiu's-Sağir (1/442).

 

 

 

8511- Enes (b. Malik) der ki: Ashab: "Ey Allah'ın Resulü! Münafıklar bize ters ters bakıyor ve hakkımızda konuşuyorlar" diyerek şikayette bulununca, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Onlara karşı Allah'ın oklanyla korunun" buyurdu. "Ey Allah'ın Resulü! Allah'ın okları nedir?" diye sorunca, Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Selamdır" buyurdu.

Eban, Aban b. Ebi Ayyaş'tır ve metrtik biridir.

 

İsnadı zayıftır.

 

 

******************************

Zimmilere Selam Verme

******************************

 

8512- Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Yahudi ve Hıristiyanlara ilk önce siz selam vermeye çalışmayın. Onlarla yolda karşılaştiğınız zaman da onları yolun kenarından geçmeye zorlayın."

Ma'mer ise bunu: "(Yahudi ve Hıristiyanlara) ilk önce siz selam vermeyin.

Onlarla yolda karşılaştığınız zaman da onları yolun dar yerinden geçmeye zorlayın" lafzıyla rivayet etmiştir.

Müslim, Sahih'de rivayet etti.

 

Tahric: İsnadı sahihtir. - Müslim, selam (13, 14).

 

 

 

8513- Ebu Nadra bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bize: "Ben Yahudilerin yanına gidiyorum. İçinizden benimle gelecek olanlar da onlara selamı ilk veren olmasınlar. Size selam verdiklerinde de ''Ve aleykum (=sizin de üzerinize olsun)'' karşlILğını verin" buyurdu. Yahudilerin yanına gidip de bize selam verdiklerinde ''Ve aleykum'' şeklinde karşılık verdik. 

 

Tahric: Hasen bir hadistir. İbn Mace 2/1219 (3699).

 

 

 

8514- NaR bildiriyor: Abdullah b. Ömer birilerine selam verdi. Daha sonra onların Yahudi olduklarını öğrenince yanlarına geri döndü ve: "Selamımı bana iade edin" dedi.

 

Tahric: İsnadı zayıftır. Abdurrezzak, Musannef 10/392 (19458) ve Bağavi, Şerhu's-Sünne (12/269).

 

 

 

8515- Süleyman et-Teymi bildiriyor: Abdullah b. Ömer karşılaştığı bir adama selam verdi. "Bu adam Hıristiyan biridir" denilince de adamın yanına geri döndü ve: "Selamımı bana iade et" dedi. Adam: "Tamam, selamını sana iade ediyorum" karşılığını verince, İbn Ömer ona: "Allah malını ve çocuklarını bol kılsın" dedi.

 

Tahric: İsnadı ceyyiddir. Buhari, el-Edebu'l-Müfred (1115).

 

 

 

8516- Katade der ki: "Ehl-i Kitab'dan olanlara selam vermek, birinin evine girdiğin zaman ''Selam hidayete tabi olanların üzerine olsun'' demenle olur."

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir. Abdurrezzak, Musannef 10/392 (19459) ve Bağavi, Şerhu's-Sünne (10/273).

 

 

 

8517- İbn Abbas'tan naklen bize bildirildiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Rum imparatoru Heraklius'a yazdığı mektupta onu "Selam hidayete tabi olanların üzerine olsun" şeklinde selamlamıştır.

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir. Buhari, tefsir (5/167) ile bed'u'l-vahy (1/5).

 

 

 

8518- Alkame bildiriyor: Bir merkebin üzerinde Abdullah b. Mes'ud'un arkasına binmiştim. Yol boyunca köyağalarından birkaçı da bizlere eşlik etti. Kemerlerden birine yetiştiğimizde bu ağalar farklı bir yola girdiler. Abdullah arkasına dönüp de onları göremeyince: "Arkadaşlarımız nerede?" diye sordu. "Diğer yola girdiler" karşılığını verdiğimde, Abdullah: "Aleykumu's-selam" dedi. Ona: "Onlara selam vermek kerili görülmüyor mu?" diye sorduğumda: "(Onlara selam vermek) yoldaşlığımızın hakkıdır" dedi.

 

Abdullah'tan bu şekilde rivayet edilmiştir. Sanırım Abdullah'a bu konudaki sünnet başkalarına ulaştığı gibi ulaşmış değildir. Bu yöndeki sünnete tabi olmak Abdullah'ın sözüne uymaktan daha önceliklidir. Muvaffakiyet Allah'tandır.

Bir sonraki hadiste Şerik el-Kadi aynısını Mansur'dan aktarmıştır.

 

Tahric: İsnadında mesrur bir ravi vardır. İbn Ebi Şeybe, Musannef (8/467-468).

 

 

 

8519- Alkame bildiriyor: Abdullah b. Mes'ud'a yolda köyağalarından biri arkadaşlık etti. Bir kemere ulaştıklarında yol ikiye ayrıldı, köy ağası da farklı bir yol tuttu. Abdullah b. Mes'ud da onun arkasından selam yolladı. Ona: "Onlara selam vermek kerili görülmüyor mu?" diye sorduğumda: "Görülüyor, ancak (selam vermek) yoldaşlığımızın hakkıdır" dedi.

 

Tahric: İsnadı hasendir. Abdurrezzak, Musannef 6/12 (9843).

 

 

 

8520- Cabir'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Yahudi ve Hıristiyanların selamlaşması gibi selam vermeyin. Onlar el veya kaş işaretiyle selamlaşırlar" buyurmuştur. 

İsnadı zayıftır. Zira Talha b. Zeyd er-Rakki metruk ve hadis uydurmakla itham edilmiş biridir. Osman b. Abdinahman da zayıfbiridir.

 

Tahric: İsnadı zayıftır. Nesal, Amelü'l-yevm ve'l-leyle (340), İbn Lal, Zehru'l-Firdevs (4/177) ve Deylemi, Müsnedü'l-Firdevs 5/20 (7323).

 

 

 

Suheyb ve BilaTin rivayet ettiğine göre Ensar, namaz kılan Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına gelip selam verdiğinde Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) selamlarına eliyle işaret ederek karşılık vermiştir.  Böylesi mahfüz olan bir rivayet varken doğaldır ki üstteki rivayet sahih olmayacaktır. - Ebu Davud 1/569 (927) ve Tirmizi 2/204 (368).

 

Aynı şekilde Cabir'in rivayet ettiğine göre kendisi namaz kılan Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına gelip selam verince, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) karşılık vermemiş, ancak eliyle işaret ederek selamını almıştır.- Müslim, mesacid (36-38).

 

İbn Sirin'in de rivayet ettiğine göre İbn Mes'üd, namaz kılan Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) selam verince, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) başıyla işaret ederek bu selamına karşılık vermiştir. - Beyhaki, es-Sünenü'l-Kübra (2/260).

 

 

Bu konuda meşhur olan rivayet de Sevr b. Yezid kanalıyla gelen bir sonraki rivayettir.

 

 

 

8521- Cabir'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kişinin tek parmakla birine selam vermesi, Yahudilerin selamlama şekillerindendir" buyurmuştur.

 

Doğrusunu Allah bilir, ama sanırım bundan kasıt kişi, konuşması yasak olan namazda değilse, selam verirken lafzını dillendirmeden sadece parmağıyla işaret etmekle yetinmesidir.

 

Tahric: İsnadı hasendir. Ebu Ya'la, Müsned 3/397-398 (1875), Ukayli, ed-Du'afa (3/223) ve Taberani, M. el-Evsat (4598).

 

Bir sonraki konu için aşağıdaki link’e tıklayın:

 

Müslümanlarla Müşriklerin Birlikte Bulunduğu Topluluğa Selam Verme