HEMOFİLİ :
Yazılanlar, doktor uyarısı ya da önerisi değildir.
Hemofili çoğunlukla genetik geçiş gösteren , vücutta kanın
pıhtılaşma sisteminde rol alan ve pıhtılaşma faktörleri olarak adlandırılan
proteinlerin eksikliği veya yokluğu nedeniyle ortaya çıkan ve pıhtılaşma
bozukluğu yaratan bir kan hastalığıdır.
Kanın vücutta dolaşmasını sağlayan kan damarları atar,toplar ve
kılcal damarlardan oluşur. Bu da damarlardan herhangi bir tanesinde hasar
meydana gelmesi durumunda iç kanama meydana gelir. Normal şartlarda kan damarı
hasar gördükten hemen sonra travmanın damar üzerine etkisiyle damar duvarı
kasılır ve "Trombosit" adı verilen kan hücreleri devreye girerek
hasarlı bölgede "Trombosit Tıkacı" adı verilen geçici bir tıkaç
oluşturur. Damardaki yırtılma küçükse, bu tıkaç kan kaybını tek başına
durdurabilir, fakat delik büyükse kanamayı durdurmak için Trombosit tıkacına ek
olarak kanın pıhtılaşması da gerekmektedir. Bu aşamada, pıhtılaşma faktörlerine
ihtiyaç vardır. Pıhtılaşma faktörlerinin devreye girmesiyle oluşan Fibrin
İplikçikleri, Trombositleri, kan hücrelerini ve plazmayı da içine alarak kan
pıhtısını oluşturur.
Hemofili'de ise yeterince güçlü bir kan pıhtısı oluşamamaktadır.
Bu nedenle bir Hemofili hastasında vücut içi veya vücut dışı ciddi bir travma
meydana gelirse, hastaya genellikle pıhtılaşmanın sağlanması için tıbbi
müdahale gerekir. Hemofili hastalarının kanamaları normal bir insandan daha
hızlı kanamaz, fakat kan kaybının süresi uzundur.
Orta şiddetde kanamalar
Eklem içi kanamalar
Eklem içi kanamalar en sık ayak, el bileklerinde ve dizlerde
görülür. Bunun nedeni, bu bölgelerin hareket anında en fazla yüklenilen,
hareket eden ve darbelere maruz kalan bölümler olmalarıdır. Bu kanama türünde
oluşan basınç nedeniyle hastalarda şiddetli ağrılar görülür. Zamanında tedavi
edilmeyen eklem içi kanamalar kalıcı hasarlar bırakabilirler. Bu kanamaların en
önemli belirtileri eklemlerde hareket sırasında ağrı ve ısı artışıdır.
Kas içi kanamalar
Travma veya burkulmaya bağlı kas içi kanamalar da en sık ortaya
çıkan kanamalardır. Bu tür kanamalar belli bir nedene bağlı olmaksızın da
gerçekleşebilir. Bu kanamaların en önemli belirtileri kol veya bacaklarda
hareket zorluğu, hareket sırasında ağrı ve söz konusu bölgelerde ısı artışıdır.
Doku içi kanamalar
Doku içi kanamalar özellikle hemofili hastalarının ilk teşhisleri
aşamasında önemli bir ipucudur. Bunlar genellikle yüzeysel deri kanamaları
olduklarından ve morartı, çürük gibi belirtilerle kendilerini gösterirler.
Birkaç gün içinde kendiliklerinden düzeldikleri için genellikle özel bir tedavi
gerektirmezler. Başta koyu mavi veya mor olup zamanla yeşil, kahverengi ve
sarıya dönüşerek yok olan ezik ve çürükler eğer büyümeye devam eder ve renkleri
gittikçe koyulaşırsa en kısa zamanda bir hekime başvurulmalıdır.
Orta şiddette kanamalar görüldüğünde travma veya kanama bölgesi
gözlem altında tutulmalıdır. Eğer bu alanda kötüleşme görülürse yine en kısa
zamanda bir hekime başvurulmalıdır.
Hafif şiddette kanamalar
Burun kanamaları
Kısa süreli burun kanamaları burunun soğuk suyla yıkanması veya
oturur durumda olan hastanın 5-10 dakika parmakla burun kanatlarını sıkıca
sıkarak tampon etmesiyle genellikle durdurulabilir.
Hafif kesik ve sıyrıklar
Herhangi bir travmaya bağlı olarak deride sıyrık oluştuğunda veya
deri hafifçe kesildiğinde sızıntı tarzında kanama varsa yarayı temizleyip 10
dakika kadar temiz bir sargı beziyle tampon etmek genellikle yeterlidir.
Hemofili hastalarının günlük hayatının bir parçası olan ve genelde
faktör uygulaması gerektirmeyen bu kanamalarda eğer kanama durdurulamazsa en
kısa zamanda bir hekime başvurulmalıdır.
Bariton sesli insanlarda hemofili görülme olasılığı düşük olmakla
beraber, larinx bölgesi kaslarında sigara içilmesine bağlı olarak atrofi ve ses
tellerinde partiküller gözlenebilir.