FRANSIZ İHTİLALİ :
Tarih 1789-1799
Sonuç Monarşinin kaldırılması ve radikal bir demokratik cumhuriyet
ile değiştirilmesi, vatandaşlık ve devredilemez haklar temelinde aydınlanma ilkelerine
dayalı radikal sosyal değişim, milliyetçilik akımının doğuşu
Fransız Devrimi veya Fransız İhtilâli (1789-1799), Fransa'daki
mutlak monarşinin devrilip, yerine cumhuriyetin kurulması ve Roma Katolik
Kilisesi'nin ciddi reformlara gitmeye zorlanmasıdır.
Avrupa ve Batı dünyası tarihinde bir dönüm noktasıdır. Fakat tüm
dünya tarihi için de bir dönüm noktasıdır çünkü uzun zamandır gelişen burjuvazi
bu devrimle iktidarı mutlak bir biçimde ele geçirmiştir. Daha önceki Hollanda
ve İngiltere burjuva devrimleri burjuvaziye birtakım kazanımlar sağlasa da bu
sınıfın toplumda koşulsuz bir egemenlik kurmasına olanak vermemişti.
Milliyetçilik akımını başlatan en büyük etkendir.
Konu
başlıkları [gizle]
1
Fransız Devrimini Hazırlayan nedenler
1.1
Devrimin düşünsel nedenleri
1.2
İhtilalin Ekonomik Sebepleri
2
États généraux'nun yeniden toplanması
3
Serment du Jeu de paume
4
Hizipler
5
Meşrutiyet Devri (1789-1792)
5.1
Bastille Baskını
5.2
Kadınların Versay Sarayı'na yürüyüşü
5.3
Varennes Olayı
5.4
Tuileries Sarayı Baskını
5.5
Eylül Katliamı
6
Cumhuriyet Devri (1792-1795)
6.1
Vendee isyanı
6.2
Terör dönemi
6.3
9 Thermidor
6.4
13 Vendémiaire
7
Direktuvar hükûmeti (1795-1799)
7.1
Babeuf Komplosu
7.2
18 Fructidor
7.3
22 Floréal
7.4
30 Prairial
7.5
18 Brumaire
8
Konsül hükûmeti (1799-1804)
9
Fransız Devrimi'nin sonuçları
10
Fransa İnsan ve Yurttaş Hakları Bildirisi
11
Fransız Devrimi'ni konu alan kitaplar
12
İlgili Filmler
13
Ayrıca bakınız
14
Kaynakça
Fransız Devrimini
Hazırlayan nedenler Fransız halkı önceki döneme göre büyük bir evrim
geçirmektedir. Halk bilinçlenmekte sarayın, kralın, seçkinlerin denetiminden
çıkmaya başlamıştır. Şehirlerde yaşayan pek çok burjuva büyük bir atılım içinde
bulunmaktadır. Kitaplar yaygınlaşmakta aileler çocuklarını üniversitelere
göndererek sağlam bir gelecek kurma yolunu tutarak kültürel seviyeyi
yükseltmekteydi. Bağımsız yayıncıların çıkarttıkları gazete, bildiri ve
broşürler, kitlesel bilinçlenmeye yol açmaktadır. Bu koşullar da toplumsal
değişim taleplerinin olgunlaşmasına yol açmıştır.
Toprak sahipleri ve soylular, ayrıcalıklarını korumaya çalışmakta;
bu sebepte burjuvaların soylu tabakasına geçmesini engelleyecek barikatları
yükselmekteydi. Soylular statülerini koruma hevesindeyken, burjuvalar da ekonomik
olarak güçlenmelerine rağmen toplumsal halklarda söz sahibi olamamaktan
şikâyetçiydi. Kırsal nüfus ise üzerindeki vergi yükünün hafiflemesini
istemektedir.
Devrimci düşünce, ülkede köklü yapısal değişikliklere gitmek
gerektiğine inanan katmanlar arasında yayılmaya başlamıştır. Merkezi otorite
ülkenin içinde bulunduğu evrimsel süreci kavrayamamış ve eski yöntemlerle
sorunları halletme yoluna yönelmek istemiştir. Oysa özellikle burjuva İngiliz
devrimini etkisiyle geçici çözümle yetinmek değil kitlesel olarak İngiliz
modelindeki gibi ‘parlamenter monarşi rejimi’ altında yönetime katılmayı
arzulamaktaydı.
Devrimin düşünsel nedenleri
Toplum büyük bir hızda değişiyor bunun altında da ‘aydınlanma filozoflarının'
büyük etkisi bulunmaktaydı. Aydınlanma felsefesi, mantığın, köklü gelenekleri
ve siyasal rejimin mutlakıyetçi eğilimlerini ortadan kaldırmayı emrettiğine
kanaat getirmiştir. Aydınlanmacılar özgürlüğün tüm alanda olması gerektiği
fikrini savunmakta. Descartes, daha XVII yy, aklın ve eleştirel zihniyetin
üstünlüğüne baskı yapmış, Montesquieu ise, yasama erkinin halkı temsil eden
vekiller aracılığı ile kullanılmasını ve güçler ayrılığı ilkesinin hayata
geçirilmesini önermiştir. Voltaire ' e göre kral, filozoflardan kurulu
danışmanların örgütüne uyarak toplumu aydınlatmayı hedeflemeli, İngiliz
modelini benimseyerek, parlamenter bir sistemin kapılarını açmalıydı. Rousseau,
insanların doğuştan eşit olduğuna inanmakta, çoğunluğun iradesinin (halk
egemenliği) siyasal rejim hâkim olması gerektiğini vurgulamaktaydı. Diderot ile
d’Alambert ise yasa önünde eşitlik, düşünce ve ifade özgürlüğü gibi talepleri
dillendirmekteydi
Aydınlanma filozoflarını etkilerini yanında İngiliz Halklar
bildirgesi gibi metinler ve bunların temelini oluşturan John Locke’nin fikirleri
ve Amerikan Bağımsızlık Bildirgesindeki dile getirilen demokratik ilkeler ve
liberal ekonomi fikirleri burjuvaları hareketlendirmiştir. Fransızlar dışarıdan
gelen fikir ve hareketleri içselleştirerek ihtilale zemin hazırlamışlardır:
İhtilalin Ekonomik
Sebepleri Devrim den önceki yıllar Fransız ekonomisi için pek de parlak
sayılmamaktadır. Gelişen ticaret, savaşlar sebebiyle yavaşlama yöne kaymış,
köylü mahsulünden beklenen verimi alamayarak büyük sıkıntılarla karşılaşmıştır.
Ayrıca, tek kıtlıkla, açlığa kadar dayanan sorunlarla karşılaşmışlar tek çözüm
yolu olarak kıta şehirlere göç etme yolunu tutmuşlardır fakat şehirlerde de
onları parlak bir yaşam beklememektedir; artan nüfusun ihtiyacını şehirler
karşılayamaz duruma gelmiştir. Nüfus artması doyurulması gereken insanların
çoğalmasına sebep olmuştur. Gelenlerin işsizlik sorunuyla da karşılaşması,
istihdam olanağı bulamamaları toplumsal sorunların artmasına neden olmuştur.
Aslında Fransa’nın ekonomisi pek çok çağdaş devlete göre ileri sayılmaktaydı; fakat
önceki dönemlerle karşılaştırıldığında görülen fark edilir gerileme halkı panik
içine sokmuştur. Halkın içinde bulunduğu
ekonomik sorunlar vergilerin düzenli olarak ödenmemesine yol açmış devletin en
önemli gelir kaynağı olan vergilerin sekteye uğraması hazineyi büyük bir
bunalıma sürüklemiş, uzayan savaş maliyetlerinin fazla olması ve teknolojinin
gelişmesiyle savaş masraflarının artması, birde saray masraflarının aşırılığı
sebebi ile devlet iflasın eşiğine gelmiştir. Bu sebepten kral vergilerin arttırılması
ve yeni vergiler konması yolunu tutmuş bu plan dahilinde tüm toplumunda
vergilerin yaygınlaşması düşüncesi ortaya çıkmış. Paris parlamento’su da bu
yeni vergi aleyhlerine onay vermeyerek genel meclisin Etats Generaux'un
toplanmasını istemiştir.
Le Serment du Jeu de paume, birinci ve ikinci sınıf temsilcilerin
üçüncü sınıf temsilcilerinin meclis binasına girmesini önlediği için üçüncü
sınıf temsilciler top oyunu salonuna gidip anayasanın kabul edilinceye kadar
meclisi dağıtmayacağına and içti, ortada elini kaldıran kişi: Jean-Sylvain
Bailly, onun sol arkasındaki kişi: Maximilien de Robespierre, onun önünde
koltukta oturan kişi: Emmanuel-Joseph Sieyès, (Jacques-Louis David, Carnavalet
Müzesi)
États généraux'nun açılışı Sağcılar Kral'ın sağında, solcular ise
solunda oturuyor...(5 Mayıs 1789)Fransa, Kuzey Amerika’daki tüm kolonilerini
1763 tarihinde, Yedi Yıl Savaşları sonunda imzalanan [[Paris Antlaşması
(1763)Paris Antlaşması ile İngiltere'ye kaptırmıştı. İngiltere, Yedi Yıl
Savaşları'nın mali yükünü, yeni vergilerle kolonilerden çıkartmaya kalkışınca;
bu durum Kuzey Amerika kolonilerinde huzursuzluk yaratmıştı. 1774 yılında Onüç
Koloni'nin başlattığı Amerikan Bağımsızlık Savaşı 1776 yılında bağımsızlık
ilanıyla sürmüştü. Fransa ise bu çatışmalara büyük boyutlarda mali destek
vererek dolaylı olarak katılmıştır.
Bu savaş harcamaları ve giderek artan saray masrafları dolayısıyla
Fransız monarşisi de mali yönden tükenmişti.
États généraux'nun yeniden toplanması
1789 yılında XVI. Louis, soyluları toplayıp toprak mülkiyeti üzerinden vergi
alınmasını istediğinde; soylular, parlamentonun toplanmasını istediler. 1614
yılından beri toplanmamış olan parlamento, soylular, din adamları ve halktan
seçilen üç kamaradan oluşuyordu.
Parlamentonun toplanması, toplumsal yapıdaki çelişkilerin de
ortaya çıkmasına neden oldu. Bir yanda soyluların ve din adamlarının
ayrıcalıklı durumu diğer yanda da burjuvazi ve halktan temsilcilerin arasında
parlamentoda ciddi sorunlar ortaya çıktı.
18. yüzyılın başlarından beri Fransa dış ticaretinin kat kat
artması, varlıklı bir burjuvazi oluşturmuştu. Bu sınıflar, artık sahip
oldukları ekonomik güce karşılık gelecek bir politik güç istiyorlardı. Feodal
yapının ve monarşinin kaçınılmaz sonucu olan sosyo-ekonomik sınırlamaların
kaldırılmasından yanaydılar.
Serment du Jeu de paume
Parlamentonun toplanmasıyla orta sınıftan halk, özellikle varlıklı sınıflar,
monarşiye karşı savaş açtılar. Bir anayasayla monarşinin yetkilerinin
sınırlandırılmasını, iç gümrük duvarlarının kaldırılarak iç ticaretin
serbestleştirilmesi, vergilerin yeniden düzenlenmesi ve yönetimde daha fazla
hak elde etme talebinde bulundular.
Bu talepleri 16. Louis kabul etmedi. Orta sınıf, peşine halktan
diğer unsurları da katarak 14 Temmuz 1789 günü Bastille hapishanesine saldırdı.
Hapishane ele geçirilip mahkûmlar salındı.
Fransız Devrimi 1789-1815 yılları arasında beş farklı dönem
yaşayarak devam etti.
Hizipler Fransız
Devrimi'nde çok farklı kesimler rol almıştır. Paris yoksullarının temsilcileri
kendilerine Enragee (öfkeliler) adını vermişlerdi. Heberistler de yoksullara
yakın ve radikal bir kesimi oluşturuyordu. Devrimi bir halk hareketinden çok
salt bir ilerleme olarak anlayan üst kesim temsilcileri iki kanada bölünmüştü.
Jakobenler radikal ilerlemeci, Jirondenler ise liberal ve ılımlı ilerlemeciydi.
Jakobenler de daha sonra bölündü ve Danton ayrı baş çekti. Jakobenlerin
içindeki en sertlik yanlıları Robespierre ve San Just'tu. San Just,
"Hürriyetin istibdadını istiyoruz" paradoksal sözleriyle ün
salmıştır.
Meşrutiyet Devri
(1789-1792)
İnsan ve Yurttaş Hakları Bildirisi Bastille Baskını
14 Temmuz 1789'da Paris'liler Bastille Hapishanesi'ne hücum
ettiler. Bu genel ayaklanmanın ardından (1791) yılında bir kurucu meclis
toplandı ve İnsan ve Yurtdaş Hakları Bildirisi yayınladı. Ardından da ulusal
egemenliğe dayanan bir anayasa hazırlayarak monarşinin yetkilerini
sınırlandırdı. Bu anayasa, halk tarafından seçilecek bir parlamentonun yasama
ve yürütme yetkilerini kralla paylaşmasını öngörmekteydi.
Kanunları hazırlamak, bütçeyi tasdik etmek ve hükümetin icraatını
kontrol etmek görevleri meclise verildi. Ayrıca İnsan ve Yurttaş Hakları
Bildirisi'nin esasları uygulamaya konuldu.
İnsan ve Yurttaş Hakları Bildirisi'nin uygulamaya konulması ve bir
halk meclisinin yürütme erkini ele alması, Fransa’da feodalite kurumları yıktı.
Zaten halk yığınlarındaki soylulara karşı gelişen öfke, pek çok soylunun
topraklarını bırakarak diğer Avrupa ülkelerine kaçmalarına yol açtı.
Fransa’daki tüm bu gelişmeler, tüm Avrupa açısından çok önemli
sonuçlar doğuracak, sadece gelecek yılların değil, yüzyılların da içsel
dinamiklerini kökten değiştirecekti.
Avrupa’da herkes, feodal sınırlamalardan kurtulan bir Fransa
ekonomisinin büyük bir gelişme göstereceğini,bunun ise Fransa’yı, uluslararası
ticaret alanında rekabet edilmesi çok zor bir güç haline getireceğini
öngörebiliyordu. Üstelik böylesi bir ekonomik büyümenin, eskisinden çok daha
güçlü bir Fransız askeri gücünü besleyebilecek durumda olması, kuvvetle
muhtemeldi.
Öte yandan Fransa’da ortaya çıkan, insan haklarından, eşitlikten
ve özgürlükten yana bu düşünce hareketinin tüm Avrupa’ya yayılması ve mevcut
monarşilerin geleceğini tehdit etmesi kaçınılmazdı.
Kadınların Versay Sarayı'na
yürüyüşü
Lafayette ve Marie Antoinette: yaklaşık 7.000 kadın ekmek
isteyerek Versay Sarayı'na kadar yürüdü. Ardından Lafayette komutasındaki
20.000 kişilik milis birliği de saraya ulaştı ve Kral ailesini Tuileries
Sarayı'na getirdiler. Bu alt başlığın geliştirilmesi gerekiyor.
Varennes Olayı
Avusturya'ya kaçmaya çalışan ancak Varennes'da yakalanan kral
ailesi Paris'e geri getirildi. Bu alt başlığın geliştirilmesi gerekiyor.
Tuileries Sarayı
Baskını
10 Ağusots 1792'de gönüllü askerler ve şehirliler Tuileries
Sarayı'nı basarak kraliyet ailesini yakaladı ve Temple Kulesi'ne kapattı. Bu
alt başlığın geliştirilmesi gerekiyor.
Başlarda burjuvazi, kralı ve liberal görüşlü soyluları safına
çekerek Fransa’nın toplumsal ve ekonomik yapısında, her üç tarafın da çıkarlarına
olan düzenlemeleri yapmak hesabındaydı. Ama böylesi müttefikler bulamadı
karşısında. XVI. Louis, yetkilerinin sınırlanmasına razı olmamakta direndi.
Ayrıca o tarihlerde Fransa’da liberal aristokratlar yoktu, hepsi tutucuydu ve
eski düzenin geri gelmesini istiyorlardı.
Bu durumda hem kral hem de soylular, Habsburg hanedanından
imparator II. Leopold’e güveniyorlardı. II. Leopold, 1791 yılında, diğer Avrupa
devletlerince de desteklenecek olursa, Fransız Devrimi'ne karşı askeri güç
kullanılabileceğini duyurdu. II. Leopold, aynı zamanda Fransa kraliçesi Mari
Antoniette’nin kardeşiydi.
Kralın mutlakıyet idaresini yeniden kurmak için içerde isyan
çıkartması, dışarıda ise Fransa'nın düşmanlarıyla işbirliğine gitmesi sonucu,
1792'de cumhuriyet ilan edildi.
Fransız Devrimi cumhuriyeti ilan etmek isteyen bir çok ülkeye
örnek olmuştur.
Eylül Katliamı
Eylül KatliamıFransa Kralı XVI. Louis görevlerinden mahrum
bırakıldıktan ve ailesi tutuklandıktan sonra Fransız halkının büyük bir kısmı,
kraliyet yandaşlarının ayaklanacaklarına inanmıştı. Radikaller bu gibi
komplocuların öldürülmesini istemişlerdi. 2 Eylül 1792'de Parislilerden oluşan
silahlı bir grup hapishaneden diğer bir hapishaneye nakil taşıyan konvoya
saldırmış ve mahkumları öldürmüştü. Bunun üzerine Paris, Lyon, Versailles,
Orleans gibi yerlerde kalabalık kitleler hapishaneleri bastılar ve mahkumları
imha ettiler.
Cumhuriyet Devri
(1792-1795)
Marie Antoinette'nin idamı
XVI. Louis'in idamı Bu alt başlığın geliştirilmesi gerekiyor.
Vendee isyanı
Bu alt başlığın
geliştirilmesi gerekiyor.
Sadece 1793 ile 1794 yılları arasında (Jakoben devrimci
diktatörlüğü) 18000 ile 40000 arasında kişi Giyotin ile idam edildi.Cumhuriyet
yönetimi milli birliği sağladı ve dış tehdidi etkisiz hale getirdi.21 Ocak 1793'te
dış güçlerle ittifak yaptığı için kral XVI. Louis idam edildi.16 Ekim 1793'te
kraliçe Marie Antoinette vatan hainliği suçundan idam edildi.
Terör dönemi (Fransa)
Bu alt başlığın
geliştirilmesi gerekiyor.
1793-1794 yılları arasında kalan bu döneme Terör Dönemi de
denmektedir.
9 Thermidor
Thermidor ayının 9. günü, Charles-André Merda'nın iddiası
doğrultusunda çizilen tablo, iddiasına göre, Merda Maximilien de Robespierre'ı
çenesinden vurmuştur. Ancak Robespierre intihar girişiminde bulunduğu ve
başarısız olduğu bilindiği için Merda'nın iddiası araştırmacılar tarafından
güvenilmemektedir. Bu alt başlığın geliştirilmesi gerekiyor.
Cumhuriyet esaslarına göre yeni bir anayasa hazırlandı.Fakat
yasanın gerekleri yeterince ve ağırlaşan şartlar sebebiyle tatbik edilemedi.
Zamanla ekonomik durumları normale dönen ve mali açıdan güçlenen halk
temsilcileri, parlamentoda çoğunluk sağladılar ve ağır tedbirlerin
kaldırılmasını istediler. Böylece 1795'te Direktuvar idaresi yapıldı.
Bu dönemde icra kuvveti Beşyüzler ve İhtiyarlar Meclisi tarafından
seçilecek beş direktuvara bırakıldı. Yasama yetkisi Beşyüzler Meclisi'ne
verildi. Milli hâkimiyet esaslarının kullanılması cumhuriyet dönemine göre daha
azaltıldı. Millet Meclisi seçimlerine katılmak zengin olmayı gerektirdi.
Sonuçta: Devlet yönetimi güçleşti, meclisler arasındaki düşmanlık duyguları
arttı, ordu, meclis kavgalarına ve siyasete girdi. Neticede konsüllük idaresine
geçilmesine karar verildi.
13 Vendémiaire
Vendémiaire ayının 13. günü isyanı, Millî Konvensiyon Meclisi
önünde, Napolyon şehir bölgesinde topları kullanarak kral taraftarının
isyanları dağıttı. Bu alt başlığın geliştirilmesi gerekiyor.
Direktuvar hükûmeti
(1795-1799)
Babeuf Komplosu François-Noël Babeuf
18 Fructidor 22 Floréal
30 Prairial 18 Brumaire
Brumaire ayının 18 günü, Napolyon, askerî darbeyle Direktuvar
hükûmetini bitirip Konsül hükûmetini kurdu. (François Bouchot, 1840, (Versay
Sarayı Müzesi) Bu alt başlığın geliştirilmesi gerekiyor.
Konsül hükûmeti
(1799-1804)
Üç konsül: soldan sağa: Cambacérès, Napolyon ve Lebrun
Birinci Konsül Napolyon Bonapart1799'da konsüllük idaresi kuruldu.
Bu idarede beş direktuvarın yetkileri üç konsüle devredildi ve tüm yetkiler
biriinci konsülde toplandı. Birinci konsül de General Napolyon Bonapart oldu.
Konsül yönetimine geçişe yol açan darbe, Marksist terminolojide burjuva
devrimci döneminin sonu olarak değerlendirilir. Bu idare 1804 yılına kadar
devam etti. Bundan sonra imparatorluk idaresi başladı.
Fransız Devrimi'nin
sonuçları Yıkılmaz diye düşünülen, hatta egemenlik hakkını Tanrı'dan aldığı
iddia edilen mutlak krallıkların yıkılabileceği ortaya çıktı.
İlkel şekli Yunan şehir devletlerinde, gelişmiş şekli İngiltere ve
ABD'de görülen demokrasi, Kıta Avrupası'nda da gelişmeye başladı ve Batı
medeniyetinin vazgeçilmez unsurlarından biri haline geldi.
Egemenliğin halka ait olduğu kabul edildi.
Milliyetçilik ilkesi, siyasi bir karakter kazanarak, çok uluslu
devletlerin parçalanmasında etkili oldu.
Eşitlik, özgürlük ve adalet ilkeleri yaygınlaşmaya başladı.
Şahsi güçlere, zekâya ve girişim yeteneğine ortam hazırladı.
Fransız İhtilâli, sonuçları bakımından evrensel olduğundan
Yeniçağ'ın sonu, Yakın Çağ'ın başlangıcı kabul edildi.
Dağınık halde bulunan milletler, siyasi birliklerini kurmaya
başladılar.
İnsan Hakları Bildirisi, Fransızlar tarafından dünya çapında bir
bildiriye dönüştürüldü.
Fransız İhtilâli'nin yaydığı fikirlere karşı İhtilâl Savaşları (1792-1815)
başladı. Önce Fransa ile Avusturya ve Prusya arasında başlayan bu savaşlara
İngiltere ve Rusya'da katıldılar. Savaşlar Napolyon'un yenilgisiyle sonuçlandı.
Viyana Kongresi ile Avrupa'nın siyasi durumu yeniden düzenlenmiştir.(1815)
Fransa İnsan ve Yurttaş
Hakları Bildirisi
28 Ağustos 1789'da Fransız Devrimi'nden sonra, Fransız Ulusal
Meclisi tarafından, Fransa İnsan ve Yurttaş Hakları Bildirisi kabul ve beyan
olundu.
Bildirge; insanların eşit doğduğunu ve eşit yaşamaları
gerektiğini, insanların zulme karşı direnme hakkı olduğunu, her türlü
egemenliğin esasının millete dayalı olduğunu ve mutlak egemenliğin bir kişi ya
da grubun elinde bulunamayacağını, devleti idare edenlerin esas olarak millete
karşı sorumlu olduğunu, hiç kimsenin dini ve sosyal inançları yüzünden
kınanamayacağını söylüyordu.
Fransız Devrimi'ni konu
alan kitaplar Charles Dickens - İki Şehrin Hikayesi
Victor Hugo - 1793 Devrimi
Eric Hobsbawm - Devrim Çağı
Victor Hugo - Sefiller
Anatole France-Tanrılar Susamışlardı
Server Tanilli-Dünyayı Değiştiren On Yıl
Server Tanilli-Fransız Devriminden Portreler
Oral Sander, Siyasi Tarih İlkçağlardan 1918'e - İmge Kitapevi
İlgili Filmler 'La
Marsailles', (1937)
'La Seine no Hoshi (Japonca: ?·?—???, Fransa'da: L'etoile de la
Seine, İtalya'da: Il tulipano nero)', (Anime, 1975) Japonca İtalyanca
'Versay'ın Gülü (Japonca: ????????, Versailles no Bara, Fransızca:
La Rose de Versailles, İngilizce: Lady Oscar)', (Anime, 1979-1980) Açılış ve
Bitiş
"The French Revolution", 'History of the World Part I
(Komedi, 1981)' filminden Fragman
'La Nuit de Varennes', (1982)
'Révolution française', (1989) Fragman
L'Anglaise et le duc, (2001)
'Marie Antoinette', (2006) Fragman
'Chevalier (Japonca: ?????? ~Le Chevalier D'Eon~)', (Anime,
2006-2007) Fragman Açılış
Goya's Ghosts (2007)
Ayrıca bakınız Topyekün
savaş