TURGUT ÖZAL :
Halil Turgut Özal
Türkiye Cumhuriyeti 8. Cumhurbaşkanı iken Görev süresi:
9 Kasım 1989 - 17 Nisan 1993
Yerine geldiği Ahmet Kenan Evren / Yerine gelen Sami Süleyman Demirel
Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı iken; Görev süresi:
13 Aralık 1983 - 31 Ekim 1989
Yerine geldiği Saim Bülend Ulusu / Yerine gelen Yıldırım Akbulut
Şahsi bilgileri:
Doğum 13 Ekim 1927 Malatya, Türkiye / Ölüm
17 Nisan 1993 (65 yaşında) Ankara, Türkiye
Partisi Millî Selamet Partisi, Anavatan Partisi
Eşleri: Ayhan İnal (1952) / Semra Özal (1954-1993)
İmzası
Halil Turgut Özal (13 Ekim 1927; Malatya - 17 Nisan 1993; Ankara),
Türkiye'nin 45. ve 46. dönem hükûmetlerinde başbakanlık yapmış ve ardından
sekizinci cumhurbaşkanı seçilerek, görevi başında hayatını kaybetmiş olan Türk
siyasetçisi ve devlet adamıdır.
Konu başlıkları
1 İlk yılları
2 Bürokratlık dönemi
3 Siyasi yaşamı
4 Başbakanlığı
5 Cumhurbaşkanlığı
5.1 Seçimi
5.2 Körfez savaşı ve Özal
5.3 Sivil cumhurbaşkanlığı
6 Ölümü
İlk yılları Babası
Malatya/Çırmıktı'lı Ünlüoğulları'ndan banka memuru Mehmed Sıddık, annesi ise
ilkokul öğretmeni Hafize Hanımdır. Çocukluğunun bir döneminde pilot olmak
isteyen Özal, Silifke'ye taşındıktan sonra, eşeğin üzerinden düşerek kolundan
sakatlanmış ve kollarından biri diğerine göre daha kısa kalmıştır. Bu durum
pilot olma isteğinden zorunlu olarak vazgeçmesine neden olmuştur.
4 yaşındayken Bilecik'in Söğüt ilçesine taşınan Özal, ilköğrenim
hayatına burada başladı. Babasının görevi nedeniyle sık sık il değiştiren Özal,
ortaokulu Mardin'de bitirir. Mardin'de lise olmaması nedeniyle, Konya
Lisesi'nde eğitimine devam eden Turgut Özal bu dönem içerisinde kardeşi Korkut
Özal da ona eşlik etmiştir. Son olarak Kayseri Lisesi'nde lise eğitimini
bitiren Özal, İstanbul Teknik Üniversitesi Elektrik Mühendisliği'ni burslu
olarak okur. 1950 yılında mezun olur. Mühendislik yapar ve sonra siyasete
girer.
Turgut Özal, ailesinin isteğiyle evlendiği Ayhan İnal'la 1952
yılında kısa süreli bir birliktelik yaşadı.Bu evlilikten sonra çalıştığı kurum
Elektrik İşleri Etüd İdaresi'nde sekreter olarak görev yapan Semra Yeyinmen ile
evlendi. Bu evlilikten sonra Ahmet, Zeynep ve Efe adında üç çocuk sahibi oldu.
Evlendikten sonra, Amerika'da Texas Tech Üniversitesine ihtisas
yapmaya giden Özal ekonomi branşında eğitim aldı.
Bürokratlık dönemi Geri
döndüğünde EİEİ Genel Müdür Yardımcısı (ya da Genel Direktör Teknik Müşaviri;
kayıtlar arasında ikilem mevcut) oldu ve Türkiye'de elektrifikasyon üzerine
projelerde çalıştı. 1958 yılında Planlama Komisyonu'nda sekreterya görevini
yaptıktan sonra 1959 yılında Ankara Ordanat Okulu'nda yedek subay oldu. Dönemin
Devlet Su İşleri Genel Müdürü (ve 33 sene sonra 9. Cumhurbaşkanı seçilecek
olan) Süleyman Demirel de, 27 Mayıs Darbesinden hemen sonra askere alındı.
Askerliği sonrasında Devlet Planlama Teşkilatı'nın kuruluşunda
çalışan Özal, 1965 seçimlerinden sonra Süleyman Demirel'in danışmanı olarak
görev yaptı. 1967 yılında DPT Müsteşarı oldu. 1971'den 1973'e kadar Dünya
Bankası Sanayi Dairesi'nde danışman olarak çalışan Özal yurda döndükten sonra
başta Sabancı Holding olmak üzere birçok sektördeki, birçok şirket için
yönetici olarak çalıştı. Sabancı Holding'deki görevinin Genel Koordinatörlük
olduğu belirtilmektedir.
Siyasi yaşamı 1977 genel
seçimleri'nde Millî Selamet Partisi'nden İzmir milletvekili adayı oldu; ancak
seçilemedi. 43. Hükümet döneminde Başbakanlık Müsteşarlığı ile DPT Müsteşar
vekilliği görevlerine getirildi. 24 Ocak Kararları'nın mimarı olarak görev yaptı.
12 Eylül 1980 askeri darbesinden sonra, bu politikaları devam ettirmek amacıyla
Bülend Ulusu Hükümeti'nde ekonomiden sorumlu Başbakan yardımcılığı görevine
getirildi. Bu göreve getirildikten 22 ay sonra, 14 Temmuz 1982 yılında istifa
etti.
Turgut Özal Türkiye Cumhuriyeti tarihinin hem DPT Müsteşarlığı hem
de Başbakanlık Müsteşarlığı yapmış tek başbakanı ve cumhurbaşkanıdır.
Başbakanlığı 20 Mayıs
1983'de Anavatan Partisi'ni kuran Özal 6 Kasım 1983'deki seçimlerde 400 kişiden
oluşan parlamentoda 211 milletvekili çıkararak tek başına iktidar ve 45.
Hükümet'in Başbakanı oldu. 1984 yerel seçimlerinden de başarıyla çıkan Özal, 13
Nisan 1985'de yapılan ilk kongrede tekrar genel başkanlığa seçildi.
1987 yılında yapılan genel seçimlerde de 292 milletvekili çıkartarak
tekrar çoğunluğu sağladı ve 46. Hükümet'in başbakanı oldu. İktidarda bulunduğu
1983-1991 döneminde Türkiye ekonomisi ortalama yıllık yüzde 5,2 oranında
büyümüştür. Polis Vazife ve Selahiyetleri Kanunu'nu değiştirerek Emniyet
İstihbarat Daire Başkanlığı'nı kurdu.
18 Haziran 1988 Cumartesi günü Ankara Atatürk Spor Salonu'nda
Anavatan Partisi'nin 2. Olağan Kongresi'nin düzenlendiği sırada Kartal Demirağ
isimli saldırgan tarafından düzenlenen suikasttan yaralı olarak kurtuldu. Foto
muhabirleri ve televizyon kameraları için hazırlanmış olan platformun önünden
ve Özal'a 12 metre öteden saat 12.15'te iki el ateş eden Demirağ, Turgut Özal'ı
sağ elinden yaralamıştır. Saldırı sonrası etrafa rastgele ateş açan korumalar
ise 18 kişinin yaralanmasına sebep olmuştur. Yaralananlar arasında Bakan İmren
Aykut da vardır. Önce ölüm cezasına çarptırılan, ardından cezası 20 yıla
indirilen Kartal Demirağ'ı cumhurbaşkanlığı döneminde affetmiştir.
Barzani'ye uluslararası alanda rahat seyahat edebilsin diye Türk
Pasaportu (kırmızı pasaport) vermiştir. Yıllar sonra Barzani bu pasaportu 2007
yılında Türkiye'ye iade etmiştir.
Cumhurbaşkanlığı Seçimi Özal 1989'daki cumhurbaşkanlığı
seçiminde aday oldu. Sosyaldemokrat Halkçı Parti ve Doğru Yol Partisi meclise
girmeyerek seçimi boykot etti. İlk turda Turgut Özal 247, ANAP Burdur
Milletvekili Fethi Çelikbaş 18 oy aldı. 17 oy boş çıkarken 3 oy geçersiz
sayıldı. İkinci turunda 284 milletvekilinin katıldığı oylamada adaylardan
Başbakan Turgut Özal 256 oy alırken, Çelikbaş 17 oy aldı. 2 oy geçersiz
sayılırken 9 oy boş çıktı. 31 Ekim 1989 tarihinde gene muhalefetin katılmadığı
3. tur oylamasında Turgut Özal 263 oy alarak Türkiye Cumhuriyeti'nin 8'inci
Cumhurbaşkanı oldu. 9 Kasım 1989 tarihinde resmi olarak görevine başladı. Bu
seçimden akılda kalan ise alışamadık diyenlere, alışırsınız, alışırsınız
demesidir.
Körfez savaşı ve Özal
Cumhurbaşkanlığı döneminin en önemli olayı 1. Körfez Savaşı'dır. Bu olayda çok
aktif rol almıştır. Petrol kaynaklarının kontrolunu elinde tutan Saddam Hüseyin'in
Türkiye için büyük bir tehlike teşkil ettiğini ve Saddam’ın bölgeyi hakimiyeti
altında tutmasına izin verilemeyeceğini savundu. Saddam’ın uzaklaştırılması
için mümkün olan herşeyin yapılması konusunda fikren ve siyasi açıdan son
derece istekliydi. Bu nedenle ABD'ye bu konuda açık destek verdi. Harekata Türk
Ordusunun da katılıp, Misak-ı Milli sınırları içinde olan Musul ve Kerkük'e
girilmesini isteyince, zamanın Genelkurmay Başkanı Necip Torumtay görev süresi
sona ermeden 3 Aralık 1990 tarihinde kendi isteği ile Genelkurmay Başkanlığı
görevinden emekliye ayrıldı; görevden ayrılmasına sebep olarak da 1. Körfez
Savaşı'nda hükümetin tutumuna tepki olduğu öne sürüldü.
Sivil cumhurbaşkanlığı
Kaymakamlığı ziyaret eden Özal ve Kaymakam Eyüp Sabri Kartal'ın
(16 Ağustos 1991) de ilk görevine başlama törenine iştiraki "sivil
cumhurbaşkanından sivil yönetime destek" olarak değerlendirilmiştirÖzal,
her zaman sivil yönetimin üstünlüğünün savunmuş ve halk tipi sivil
kıyafetlerden hoşlanmıştır. Kamu kurum ve kuruluşlarını ziyaret ederken resmi
kıyafetiyle ziyaret eden diğer Cumhurbaşkanlarından farklı olarak çoğu defa
kıravatsız , keten pantolon, keten ayakkabı ve tişörtle resmi proğramlara
katılmıştır. Yandaki resimde görüldüğü gibi üst rutbeli askerlerin devir teslim
törenine katılmazken, küçücük bir ilçede mesleğinin başındaki kaymakamın göreve
başlama törenine katılmıştır. Askeri birlikleri şortla denetlemesi gazeteciler
tarafından şiddetle eleştirilmiştir. Özal diğer cumhurbaşkanları gibi
konuklarını köşkte ağırlamak yerine, konuklarını Marmaris'de Okluk koyunda
ağırlamıştır. Ölümünde sivil cumhurbaşkanı, demokrat cumhurbaşkanı, dindar
cumhurbaşkanı pankartlarıyla da bu tutumu desteklenmiştir.
Ölümü Turgut Özal, 17 Nisan
1993'te 5 ülkeyi kapsayan 12 günlük Türkistan gezisinden sonra ölmüştür.
Özal'ın cenazesine Türkiye'nin dört bir yanından yüzbinlerce kişi akın etmiş,
televizyonlardan canlı yayımlanmış; ülkede bayraklar yarıya indirilmiştir.
Dönemin Amerika Birleşik Devletleri Başkanı, Turgut Özal ile de yakın dost olan
George H. W. Bush beklentilerin aksine cenaze törenine katılmamıştır.
"Öldükten sonra beni İstanbul’a defnedin, kıyamete kadar Fatih Sultan
Mehmed’in manevi ruhaniyeti altında bulunmak istiyorum" şeklindeki
vasiyetine uyularak kendisi tarafından yaptırılan eski başbakan Adnan
Menderes'in anıtmezarının bulunduğu Topkapı'da, Vatan Caddesi üzerinde kendisi
adına hazırlanan anıtmezara defnedildi.
Bir suikasta kurban gitmiş olabileceği de yıllardır
tartışılmaktadır. Turgut Özal'ın limonatasına katılan arsenikle zehirlendiği
iddiasını ortaya atan eşi Semra Özal, delil olarak da saç örneğini ABD'de
tahlil ettirdiğini belirtmektedir.
Güncel bilgi:
02 10 2012 de fethi kabir (kabir açma) Adli tıb olası suikas izi
aramaya başladı.
02 11 2012 Bugün gazetesinde merhum'un bedeninde Stiriknin keratin
bulunduğu haberi çıktı. Adli tıb yalanladı; ''Bazı bulgu var, ancak mezkur
madde'ye rastlamadık bilgi biz'den kaynaklı değil'' dedi. Srtiknin keratin 15 - 20 dakika da etkin bir
madde ve önceden beri Semra Özal'ın suikastten haberdar olduğu söylentisi
yeniden canlanır gibi oldu, Zira 20 dakika içinde ilacı alıp vefatı esnasında
kendisi köşkte ve sadece Semra Özal'ın yanında idi. Adli tıbbın yalanlaması Ahmed Özal'ın ''Olamaz''
demesi şimdilik sadece gazeteyi zan altında bıraktı. 02 11 2012 19:30