SELAHADDİN EYYUBİ :
Mısır ve Suriye Sultanı
Hüküm süresi 1174–1193
Tahta geçmesi 1174, Kahire
Tam adı Selahaddin Yusuf bin Eyyub
Doğum tarihi 1138
Doğum yeri Tikrit
Ölüm tarihi 4 Mart 1193 (55 yaşında)
Ölüm yeri Şam
Mezarı Emeviye Camii, Şam
Önce gelen Nureddin Mahmud Zengi
Sonra gelen El-Efdal (Suriye)
El-Azîz Osman (Mısır)
Hanedan Eyyubi
Dini Ehl-i Sünnet / İslam
Selahaddin Yusuf bin Eyyub
Tam adı: el-Malik el-Na'ir Ebu el-Mu'affar ali el-Din Yusuf İbn Eyyub),
(1138, Tikrit - 4 Mart 1193, Şam) Mısır ve Suriye sultanı, Eyyubi hanedanının
kurucusu olan, etnik kökeni tartışmalı (çeşitli kaynaklara göre Arap, Kürt veya
Türk kökenli) lider. Hıttin Muharebesi ile 2 Ekim 1187'de Kudüs'ü Haçlı
kuvvetlerinden alarak kentte 88 yıl süren Hıristiyan egemenliğine son vermiş,
akabinde Hıristiyanların düzenledikleri III. Haçlı Seferi'ni etkisiz hale
getirmiştir. En güçlü olduğu dönemde Mısır, Suriye, Irak, Hicaz ve Yemen egemenliği
altındadır. Irak'taki Selahaddin ili ve Selahaddin Kartalı da onun adını
taşımaktadır.
Konu başlıkları
1 Soyu ve ailesi
2 Çocukluğu ve eğitimi
3 Erken hizmet dönemi
4 Haçlılarla mücadelesi
4.1 Mısır seferi
4.2 Eyyubi Devleti'nin kurulması
4.3 Hıttin Savaşı
4.4 Üçüncü Haçlı seferi
5 Ölümü
6 Popüler kültür
Soyu ve ailesi Büyük
Müslüman kumandanı Selahaddin Eyyubi'ye tarih boyunca farklı etnik kökenler
atfedilmiş, çeşitli milletler mirasını sahiplenmişlerdir. Selahaddin'in Kürt kökenli
olduğunu ve Türk kökenli olduğunu iddia eden çeşitli kaynaklar mevcuttur.
Ayrıca Zeki Velidi Togan, Eyyubîlerin evvelâ Kürtleşmiş sonra da Türkleşmiş bir
cenubî Arap sülâlesinden olduğunu iddia etmiştir. Tarihçi İbn Haldun'a göre ise
Selahaddin Eyyubi'nin ataları, Yemen'in Himyeri vilayeti eşrafından Hezbâniyye
Kürtlerinin Ravvadi aşretine mensup Araplardandı ve bu aşiret Himyeri bölgesini
yüzyıllarca yönetmiş olan Devs hanedanına akraba idi.
Selahaddin tanınmış bir ailede dünyaya geldi. Doğduğu gece, babası
Necmeddin Eyyübi ailesini de alarak Halep'e göçtü. Burada Kuzey Suriye'nin
güçlü Türk valisi İmadeddin Zengi'nin hizmetine girdi.
Dedesi Şadi, Bağdat şehrinin valisi olan Bihruz'un yakın arkadaşı
idi. Bihruz nüfuzunu kullanarak Şadi'nin oğlu Necmeddin Eyyub'un Tikrit'in
kumandanlığına atanmasını sağlamıştır. Böylece Büyük Selçuklu sultanı Muhammed
Tapar Şadi'i ailesiyle birlikte Tikrit civarına yerleştirdi.
Selahaddin Eyyubi, bir 12. yüzyıl Arap yazmasından.İmadeddin
Zengi'nin ordusu 1131'de Karaca el-Saki tarafından mağlup edildi ve Zengi,
Tikrit'e sığındı. Selahaddin'in babası Necmeddin Eyyub ve amcası Esedüddin
Şirkuh (??? ????? ?????? ?? ????; Şirkuh: Farsça'da Dağ Aslanı anlamındadır),
Zengi'ye yardım etmiş ve Tikrit'te hapsedilen Aziduddin el-Mustevfi'nin
kaçmasını sağlamışlardır. Bunun üzerine Bihruz ile araları açılmış, buna
mukabil Musul ve Halep Atabeyi Zengilere yaklaşmışlardır. Şirkuh'un bir
Selçuklu yüksek memuru öldürme olayından sonra iki kardeş Zengi'ye başvurmuş ve
1138'de görevinden alınan Necmeddin Eyyub ve ailesi İmadeddin Zengi'nin
hizmetine girmiştir.. Selahaddin'in annesi Selçukluların Harim emiri Şihabeddin Mahmud ibn Tokuş
el-Harimi'un kızkardeşidir. Şam bölgesini yöneten Tutuş'un aksine, Tekeş ile
ilgili bir olay, İbn-ul Esir tarafından aktarılıyor Kız kardeşi Sitti Şam
(Zümrüt Hatun) önce Hüsameddin Muhammed bin Ömer bin Laçin'in babasıyla daha
sonra Selahaddin'in amcası Şirkuh'un oğlu Nasreddin Muhammed ile evlendirildi.
Kardeşlerinin isimleri Tacülmüluk Böri , Seyfü'l-İslam Tuğtekin,
Turanşah, Melikü’l Adil Ebu Bekir ve Şahinşah’tır.
Hıttin Savaşı sonrası, Selahaddin ve Lüzinyanlı Guy. Çocukluğu ve
eğitimi İmadeddin Zengi'nin, babası Necmeddin Eyyub'u vali olarak atadığı Baalbek
ve Şam'da büyüyen Selahaddin, ayrıcalıklı bir çocukluk geçirmedi. İyi bir
tahsil aldı. Askeri eğitimden ziyade dini derslere meraklıydı. Sanatla ve
ilimle uğraşırdı. Selahaddinin biyografisini yazan al-Wahrani Onun Öklid
Geometrisi, Astronomi, Matematik ve Aritmatik konularında uzman olduğunu
belirtir. Mantık, felsefe, sosyoloji, fıkıh (İslam hukuku) ve tarih öğrendi,
Şam'daki Dar'ul-Hadis'den (Hadis Üniversitesi) mezun oldu.
Erken hizmet dönemi Yirmi
altı yaşındayken amcası tarafından eğitilmek üzere kendi hizmetine alındı.
Mısır'ın güçlü aşiretlerinden Banu Ruzzaiklerin ele geçirilmesinde Fatımi
halifesinin yanında savaştı. Daha sonra Haçlı ordusunun elinde bulunan
Mısır'daki Bilbeis şehrinin ele geçirilmesinde görev aldı. Bilbeis'in ele
geçirilmesinden sonra karşılaştıkları Haçlı ordusuna karşı amcasının ordusunun
sol kanadını oluşturan Kürt süvari birlikleri ile elde ettiği başarılar
sayesinde kendini gösterdi. Savaşın sonunda haçlı kumandanı "Kayseryalı
Hugh" (Hugh of Caesarea) Selahhaddin'in birliğine saldırdığı esnada esir
düştü. Şavaşın sonunda Selahaddin ve amcası Şirkuh İskenderiye'ye geçtiler.
Burada kendilerine halife tarafından para, asker ve bir kale verildi. Kaleye
saldıran Mısır haçlıları Şirkuh'un birliklerini dağıtmayı başardılar fakat
Selahaddin'in birlikleri kalenin düşmesine engel oldu.
Haçlılarla mücadelesi Mısır seferi I. Haçlı Seferi sonucunda
kurulan Kudüs Krallığı gözünü Mısır'a dikmişti. Mısır'ın iç siyaseti
karışıklıklar içindeydi. Mısır veziri Şavar bir saray darbesi sonucu
vezirlikten olunca gizlice Şam'a Nureddin Mahmud Zengi'nin yanına gitti ve
O'ndan yardım istedi (1164). Nureddin Mahmud bu olayı fırsat bilerek İslam
dünyasındaki iki başlılık problemini halledebileceğini ve müslümanları tekrar
haçlılara karşı birleştirebileceğini de hesaba katarak Şavar'a olumlu yanıt
vermiştir.
Selahaddin'in askeri hayatı bu noktada, amcası Esedüddin Şirkuh’un
hizmetine girmesiyle başladı. Mısır'a gönderilecek orduya Nureddin Mahmud
komutan olarak Şirkuh'u atadı. Şirkuh Nureddin Zengi'nin emriyle, ilki 1164
yılında olmak üzere Mısır’a üç sefer düzenledi. Selahaddin bu seferlere
Nuredddin Zengi'nin emriyle katılmıştır. Önceleri Selahaddin bir ilim adamı
olmak istiyordu, yönetici olmak gibi bir niyeti yoktu. Nureddin Mahmud,
Selahaddin'in bütün karşı çıkmalarına rağmen askeri sahada Selahaddin'den
faydalanmak istemişti.
Fatımiler hilafetini devam ettirmek adına Haçlılarla işbirliğine
gitti. Ordu Mısır'a ulaşıp Şavar tekrar Fatımi Halifesi tarafından Mısır veziri
ilan edilince verdiği sözlere uymadı ve ihanet etti. Şirkuh hem Kudüs kralı I.
Amalrik ile hem de Mısır’ın Fatımi halifesinin veziri Şavar ile mücadele etmek
zorunda kaldı. Şavar yaptığı ihanetin cezasını öldürülerek buldu. Fakat Şirkuh
da iki ay sonra öldü. Selahaddin, amcası Şirkuh'un ölümünden sonra, henüz 31
yaşındayken Mısır'daki Suriye birliklerinin komutanlığına, melik unvanıyla
Mısır vezirliğine atandı. (1169).
Eyyubi Devleti'nin kurulması:
Kudüs'ün fethinden sonra Eyyubilerin sınırları.Ana madde:
Eyyubiler
1171’de Mısır’da Şii Fatımi halifeliğine son vererek Sünniliğe
dönüldüğünü ve Bağdat'taki Abbasi halifeliğine bağlılığını ilan eden Salaheddin
Eyyubi böylece Mısır’ın tek yöneticisi durumuna geldi. Böylece İslam
dünyasındaki iki başlılık son bulmuş ve biri Bağdat'ta, biri de Mısır'da olmak
üzere mevcut olan iki halifeli yapı değiştirilmiş oldu. Artık İslam dünyasında
tek bir halife vardı. Bu olay müslümanların haçlılara karşı birleşmesinde
tarihi dönemeçlerden birisi olmuştur.
Selahaddin Nureddin Mahmud Zengi’ye hayatı boyunca bağlı kaldı,
fakat Nureddin'in 1174 yılında vefat etmesiyle durum değişti. Selahaddin,
Nureddin'in dul eşi İsmedüddin Hatun ile evlendi. Fakat Nureddin'in yerine
geçen oğlu İsmail, Selahaddin'i tanımadı ve işbirliğine yanaşmadı. Mısır’daki
zengin tarım topraklarını mali dayanak olarak kullanan Salaheddin, Nureddin’in
çocuk yaştaki oğlu adına naiplik talebinde bulunmak üzere küçük, ama çok
disiplinli bir orduyla Suriye’ye hareket etti. Ama çok geçmeden bu talebinden
vazgeçti.
1177 yılındaki Montgisard Muharebesinde Kudüs kralı IV. Baodouin'e
yenildi. 1186’ya değin Suriye, Kuzey Mezopotamya, Filistin ve Mısır’daki tüm
Müslüman topraklarını kendi bayrağı altında birleştirmeye girişti ve İslam
birliğini tekrar kurdu. Zamanla sahtekarlık, ahlaksızlık ve gaddarlıktan uzak,
cömert, erdemli, ama kararlı bir hükümdar olarak ünlendi. O zamana değin iç
çekişmeler ve yoğun rekabet yüzünden Haçlılara direnmede güçlük çeken
Müslümanların maddi ve manevi açıdan güçlenmelerini sağladı.
Hıttin Savaşı
Hıttin SavaşıAna madde: Hıttin Muharebesi
Selahaddin, yeni ya da gelişmiş askeri teknikler kullanmak yerine,
çok sayıdaki düzensiz kuvvetleri birleştirip disiplin altına alarak askeri güç
dengesini de kendi lehine çevirmeyi başardı. 1187’de bütün gücüyle, Latin Haçlı
krallıklarına yöneldi. Bu arada Kudüs Kralı ölmüş yerine Lüzinyanlı Guy
geçmişti.
Selahaddin, Kudüs kralını ve ordusunu Kuzey Filistin’de Tiberya
yakınlarında Hıttin'e kadar getirmeyi başardı. Hıttin kuyularıyla ünlü bir
yerdi. Selahaddin çok önceden kuyuları tutmuştu, böylece haçlılara bir damla su
bırakmadı.
Kudüs ordusu günlerce süren yürüyüşten sonra 4 Temmuz 1187’de
tükenmiş ve susuzluktan bitkin düşmüş bir bir halde Selahaddin ile karşılaştı,
İslam ordusu çoktan kuyuları tutmuş ve hiçbirini bırakmak gibi bir niyeti de
yoktu. Bu noktadan sonra geri dönemediler ve Selahaddin'in karşısına çıkmak
zorunda kaldılar. Hıttin Savaşı'nda Seladdin, Haçlı ordusunu yenmeyi başardı.
Haçlıların verdiği kayıpların büyüklüğü Müslümanların Kudüs
Krallığı’nın neredeyse tümünü ele geçirmesini sağladı. Akka, Betrun, Beyrut,
Sayda, Nasıra, Gaman, Caesarea, Nablus, Yafa ve Aşkelon üç ay içinde düştü.
Salaheddin Haçlılara en büyük darbesini ise 88 yıl Frankların
elinde kalan Kudüs’ü 2 Ekim 1187’de teslim alarak indirdi.
Üçüncü Haçlı seferi :
Selahaddin’in başarısına düşen tek gölge Sur’un ele
geçirilmemesiydi. 1189’da Haçlı işgali altında yalnızca üç kent kalmış, ama sağ
kalan dağınık Hristiyanlar zorlu bir kıyı kalesi olan Sur’da toplanarak Latin
karşı saldırısının çıkış noktasını oluşturmuşlardı.
Kudüs’ün düşmesiyle derinden sarsılan Batılılar yeni bir Haçlı
seferi çağrısında bulundu. III. Haçlı Seferi çok sayıda büyük soylu ve ünlü
şövalyenin yanı sıra, üç ülkenin krallarını da savaş alanına çekti.
III. Haçlı Seferi uzun ve tüketici oldu. I. Richard ("Aslan
Yürekli" Richard) hiçbir sonuca ulaşamadı. Haçlılar Doğu Akdeniz’de ancak
güvensiz bir toprak parçasına tutunabildiler. Kral Richard Ekim 1192’de dönüş
için yelken açtığında savaş sona ermişti.
VEFATI:
Selahaddin başkent Şam’a çekildi. 1193 yılında öldü. Ölümünün
ardından akrabaları imparatorluğu paylaştılar.
11 Aralık 1917 tarihinde Kudüs'e giren İngiliz Orduları Komutanı Orgeneral
Edmund Henry Hynman Allenby Selahaddin Eyyubi'nin mezarına vurarak; 'Kalk
Selahaddin biz yine geldik' şeklinde bir konuşma yapmıştır.
Popüler kültür Selahaddin
Eyyubi, 2005 yılında çekilen Cennetin Krallığı adlı filmde Suriyeli aktör Hasan
Mesut tarafından canlandırılmıştır. Daha önce 1935 yılında Cecil B. DeMille'in
yönettiği The Crusades filminde Ian Keith, 1954 yılında David Butler'ın
yönettiği King Richard and the Crusaders filminde ise başroldeki Rex Harrison
tarafından canlandırılmıştı.