NAMAZ / RÜKÜNLER |
ON İKİNCİ RÜKÜN: SELAM
VERMEK
Namazın rükünlerinin on
ikincisi selam vermektir.
Selamın en azı esselamu
aleyküm ifadesidir.
Daha doğru görüşe göre
selamun aleyküm ifadesi de caizdir.
Ben [Nevevi] derim ki
daha doğru olan İmam Şafii'nin açık ifadesine göre bunun yeterli olmadığıdır.
Allah daha iyi bilir.
Selam verirken namazdan
çıkmaya niyet etmek farz değildir.
Selamın en kamil şekli
sağa ve sola dönerek iki kere esselamu aleyküm ve rahmetullah demek. Kişi
birincisinde sağ yanağı görününceye ikinci selam da sol yanağı görününceye
kadar başını çevirir.
Sağa selam verirken
sağındakilere selam vermeye, sola selam verirken meleklere, insan ve cinlere
selam vermeye niyet eder. İmam selam verirken kendisine uyanlara, imama uyanlar
da imamın selamına cevap vermeye niyet ederler.
A. SELAM VERMENİN
HÜKMÜ
B. SELAMIN EN AZ
VERİLİŞ ŞEKLİ
C. SELAM VERİRKEN
NAMAZDAN ÇIKMAYA NİYET ETMEK
D. SELAMIN EN KAMİL
ŞEKLİ
A. SELAM VERMENİN
HÜKMÜ
Namazın rükünlerinin on
ikincisi selam vermektir.
[*] - Bunun delili
Müslim'de geçen şu hadistir: Namaza başlamak tekbirle bitirmek selamla olur.
(Hadis Müslim'in müstedrekidir. Diğer tahric: Ebu Davud, Taharet, 61; Tirmizi, Ebvabü't-tahare,
3; İbn Mace, Taharet ve sünenüha, 275)
Hakim, bu hadisin
Müslim'in şartlarına göre sahih olduğunu söylemiştir.
Kaffal namaza selam la
son vermenin anlamını şöyle açıklamıştır: Namaz kılan kişi namaz kılarken
insanlarla ilgilenemeyecek durumdaydı, selam verip namazı bitirmekle artık
onlara yöneldiğini [onlarla ilgilenebileceğini] belirtmiş olmaktadır.
B. SELAMIN EN AZ
VERİLİŞ ŞEKLİ
A. ESSEIAMU ALEYKÜM
iFADESİ
Selamın en azı esselamu
aleyküm ifadesidir.
Selamın en azı bir defa
esselamu aleyküm demektir. Esselamu aleyhim demek yeterli değildir. Bunu
söyleyen kişinin namazı bozulmamış olur; çünkü bu ortada olmayan kimseler için
duada bulunmaktır.
Esselamu aleyke,
esselamu aleyküma, selamı aleyküm, selamun aleyküm gibi ifadelerle de selam
yerine gelmiş olmaz. Kişi bunları söylemenin haram olduğunu bilerek bunları
söylerse namazı bozulur.
EI-Mecmu'da aktarılan
Şafii'nin ifadesine göre Aleykümüsselam ifadesi mekruh olmakla birlikte
yeterlidir.
B. SELAMUN ALEYKÜM DEMEK
YETERLİ MİDİR?
1. Rafii'ye göre
Daha doğru görüşe göre
selamun aleyküm ifadesi de caizdir. Ben [Nevevi] derim ki daha doğru olan İmam
Şafii'nin açık ifadesine göre bunun yeterli olmadığıdır. Allah daha iyi bilir.
[Selamun aleyküm
ifadesinin yeterli olup olmadığı konusunda mezhep içinde iki görüş vardır]
[Birinci görüş]: [Rafii
tarafından] daha doğru bulunan görüşe göre -tıpkı teşehhüdde olduğu gibi-
selamun aleyküm ifadesi de caizdir. Çünkü tenvin elif-lam yerine geçmektedir.
[İkinci görüş]: [Nevevİ tarafından]
daha doğru görülen ve İmam Şafii'nin açık ifadesinde de yer alan görüşe göre
selam un aleyküm ifadesi yeterli değildir. Çünkü Nebi (s.a.v.) in bu şekilde
selam verdiği nakl edilmemiştir. Sahih hadislerde yer aldığına göre Nebi
(s.a.v.) esselamu aleyküm diyerek selam verirdi. Bundan başka bir şekilde selam
verdiğine dair bir rivayet bulunmamaktadır. Teşehhüdde yer alan selam bundan
farklıdır; çünkü hadislerde selamun şeklinde geçtiği gibi esselamu şeklinde de
geçmektedir.
[Soru]: Aleykümüsselam
ifadesi ile ilgili de bir rivayet olmadığı halde bunun yeterli olduğunu
söylüyorsunuz.
[Cevap]: Bu siga,
aslında hadislerde yer alan esselamu aleyküm ifadesinin kelimelerinin yer
değiştirmiş halidir; bu yüzden yeterli olmakla birlikte mekruhtur.
C. SELAM VERİRKEN
NAMAZDAN ÇIKMAYA NİYET ETMEK
Selam verirken namazdan
çıkmaya niyet etmek farz değildir.
[Selam verirken namazdan
çıkmaya niyet etmek gerekir mi? Bu konuda mezhep içinde iki görüş
bulunmaktadır]
[Birinci görüş]: Daha
doğru görüşe göre selam verirken namazdan çıkmaya niyet etmek farz değildir. Bu
konuda namaz diğer ibadetlere kıyaslanır. (Kıyas)
Ayrıca namaza başlarken
edilen niyet namazın bütünü boyunca geçerlidir. Ancak görüş ayrılığından çıkmak
için namazdan çıkmaya niyet etmek sünnet olur.
[İkinci görüş]: Selamla
birlikte namazdan çıkmaya niyet etmek farzdır. Böylece namazdan çıkma da tıpkı
namaza başlama gibi niyetle olmuş olur.
İkinci görüşe göre
namazdan çıkma niyetinin ilk selama bitişik olması gerekir. Kasten bundan daha
önce veya sonra niyet ederse namazı bozulur.
İmam [Cüveynı] ilk
görüşe göre "nafile namaz kılan kimsenin namaz sırasında kasten selam
vermesi"ni istisna etmiştir; çünkü namazdan çıkmaya niyet etmek, kişinin
başlangıçta niyet ettiği şeyin bir kısmı ile yetinmesini ifade eder. Kişi
namazdan çıkmaya niyet etmeksizin selam verirse bu kasten namaz içinde konuşmak
olur, namazı bozar. Şu halde nafile namaza başlayan ve başlangıçta niyet
ettiğinden daha az namaz kılmak isteyen kişinin selam verirken namazdan çıkmaya
niyet etmesi farzdır. Bununla, namazın sonunda namazdan çıkmaya niyet etme
arasında şu fark vardır; nafile namaz kılan ve namaz esnasında selam veren kişi
başlangıçtaki niyetinde yer almayan bir iş yapmaktadır; bu yüzden buna ayrıca
niyet etmesi şarttır.
D. SELAMIN EN KAMİL
ŞEKLİ
Selamın en kamil şekli
sağa ve sola dönerek iki kere esselamu aleyküm ve rahmetullah demek. Kişi
birincisinde sağ yanağı görününceye ikinci selamda sol yanağı görününceye kadar
başını çevirir.
Sağa selam verirken sağındakilere
selam vermeye, sola selam verirken meleklere, insan ve cinlere selam vermeye
niyet eder. İmam selam verirken kendisine uyanlara, imama uyanlar da imamın
selamına cevap vermeye niyet ederler.
A. ESSELAMU ALEYKÜM VE
RAHMETULLAH İFADESİNİ SÖVLEMEK
Selamın en kamil şekli
esselamu aleyküm ve rahmetullah ifadesidir. Çünkü rivayetlerde böyle yer
almıştır. İmam Nevevİ'nin elMecmu'da sahih görüş olarak aktarıp tasvip ettiğine
göre "buna ve berekatuh ifadesini eklemek sünnet değildir."
B. BİR SELAMLA
YETİNMENİN ZORUNLU OLDUĞU DURUMLAR
Selam iki kere verilir.
Ancak ilk selamdan sonra namaz kılan kişinin başına namaza aykırı olan bir
durum meydana gelirse o zaman bir selamla yetinmek gerekli olur. Buna örnek
olarak şu durumları verebiliriz:
> Birinci selamdan
sonra Cuma namazının vaktinin çıkması,
> Mesh müddetinin
sona ermesi,
> Mesh müddetinin
sona erip ermediğinde kişinin şüphe etmesi,
> Mestin yırtılması,
> Namazını kısaltarak
kılan kişinin ikamete niyet etmesi,
> Kişinin avret
yerinin açılması,
> Dince mazur
görülemeyecek miktarda necasetin kişinin üzerine düşmesi,
> Kıble yönünde hata
ettiğini anlaması,
> Başı açık namaz
kılan cariyenin azat edilmesi,
> Çıplak olarak namaz
kılan kişinin üzerini örtecek elbise bulması.
Bu hususlar el-Hadim
adlı eserde zikredilmiştir.
Gazali'nin İhya'da açık
olarak ifade ettiği gibi iki selamın arasını ayırmak sünnettir.
C. ÖNCE SAĞA SONRA SOLA
SELAM VERMEK
Kişinin ilk selamı sağ
diğerini sola vermesi, İbn Hibban ve diğer hadisçilerin rivayetleri sebebiyle
sünnettir. (Ebu Davud, Salat, 996; Tirmizi, Ebvabü's-salat, 295; Nesai, Sehv,
1321; İbn Mace, İkametü's-salat, 914; İbn Hibban, Salat, 1990)
Kişi birinci selamı
verirken -her iki yanağı değil- yalnızca sağ yanağı görülecek şekilde yüzünü
döndürür, ikinci selamı verirken de sol yanağı görülecek şekilde yüzünü
döndürür.
Kıbleye dönük iken selam
vermeye başlar sonra yüzünü döndürür ve yüzünü tam olarak döndürmekle selamını
tamamlar.
[*] - Bunun delili Müslim,
Sa'd b. Ebi Vakkas'tan rivayet ettiği şu hadistir: Nebi {s.a.v.)'in yanağının
beyazlığı görülünceye dek sağa ve sola dönerek selam verdiğini görüyordum.
(Müslim, Mesacid, 1315)
[*] - Darekutni'nin
rivayeti ise şöyledir: Nebi {s.a.v.} yanağının beyazı görülünceye kadar yüzünü
döndürerek sağa selam veriyor, yine yanağının beyazı görülünceye kadar yüzünü
döndürerek sola selam veriyordu. (Darekutni, Salat, 1, 356)
D. SELAM VERİRKEN
YAPILACAK OLAN NİYET
Kişi sağa selam verirken
sağ yanında bulunanlara selam vermeye, sola selam verirken de sol yanında
bulunanlara selam vermeye niyet eder.
Nevevİ'nin ifadesinden
anlaşılmamakla birlikte birazdan gelecek hükme kıyasla kişi sağ veya sola selam
verirken hangisinde dilerse, kendisi ile aynı hizada olanlara selam vermeye
niyet eder.
Kişi ister imam olsun
isterse imama uyan kişi olsun sağa ve sola selam verdiğinde kendisinin sağ veya
solunda bulunan melekler ve mümin insanlarla mümin cinlere selam vermeye niyet
eder. Tek başına namaz kılan kimse ise her iki selamda da -er-Ravda ve aslında
belirtildiği üzere- meleklere selam vermeye ve yukarıda geçen hükümden
anlaşıldığı üzere mümin insanlar ve cinlere selam vermeye niyet eder.
E. CEMAATLE KILINAN
NAMAZDA İMAM VE İMAMA UYANLARIN SELAM VERİRKENKİ NİYETLERİ
İmam -yukarıda geçenlere
ek olarak- sağa selam verirken kendisine uyanların sağ tarafındakilere, sola
selam veriken kendisine uyanların sol tarafındakilere niyet eder. Bu iki
selamdan dilediğinde de tam arka hizasında yer alanlara selam vermeye niyet eder.
imama uyanlar ise hem imamın selamına cevap vermeye hem de imama uyan diğer
kişilere selam vermeye niyet ederler.
Buna göre selam
verilenin sağında yer alan imam veya cemaat ikinci selamı verirken o kişiye
selam vermeye, selam verilenin solunda yer alanlar da ilk selamı verirken ona
vermeye niyet ederler. Selam verenin arkasında veya önünde yer alanlara
gelince; kişi iki selamdan hangisinde dilerse onlara selam vermeye niyet eder.
Birinci selamda onlara selam vermeye niyet etmesi daha iyidir; çünkü ikinci
selamın namazdan olup olmadığı konusunda bir görüş ayrılığı söz konusudur. Cuma
namazında ikinci selamın Cuma namazından olmadığı görüşü sahih olarak kabul
edilmiştir. Cemaatle kılınan namazın sonundaki ikinci selamın bu namazdan
olduğu görüşünü sahih olarak kabul etmişlerdir.
Birinci görüş itim ad
edilecek görüştür.
[Soru]: imamın solunda
yer alan kişi birinci selamı verirken nasıl imama cevap vermeye niyet edebilir?
Çünkü cevap vermek selamÖ dan sonra olur; imam ise solundakilere selam vermeye
ancak ikinci selamda niyet etmektedir? Şu halde imamın solundaki kişi imam
kendisine selam vermediği halde ona cevap vermeye nasıl niyet edebilir?
[Cevap]: Bizim
belirttiğimiz hüküm, -ileride geleceği üzere- "imama uyan kişi imam her
iki selamı da bitirdikten sonra selam vermeye başlar" hükmüne
dayanmaktadır.
[*] - Bu konuda temel
delil Hz. Ali'nin (r.a.) rivayet ettiği şu hadistir: Nebi (s.a.v.) ikindiden
önce dört rekat namaz kılardı. Bu dört rekatın ortasını mukarreb meleklere ve
onlarla birlikte Müslümanlara ve müminlere selam vererek ayırırdı. (Tirmizi,
Ebvabü's-salat, 429. Tirmizi bu hadisin hasen olduğunu söylemiştir)
[*] - Semure şöyle
demiştir: Allah Resulü (s.a.v.) imamın selamına karşılık vermemizi, birbirimizi
sevmemizi, birbirimize selam vermemizi emretti. (Ebu Davud, Salat, 1001; İbn
Mace, İkametü's-salat, 921)
[Soru]: "İmam
kendisine uyanlara selam vermeye niyet eder" ifadesinde niyet etmenin bir
anlamı yoktur. Çünkü imam ın selam verirken cemaate zaten hitap etmesi niyete gerek
bırakmamaktadır. Sarih söz niyeti gerektirmez. (Genel kural)
Nitekim namaz dışında
kişi bir topluluğa selam verdiğinde, sünnete uymuş olmak için ayrıca selama
niyet etmesine gerek yoktur.
[Cevap]: Namaz dışındaki
durumdan farklı olarak burada namazdan çıkış hali diğeri ile [cemaate hitap
etmek ile] çeliştiği için niyete gerek duyulmuştur.
BİR SONRAKİ SAYFA İÇİN
AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN
ON ÜÇÜNCÜ RÜKÜN: RÜKÜNLERDE TERTİBE RİAYET [RÜKÜNLERİ
SIRASINA UYGUN YAPMAK]