CENAZELER / TAŞINMA |
4. ÖLÜNÜN TAŞıNMASI
Nevevi daha sonra ölünün
nasıl taşınacağı konusunu ele alarak şöyle demiştir:
Daha doğru olan görüşe göre
cenazeyi iki kazığın arasındaki [tabuta] koyarak [biri önde iki kişi arkada üç
kişiyle] taşımak. [ikisi önde ikisi arkada] dört kişinin taşımasından daha
faziletlidir.
Bu şu şekilde yapılır:
Bir kişi [tabutun] önündeki iki tahta parçasının arasına başını sokarak iki
tahta parçasını omuzlarına koyar. Tabutun arkasındaki iki tahta parçasını ise
iki erkek taşır.
Dört kişinin taşıması
ise tabutun ön tarafına iki erkeğin arka tarafına iki erkeğin geçmesiyle olur.
Cenazenin önünden
cenazeye yakın bir şekilde yürümek daha faziletlidir.
Şayet cenazenin
bedeninin değişmeyeceğinden korkarsa [cenazeyi taşıyanlar] onu hızlıca kabre
götürürler.
A. TAŞIMANIN ŞEKLİ
B. CENAZE İLE BİRLİKTE
YÜRÜMENİN ŞEKLİ
C. CENAZENİN TAŞINMASI
KONUSUNDA ACELE ETMEK
A. TAŞIMANIN ŞEKLİ
1. Cenazeyi taşımakta
düşük bir durum veya şahsiyete aykırı bir Ö davranış söz konusu olmayıp aksine
bu ölüye bir iyilik ve saygının gereğidir. Sahabe ve tabiOndan bazıları bunu
yapmıştır.
2. [Cenazeyi tabutun
önünde bir kişi arkasında iki kişinin taşıması mı yoksa önde iki kişi arkada iki
kişinin taşıması mı daha faziletlidir? Bu konuda mezhep içinde farklı görüşler
bulunmaktadır]
[Birinci görüş]
Cenazeyi iki kazığın
arasında [tabuta koyarak] taşımak dört kişinin taşımasından daha faziletlidir.
[*] - Çünkü Sad b. Ebu
Vakkas, Abdurrahman b. Avf'ı bu şekilde taşımıştır.
[*] - Nebi (s.a.v.) de
Sad b. Muaz'ı bu şekilde taşımıştır.
Bu ikisini İmam Şafii
(r.a.) el-Ümm'de rivayet etmiştir. (Şafii, Müsned, 1615)
Birincisinin senedi
sahih ikincisinin senedi zayıftır.
[İkinci görüş]
Cenazeyi [önde iki
arkada iki] dört kişinin taşıması daha faziletlidir; çünkü bu ölünün
taşınmasına daha uygundur. Hatta bu şekilde taşımanın farz olduğu görüşü bile
rivayet edilmiştir; çünkü dörtten az kişinin taşıması ölüyü küçük düşürme
anlamına gelir.
[Üçüncü görüş]
Cenazeyi taşıma amacı
her iki taşıma ile de gerçekleştiği için bu iki taşıma şekli fazilette
birbirine eşittir.
Bu, kişi tek bir taşıma
şekli ile yetinmek istediğinde böyledir. Bu iki taşıma şeklini bazen öyle bazen
de böyle taşımak suretiyle birleştirmek en faziletli davranıştır.
3. Cenazeyi [üç kişi
ile] iki kazık arasında taşımak şöyle olur:
Bir kişi [tabutun
önündeki] iki kazığın arasına girerek iki kazığı omzu ile boynu arasına alır.
Kişi başını iki kazığın arasına sokar.
Arkadaki iki kazı ğı ise
iki erkek taşır; birisi sağ yanında birisi sol yanında durur.
Arkadaki iki kazığı iki
erkeğin taşımasının sebebi şudur: Şayet bunu tek bir kişi taşısa yüzü ölüye doğru
dönmüş olur. [Önünü görebilmek için] ölüyü başının üzerine koysa bu durumda onu
iki kazığın arasına koymamış olur. Ayrıca bu durumda ölünün arka tarafı baş
tarafından daha yukarıda olmuş olur.
Şayet öndeki kişi iki
kazığı omzunda taşıyamazsa iki kişi yardımcı olur. Arkadaki iki kazığı ise bir
kişi taşıbilse de taşıyamasa da [bir kişi değil] iki kişi taşır.
Şu halde herhangi bir
acizliğin söz konusu olmadığı durumda cenazeyi taşıyan kişilerin sayısı üçtür.
Cenazeyi üç kişinin taşıyamadığı durumda ise taşıyanların sayısı beş kişi olur.
-Alimlerin sözlerinden anlaşıldığına göre- beş kişi de taşıyamazsa yedi veya
-tek sayıda olmak kaydıyla- daha fazla kişi taşır.
4. Cenazeyi dört kişinin
taşıması şöyle olur:
İki erkek [tabutun] ön
tarafına geçer; birisi tabutun sağ yanındaki kazığı sol omzuna koyar, diğeri de
aksini yapar. Başka iki kişi de tabutun arka tarafını bu şekilde taşır. Böylece
taşıyanların sayısı dört kişi olur.
Dört kişi taşımazsa altı
veya sekiz kişi taşır. Dört kişiden fazla olan kişiler tabutun kenarlarından
taşırlar. Yahut da tabutun kenarlarından cenazenin alt tarafından enlemesine
kazıklar eklenir. Nitekim Abdullah b. Ömer'in bedeni iri olduğundan cenazesinde
böyle yapılmıştır.
5. Küçük çocuğun
cenazesini bir kişi taşırsa bu caiz olur; bu onu küçümseme anlamına gelmez.
6. Cenazeyi üç kişinin
taşıdığı şekil düşünüldüğünde; kişi cenazeyi teberrüken taşımak istediğinde
önce ön tarafa iki kazık arasına girerek omuzları arasında taşır. Daha sonra
arka sol tarafı taşır, daha sonra cenazenin arkasında yürümüş olmamak için
ileri hareket eder, tabutun sol arka köşesini omzuna koyar.
7. Cenazeyi dört kişinin
taşıdığı şekil düşünüldüğünde; kişi cenazeyi taşımak için ön sağ taraftaki
kazığı sol omzuna koyar, sonra aynı şekilde arka [sağ] taraftaki kazı ğı omzuna
koyar. Sonra cenazenin arkasında yürümüş olmamak için öne doğru gider ve sağ ön
kısmı sol omzuna koyar, sonra sağ arka kısmı da aynı şekilde taşır.
8. Cenaze her iki taşıma
şekli ile birlikte taşınacaksa ikincide yaptığı şekilde yapar; bazılarının
dediğine göre ön tarafı iki omzu arasında daha sonra veya daha önce
taşıyabilir.
B. CENAZE İLE BİRLİKTE
YÜRÜMENİN ŞEKLİ
Cenazenin önünden
cenazeye yakın bir şekilde yürümek daha faziletlidir.
1. Cenazeyi teşyı edecek
olan kimsenin cenazenin önünde yürümesi daha faziletlidir.
[*] - Bunu Ebu Davud
sahih bir senetle rivayet etmiştir.(Ebu Davud, Cenaiz, 3180)
Ayrıca cenazeyi teşyı
eden kişi onun için şefaatte bulunan [onun bağışlanması için dua ederek aracılık
eden] bir kişidir. Şefaat eden kişinin hakkı önde bulunmaktır.
[*] - Şu hadis zayıftır.
Cenazenin arkasında yürüyün. (Ebu Davud, Cenaiz, 3180; Tirmizi, Cenaiz, 1031;
Nesai, Cenaiz, 1947; İbn Mace, Cenaiz, 1481)
2. Yürüyen kişinin
cenazeye baktığında onu görebilecek kadar yakın olması, yürüyenlerin çok olması
sebebiyle baktığında göremeyecek kadar uzakta olmasından daha faziletlidir. Bu,
Nevevi'nin el-Muharrer'e eklediği bir fazlalıktır.
Nevevi el-Mecmu'da şöyle
demiştir: Cenaze ile birlikte gidenlerin fazla olması sebebiyle kişi cenazeden
uzak kalsa ancak yine de cenazeye nispet edilecek bir mesafede bulunsa,
cenazenin yanında gitme faziletini elde etmiş olur, aksi takdirde bu fazilete
sahip olamaz.
3. Nevevl'nin genel
ifade kullanması "binekli veya yaya olan kişinin öne geçmesi veya arkada
kalması açısından müstehaplıkta bir fark bulunmamasını" gerektirir. Rafil
eş-Şerhu'l-kebir ve eş-Şerhu'ssağır'de, Nevevi er-Ravda'da bunu açık olarak
ifade etmiş, Nevevi el-Mecmu'da ise bunu İmam Şafil (r.a.) ve mezhebimizin
alimlerine nispet etmiştir.
Rafii'nin Şerhu
Müsnedi'ş-Şajiı adlı eserinde zikrettiği "binekli olan kişi cenazenin
arkasında gider, bu konuda ittifak vardır" şeklindeki görüşe Hattabı de
tabi olmuştur. İsnevı ise bunun hata olduğunu söylemiştir.
Kişi cenazenin arkasında
yürüse, aslen cenaze ile birlikte bulunma sevabinı elde etmekle birlikte bu
sevabın kemalini kaçırmış olur.
Kişi mezarlığa ölüden
önce varsa bu mekruh olmaz. Daha sonra cenaze yere konuluncaya kadar mezarlıkta
oturma veya ayakta bekleme şıklarından dilediğini seçer.
4. Kişinin cenaze ile
birlikte giderken bineğe binmesi mekruhtur.
[*] - Çünkü Tirmizi şunu
rivayet etmiştir: Nebi (s.a.v.) bir cenazede cenazenin peşinden giden bir grup
insanın binitli olduğunu gördü ve şöyle buyurdu: [Bu yaptığınızdan] utanmıyor
musunuz? Şüphesiz ki Allah'ın melekleri yaya olarak yürürken sizler binek/erin
sırtındasınız. (Tirmizi, Cenaiz, 1012)
Bu, kişide hastalık vb.
bir özür bulunmadığında söz konusu olur.
Cenazeden dönerken bineğe
binmekte bir mekruhluk söz konusu değildir.
C. CENAZENİN TAŞINMASI
KONUSUNDA ACELE ETMEK
Şayet cenazenin
bedeninin değişmeyeceğinden korkarsa [cenazeyi taşıyanlar] onu hızlıca kabre
götürürler.
1. Cenazeyi taşımada
acele etmek menduptur.
[*] - Çünkü Buhari ve
Müslim şu hadisi rivayet etmişlerdir: Cenazeyi taşımada acele edin; şayet iyi
bir kimse ise onu acele taşımanız cenazeye takdim edeceğiniz bir iyiliktir.
Şayet cenaze bunun [iyinin] dışında [kötü bir] kimse ise o boynunuzdan taşıyıp
bıraktığınız bir şerdir. (Buhari, cebaiz, 1315; Müslim, Cenaiz, 2183)
Bu, acele taşıma
sebebiyle cenazede bir değişimin gerçekleşmeyeceğinden korkulmuyorsa yapılır.
Aksi takdirde cenaze yavaş taşınır.
2. Kişinin önünden
cenaze geçerken -şayet kişi cenaze ile birlikte gitmek istemiyorsa- onun için
ayağa kalkması mekruhtur. Nevevi erRavda'da bunu açık olarak ifade etmiş,
İbnü'l-Mukrı de bu görüşü tercih etmiştir. Buna karşın Mütevelll cenaze için
ayağa kalkmanın müstehap olduğunu söylemiştir.
3. Nevevi el-Mecmu'da
şöyle demiştir: Bendenıci önünden cenaze geçen kimsenin, şayet cenaze övgüye
layık ise onu övmesinin, onun için dua etmesinin ve şu sözleri söylemesinin
müstehap olduğunu belirtmiştir: "Sübhane'l-hayyillezi la yemut,
Sübhane'l-meliki'l-kuddus.
[*] - Enes'ten şu hadis
rivayet edilmiştir: Bir cenaze görüp de şu duayı okuyan kimseye yirmi hasene
[sevap] yazılır: "Allahu ekber, Sadakallahu ve resulüh. Haza ma vaadallahu
ve resulüh. Allahümme zidna ımanen ve tesllmen.''
BİR SONRAKİ SAYFA İÇİN
AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN