MUĞNİ’L-MUHTAC

CENAZE NAMAZI KILINMAYACAKLAR

 

C. DÜŞÜK OLAN ÇOCUĞUN CENAZE NAMAZI

 

Düşük olan çocuk [için iki durum söz konusudur:]

 

[1. Durum]: Çığlık atmış ve ağlamışsa büyük cenazesi hükmündedir.

[2. Durum]: Aksi takdirde bakılır;

 

[a] - Kendisinde damar atması [seğirme / titreme] gibi yaşama belirtileri görülmüşse daha güçlü görüşe göre cenaze namazı kılınır.

 

[b] - Şayet hayat belirtileri görülmemişse ve dört aya ulaşmamışsa cenaze namazı kılınmaz. Daha güçlü görüşe göre dört aya ulaştığında da böyledir.

 

[Düşük olan çocuk hakkında iki durum söz konusudur:]

 

[Birinci durum]

 

Bu çocuğun; bağırması veya ağlaması vb. bir durumla hayat sahibi olduğu bilinirse; onun hükmü büyük insan gibidir. Buna göre bu düşük yıkanır, kefenlenir, cenaze namazı kılınır ve defnedilir; çünkü kendisinde hayat görüldükten sonra öldüğü kesin olarak bilinmektedir.

 

[İkinci durum]

 

Şayet çocuk bağırmamış veya ağlamamışsa bakılır:

 

[a] - Kendisinde -[damar atması] seğirme veya titreme gibi- bir hayat belirtisi görülmüşse [namazı kılınır mı kılınmaz mı? Bu konuda İmam Şafil {r.a.)'ye ait iki görüş bulunmaktadır]:

 

[Birinci görüş]

 

Daha güçlü görüşe göre bu durumda onun namazı kılınır; çünkü canlı olduğunu gösteren böyle bir karine mevcuttur. Ayrıca ihtiyat da bunu gerektirir.

 

[İkinci görüş]

 

Bu çocuğun canlı olduğu kesin olarak bilinmediğinden cenaze namazı kılınmaz.

 

Nevevi el-Mecmu' da birinci görüşü tek görüş olarak zikretmiştir.

 

Bu şekilde düşük olan çocuğun yıkanması ve defnedilmesinin gerekli olduğu ittifakla benimsenmiştir. [Zayıf] bir görüşe göre ise bu konuda İmam Şafii (r.a.)'ye ait iki görüş bulunmaktadır.

 

[b] - Kendisinde hayat belirtisi görülmemişse [bu düşüğün kaç aylık olduğuna bakılır:]

 

[ba] - [Ana karnında] dört aya ulaşmamışsa, yani organları belirmemişse, hayat emaresi kendisinde görülmediği için onun cenaze namazı ittifakla kılınmaz. Mezhepte esas kabul edilen görüşe göre yıkanmaz, bir beze sarılıp defnedilmesi sünnettir.

 

[bb] - [Ana karnında dört aya ulaşmışsa namazı kılınır mı? Bu konuda İmam Şafii (r.a.)'den iki görüş nakledilmiştir]

 

[Birinci görüş]: Daha güçlü görüşe göre dört aya ulaşmış olsa bile bu düşük ceninin namazı kılınmaz, çüknü kendisinde hayat emaresi görülmemiştir. Bu durumda ceninin yıkanması, kefenlenmesi ve defnedilmesi gerekir. "Cenaze namazını kılmak" ölüye yapılan diğer işlemlerden ayrılmıştır; çünkü ölüye yapılan diğer işlemler konusu namaz konusuna göre daha esnek hükümlere sahiptir. Nitekim İslam ülkesi vatandaşı gayr-i müslim öldüğünde onun cenaze namazı kılınmadığı halde kendisi yıkanır, kefenlenir ve defnedilir.

 

Yukarıda belirtilen hususlarda ceninde insan şeklinin belirmiş olup olmaması dikkate alınır. Şu halde "dört aya ulaşmak" veya "ulaşmamak" ifadeleri insanın organlarının çoğunlukla bu sürede belirmesi konusundaki yaygın durum dikkate alınarak söylenmiştir.

 

Bazıları [dört ay ifadesi yerine] "cenine ruh üflenmesinin mümkün olduğu ve olmadığı zaman" ifadesini söylemişler, başka kimileri de "çizgilerin belirmesi ve belirmemesi" ifadelerini söylemişlerdir. Bunların tümü birbirine yakın olmakla birlikte bu konuda dikkate alınacak olan şey yukarıda belirttiğimiz gibidir.

 

Not:  "Düşük" ifadesi ayları tamamlanmamış cenin hakkında kullanılır. Ayı tamamlanmış ceninin cenaze namazı ise -hocam Remli'nin fetvası ve uygulamasında olduğu gibi- mutlak olarak kılınır.

 

BİR SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN

 

D. ŞEHİD HAKKINDA YAPILACAK İŞLEMLER