MUĞNİ’L-MUHTAC

CUMA NAMAZI / SIHHAT ŞARTLARI

 

A. VAKİT

 

Cuma namazının sahih olması için diğer şartların yanında başka bazı şartlar da söz konusudur. [Bu şartlar şunlardır]:

 

Birincisi: [Cuma namazının] öğle namazı vakti[nde kılınması]. [Vakit geçtikten sonra Cuma namazı] Cuma olarak kaza edilmez.

 

Şayet vakit Cuma namazı kılmaya yeterli gelmeyecek kadar daralmışsa cemaat öğle namazını kılar.

 

Cemaat Cuma namazını kılarken vakit çıksa bu namazı öğle namazı olarak tamamlamak gerekli olur. Bir başka görüşe göre namazı baştan öğle namazı olarak kılmak gerekir.

 

Namaza sonradan yetişen kimse diğerleri gibidir. [Zayıf] bir görüşe göre ise bu namazı Cuma olarak tamamlar.

 

A. CUMA NAMAZININ ÖĞLE NAMAZI VAKTİ İÇİNDE KILINMASI

B. VAKTİN CUMA KILMAYA YETMEYECEK KADAR DAR OLMASI

C. CUMA NAMAZI KILARKEN VAKTİN ÇIKMASI

 

A. CUMA NAMAZININ ÖĞLE NAMAZI VAKTİ İÇİNDE KILINMASI

 

Cuma namazının sahih olması için diğer namazların şartları yanında ayrıca beş şart daha vardır.

 

Bu şartların birincisi Cuma namazının .bütününün öğle namazı vakti içinde kılınmış olmasıdır. Bu konuda Buhari ve Müslim'in rivayet ettiği hadis bulunmaktadır. (Buhari, Cuma, 905; Müslim, Cuma, 1988)

 

İmam Ahmed b. Hanbel, Cuma namazının öğleden önce kılınmasını caiz görmüştür. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, III, 331)

 

[*] - Bizim delilimiz şudur: Nebi (s.a.v.) Cuma namazını güneş batıya döndükten sonra kıldımd!. (Buhari, Cuma, 904)

 

Raşid halifeler ve onlardan sonra gelenler de bu uygulamayı devam ettirmişlerdir. Ayrıca gerek öğle namazı gerekse Cuma namazı; -tıpkı ikamet halinde kılınan namazia yolculukta kılınan namazın durumunda olduğu gibi- aynı vaktin farzıdır, bu ikisinin vakti değişmez.

 

Cuma namazı kaçırıldığında, Cuma olarak kaza edilmez. Çünkü böyle bir şey rivayet edilmemiştir, aksine bunun öğle namazı olarak kaza edilmesi konusunda icma bulunmaktadır.(İcma)

 

Not:  Bazı nüshalarda ...... diğer bazı nüshalarda ise ...... şeklindedir. "vav" harfi ile olan rivayet daha yerindedir; çünkü kaçırılan Cuma namazının Cuma şeklinde kaza edilemeyeceği hükmü "cumanın öğle namazı vaktinde kılınması şarttır" ifadesinden anlaşılmamaktadır. Çünkü ikisi arasında üçüncü bir durum daha vardır ki bu da Cuma namazının başka bir günün öğle vaktinde kaza edilmesidir. Nitekim teşrik günlerinde şeytan taşlamasında kaza böyle yapılır. (Arapça ifadeler için 4.cilt 27.sf)

 

 

B. VAKTİN CUMA KILMAYA YETMEYECEK KADAR DAR OLMASI

 

Vakit Cuma namazı kılmaya yetmeyecek kadar daralsa; örneğin vakitten en azıyla yetinmeleri •halinde bile iki hutbe okuyacak ve iki rekat namaz kılabilecek kadar bir zaman kalmazsa cemaat öğle namazı kılar. Bu, kısa kılma şartı ortadan kalkınca namazı tam olarak kılmaya benzer. (Kıyas)

 

İmam Şafiı (r.a.)'nin el-Ümm'deki açık ifadesine göre bu durumda Cuma namazına başlamak caiz olmaz.

 

Cemaat namaza başlamadan önce vaktin çıkıp çıkmadığında şüphe etse bu şekilde cumaya başlamalarının sahih olmadığı konusunda ittifak vardır.

 

İmam ilk rekatı uzatsa, geriye ikinci rekata yetmeyecek kadar vakit kaldığı kesin olarak anlaşılsa bu durumda söz konusu namaz derhal öğle namazına mı dönüşür yoksa vakit çıktıktan sonra mı öğle namazına dönüşür? Ruyanl bu konuda mezhep alimlerine ait iki görüş nakletmiş, bunlardan birincisini tercih etmiştir, oysa ikinci görüş daha yerindedir. Bu şuna benzer: Kişi "bu ekmeği yarın yiyeceğim" diye yemin etse ve onu yemin ettiği gün yese, o gün mü yoksa ertesi gün mü yeminini bozmuş olur? Tercih edilen görüşe göre ertesi gün yeminini bozmuş olur. (Kıyas)

 

 

C. CUMA NAMAZI KILARKEN VAKTİN ÇIKMASI

 

Cemaat Cuma namazını kılarken öğlenin vakti çıksa; vakit içinde bir rekat kılınmış olsun ya da olmasın Cuma namazı kaçmış olur. Çünkü bu, tıpkı hac ibadeti gibi "vakti çıktıktan sonra yapılması caiz olmayan" bir ibadettir. (Kıyas)

 

Bu durumda [ne yapılması gerekir? Bu konuda İmam Şafii (r.a.)'ye ait üç görüş bulunmaktadır]

 

[Birinci görüş]

 

Başlanmış olan Cuma namazını öğle namazı olarak tamamlamak gerekli olur. O andan itibaren imam kıraati gizli yapar. Çünkü Cuma ve öğle namazları o vaktin iki namazıdır, daha uzun olanını daha kısa olanına eklemek caizdir. Bu yolcunun kısa başladığı namazı tam kılmasına benzer.(Kıyas)

Söz konusu, durumda öğle namazına niyet etmeye gerek yoktur.

 

[İkinci görüş]

 

Tahric yoluyla [yani Şafiı'nin görüşüne dayanarak] çıkarılan bir görüşe göre ise cemaatin öğle namazını baştan kılması gerekir. Bu durumda öğle namazına niyet ederler.

 

[Bazı meseleler]

 

[1] - Cuma namazı olarak başlanmış ve kılınmış olan kısım öğle namazına dönüşür mü yoksa batı i mı olur? Bu konuda İmam Şafii (r.a.)'ye ait iki görüş bulunmaktadır.

 

EI-Mecmu'da birinci görüşün daha doğru olduğu belirtilmiştir. [Yani kılınmış olan kısım öğleye dönüşür.]

 

Rafii bu görüş ayrılığının şu soruya verilen cevaptan kaynaklan-

dığını söylemiştir: Cuma namazı kısaltıimış öğle namazı mıdır, yoksa müstakil bir namaz mıdır? Şayet kısaltılmış öğle namazı ise başlanmış olan Cuma namazı öğle namazına tamamlanır. Şayet müstakil bir namaz olarak kabul edilirse öğle namazı baştan kılınır.

 

Meselenin bu şekilde ortaya konması ikinci görüşün [yani öğle namazının baştan kılınması görüşünün] tercih edilmesini gerektirir. Çünkü daha doğru olan görüşe göre Cuma namazı müstakil bir namazdır. Bu yüzden Ezrai şöyle demiştir:

Doğruya en yakın görüş şudur: Bu durumda cemaat isterse başladıkları namazı öğle namazı olarak tamamlar, isterlerse bunu nafile namaza dönüştürüp öğle namazını baştan kılarlar.

 

İtimad edilen görüş şudur: "Cuma olarak başlanan ve vakti çıkan namazın öğle namazı olarak tamamlanması farzdır." Namazın öğle olarak tamamlanması, tercihin aynı olmasını gerektirmez.

 

[2] - Nevevi'nin "vakit çıksa" sözünden anlaşıldığına göre "cemaat Cuma namazı kılarken vaktin çıkıp çıkmadığı konusunda şüphe etseler bunun bir etkisi olmaz."

 

Daha doğru görüşe göre hüküm böyledir; çünkü aslolan vaktin devam etmesidir.

 

[Zayıf] bir görüşe göre ise bu namaza başlamadan önce [vaktin girip girmediği konusunda şüphe etme durumunda olduğu gibi] namaza etki eder.

 

[3] - Cemaat Cuma namazını kılarken güvenilir bir kimse cemaate Cuma namazının çıktığını bildirse [bu durumda ne yapılması gerekir? Bu konuda iki görüş ileri sürülmüştür]

 

[a] - Darimı bu namazı Cuma namazı olarak tamamlamanın gerekli olduğunu söylemişrir.

 

[b] - İbn Merzuban'ın da belirttiği gibi bu namazı öğle namazı olarak tamamlamak daha yerinde olan davranıştır. Çünkü fıkıh konularının büyük bir bölümünde güvenilir kimsenin haberine uygun hareket edilir.

 

Yukarıda belirtilen hükümlerin tümü, imam ve ona başından itibaren uyan kimse hakkındadır.

 

[4] - Cuma namazına sonradan gelen ve imam la birlikte bir rekata yetişen kişi [ne yapmalıdır? Bu konuda üç görüş vardır:]

 

[Birinci görüş]

 

Yukarıdaki hükümler açısından diğer şahıslar gibidir. Bu şahıs ikinci rekata kalkmadan önce namazın vakti çıksa, daha doğru olan görüşe göre şahıs namazını öğle namazı olarak tamamlar.

 

[İkinci görüş]

 

İsnevı'nin dediğine göre kı yasa uygun olan davranış şudur: Bu kişi teşehhüdde imama uymayı bırakır, Cuma namazını yetiştirebilmesi ancak farzları yapmakla mümkün oluyorsa namazın sadece farzlarını yapmakla yetinerek cumayı kılar.

 

[Üçüncü görüş]

 

Bir diğer görüşe göre kişi bu namazı Cuma namazı olarak tamamlar; çünkü bu namaz sahih olan bir Cuma namazına -yani imamın ve diğer insanların kıldığı cumaya- tabidir.

 

İmam selam vermeden önce vakit çıkmışsa hüküm bundan farklı olur. [Bu durumda Cuma namazı kaçmış olur]

 

Mesele

 

[Cuma namazını kıldıran imam selam verdiğinde vakit çıksa] namazın başından beri imama tabi olan cemaat veya namaza sonradan yetişen kişi,

 

[a] - Vaktin çıktığını bilerek;

 

[aa] - İlk selamı vaktin dışında verirlerse namazlan batılolur.

 

Bu namazı öğle namazına çevirmek de imkansız olur; çünkü namazın vaktinin çıkmasıyla cemaatin namazını tamamlaması gerekli olmuştur, onların selam vermesi, öğle namazının ortasında iken bilerek selam vermek gibidir.

 

[ab] - Cemaat selam vermeden önce namazlarını nafileye dönüştürseler namazları yine batıl olur; bu öğle namazını nafile namaza dönüştürmeye benzer.

 

[b] - Vaktin çıktığını bilmeksizin selam verirlerse, mazur oldukları için bu namazı öğle namazı olarak tamamlarlar.

 

[Soru]

Namaza sonradan yetişen kişi üzerinden -birazdan geleceği üzere- imama uyma ve sayı ile ilgili hüküm düşmektedir. Niçin imamın selam vermesinden sonra onun telafi ettiği kısımdan vakitle ilgili yükümlülük düşmemektedir?

 

[Cevap]

Şari' vakte daha çok riayet etmektedir. Nitekim İmam Şafii (r.a.)'nin cemaati ihlal edecek şekilde cemaatten ayrılma konusunda farklı görüşleri bulunduğu halde imamın namazının herhangi bir bölümünün vakit dışında olması halinde cumanın kaçmış olacağı konusunda tek bir görüşünün bulunması bunu göstermektedir.

 

İmam ve cemaat içinden otuz dokuz kişi birinci selamı vaktin içinde vermiş olsa, geriye kalan cemaat vaktin dışında vermiş olsa imam ve vakit içinde selam veren cemaatin Cuma namazı sahih olur, vakit dışında selam verenlerin cuması sahih olmaz.

 

Aynı şekilde vakit içinde selam veren cemaatin sayısı kırktan az olsa, örneğin imam ve bir grup cemaat vakit içinde bazıları da vakit dışında selam verseler onların cumaları sahih olmaz.

 

[Soru]

Rafil ve Nevev! el-Beyan adlı eserden şunu nakletmişlerdir: Cuma namazı kıldıktan sonra imamın abdestli cemaatin ise abdestsiz olduğu anlaşılsa -Cuma namazı inikad etmemiş olduğu halde imamın Cuma namazı sahih olur. Bu meselede niçin öyle olmuyor?

 

[Cevap]

 

Buna çeşitli cevaplar verilmiştir. Verilen en güzel cevap şudur: Abdestsiz kimsenin Cuma namazı -toprak ve su bulamaması durumunda görüldüğü üzere- [kimi durumlarda] sahih olabilmektedir. Oysa vakti dışında kılınan Cuma hiçbir şekilde sahih olmaz.

 

BİR SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN

 

B. CUMA NAMAZININ ŞEHİR VEYA KÖY SINIRLARI DAHİLİNDE KILINMASI