MUĞNİ’L-MUHTAC

İ’TİKAF

 

3. İTİKAFA NİYET ETMEK

 

Nevevi daha sonra itikafın üçüncü rüknünü "şart" diye niteleyerek ele almaya başlamış ve şöyle demiştir:

 

İtikata niyet etmek şarttır.

 

Kişi adamış olduğu itikafta ve farz olan itikafta niyet eder.

 

Kişi niyet ederken [herhangi bir kayıt koymadan] mutlak olarak niyet etse kalması uzun süreli olsa bile bu yeterli olur. Ancak çıkar ve tekrar dönerse yeniden niyet etmesi gerekir.

 

Kişi belirli bir süre itikaf yapmaya niyet etse. bu süre zarfında bulunduğu yerden çıksa ve geri dönse [itikafa yeniden niyet etmesi gerekir mi? Bu konuda üç görüş vardır:

 

[Birinci görüş]

 

[a] - İhtiyacını giderme dışında bir sebeple çıkmışsa yeniden niyet etmesi gerekir.

[b] - İhtiyacını gidermek için çıkmışsa yeniden niyet etmesi gerekmez.

 

[İkinci görüş]:

 

[Zayıf] bir görüşe göre çıkma süresi uzun olmuşsa yeniden niyet eder.

 

[Üçüncü görüş]:

 

[Zayıf] bir başka görüşe göre kişi mutlak olarak yeniden niyet eder.

 

Kişi "peşpeşe belirli bir süre" itikaf yapmayı adamış olsa ve "peşpeşe olmayı zedelemeyecek" bir özür sebebiyle itikaftan çıksa niyetini yeniden yapması gerekmez.

 

[Zayıf] bir görüşe göre ihtiyaçtan başka bir sebeple ve cünüplükten gusletme dışında bir sebeple çıkmışsa yeniden niyet etmesi gerekir.

 

A. NİYETİN GEREKLİLİGİ

B. NİYETİN ŞEKLİ

C. HERHANGİ BİR ŞEV BELİRTMEDEN [MUTLAK OLARAK] NİYET ETMEK

D. İTİKAF YAPAN KİŞİNİN İTİKAF YAPTIĞI YERDEN ÇIKMASININ NİYETE ETKİSİ

 

A. NİYETİN GEREKLİLİGİ

 

İtikafa niyet etmek şarttır. Yani -namazda ve diğer ibadetlerde olduğu gibi- itikafa başlarken niyet etmek gereklidir; çünkü itikaf da bir ibadettir. Bu itikaf ister adanmış olsun ister olmasın, zamanı belirli olsun ya da olmasın niyet gerekir.

 

 

B. NİYETİN ŞEKLİ

 

Kişi adamış olduğu itikafta ve farz olan itikafta niyet eder.

 

Kişi adamış olduğu itikafta "farz olan itikafa" niyet eder. Böylece onu nafile itikaftan ayırmış olur. Namaz ve orucun aksine itikafta farz olma sebebi olan adağı belirtmek gerekmez. Çünkü -namaz ve orucun aksine- itikaf yalnızca adamakla farz olur.

 

Ez-Zehair adlı eserde belirtildiğine göre kişi itikafa niyet ederken [farz itikaf diye belirtmemekle birlikte] adak olan itikafa niyet etse "farz" kelimesi yerine de geçmiş olur.

 

Kişinin vaktini kaçırdığı adanmış bir itikafı olsa ve bir de vaktin i kaçırmadığı adak itikafı olsa [ne yapılmalıdır? Bu konuda] Ezrai şöyle demiştir: Bu durumda niyet ederken "kaza ve eda" sözcüklerine temas edip etmeme konusunda namaz bahsindeki görüş ayrılığının burada da geçerli olması gerekir.

 

Kişi itikafa başladıktan sonra itikaftan çıkmaya niyet etse daha doğru olan görüşe göre -orucun çıkma niyetiyle bozulmadığı gibi itikaf [da] bozulmaz.

 

 

C. HERHANGİ BİR ŞEV BELİRTMEDEN [MUTLAK OLARAK] NİYET ETMEK

 

Kişi niyet ederken [herhangi bir kayıt kaymadan] mutlak olarak niyet etse kalması uzun süreli olsa bile bu yeterli olur. Ancak çıkar ve tekrar dönerse yeniden niyet etmesi gerekir.

 

Kişi itikafa niyet ederken mutlak niyet etse ve bir süre de belirlememiş olsa, kalma süresi uzun bile olsa bu niyet yeterli olur. Çünkü mutlak niyet bunu da kapsar. Ancak -tuvalet ihtiyacı veya başka bir sebeple- mescitten çıkar ve tekrar dönerse -şayet çıkması esnasında geri dönmeye karar vermemişse- itikaf niyetini yenilemesi gerekir. Çünkü geçen kısım tam bir ibadettir, bu kişi yeni bir itikaf yapmayı istemektedir. Şayet geri dönmeye karar vermişse bu kararı niyet yerine geçer. Bu et-Tetimme adlı eserde belirtilmiş ve Nevevi el-Mecmu'da bunu doğru görmüştür.

 

[Soru]  Niyetin ibadetin başına bitişmesi şarttır. Şu halde önceki karar verme ile nasıl yetinilebilir?

 

[Cevap]  Kişinin dışarı çıkmadan önce [o ana kadar yaptığı itikafa] ek olarak itikaf yapmaya niyet etmesi mevcuttur. Bu, tek bir niyetle kişinin iki süreye niyet etmesi gibidir. Bu, alimlerin namaz konusundaki şu görüşlerine benzemektedir: Mutlak olarak iki rekat nafile namaz kılmaya niyet eden sonra selam vermeden önce daha fazla kılmaya niyet eden kimsenin bu niyeti sahihtir. (Kıyas)

 

 

D. İTİKAF YAPAN KİŞİNİN İTİKAF YAPTIĞI YERDEN ÇIKMASININ NİYETE ETKİSİ

 

[a] - Kişi; "bir gün", "bir ay" vb. gibi nafile itika.f yapmaya niyet etse,

 

[b] - Veya tayin etmediği günler sayısınca itika.f yapmaya niyet etse ve bu itika.fın peşpeşe olmasını şart koşmasa, daha sonra adağını yerine getirmek amacıyla mescide girse ve bu süre zarfında mescitten çıkıp geri dönse [yeniden niyet etmesi gerekir mi? Bu konuda mezhep içinde farklı görüşler vardır:]

 

[Birinci görüş]

 

[a] - Büyük veya küçük tuvalet ihtiyacı gibi bir ihtiyacını görmek amacı dışında bir sebeple çıkmışsa, şayet döndükten sonra itika.fa devam etmek istiyorsa itika.fın sahih olması için yeniden niyet etmesi gerekir. Aradan geçen zaman uzun olmasa bile hüküm böyledir; çünkü ihtiyacını görme amacı dışında çıktığında ilk itika.fı kesilmiş olur. Kişinin ilk itika.fına devam etmesine gelince; nafile itika.fta bunu yapması gerekmez; çünkü kişinin nafile itikaftan çıkması caizdir.

 

[b] - Kişi ihtiyacını görmek için çıkmışsa -ihtiyacını görme süresi uzun sürse bile- yeniden niyet etmesi gerekmez. Çünkü kişinin ihtiyacı için çıkması gereklidir. Bu, niyet etme esnasında [ihtiyaç için çıkmanın] istisna edilmesi gibidir.

 

[İkinci görüş]

 

[Zayıf] bir görüşe göre kişinin ihtiyaç için veya başka bir sebeple dışarı çıkması uzun sürmüşse -sonraki itikafı öncekine dayandırmak imkansız hale geldiği için- yeniden itikafa niyet etmesi gerekir. Şayet çıkma süresi kısa olursa hüküm bundan farklıdır.

 

[Üçüncü görüş]

 

[Zayıf] bir başka görüşe göre kişinin mutlak olarak niyetini yenilemesi gerekmez; çünkü süre belirleme durumunda niyet bu sürenin tümünü kapsamış olur.

 

Kişi belirli günlerde itikaf yapmayı ve bu günlerin peşpeşe olmasını şart koşsa hükmün ne olacağını Nevevi şu sözleriyle açıklamıştır:

 

Kişi "peşpeşe belirli bir süre o itikaf yapmayı adamış olsa ve "peşpeşe olmayı zedelemeyecek" bir özür sebebiyle itikaftan çıksa niyetini yeniden yapması gerekmez.

 

[Zayıf] bir görüşe göre ihtiyaçtan başka bir sebeple ve cünüplükten gusletme dışında bir sebeple çıkmışsa yeniden niyet etmesi gerekir.

 

Kişi peşpeşe birkaç gün süreyle itikaf yapmayı adasa ve itikafın peşpeşe olmasını zedelemeyecek; ihtiyacını giderme, adet görme, yeme-içme vb. diğer özürler sebebiyle dışarı çıksa ve geri dönse, döndükten sonra yeniden niyet etmesi gerekmez; çünkü niyeti vaktin bütününü kapsamaktadır. Özür durumu sona erince itikaf yaptığı yere geri dönmekte acele etmesi gerekir. Şayet bilerek ve isteyerek geri dönmeyi geciktirirse peşpeşe olma özelliği ortadan kalkar ve sonraki itikafı öncekine dayandırmak imkansız olur.

 

[Zayıf] bir görüşe göre ihtiyacını giderme dışında ve cünüplükten yıkanma dışında itikaf yaptığı yerden çıkarsa niyetini yenilemesi gerekir. Çünkü bu durumda kişi çıkmak zorunda olmadığı yeme gibi bir sebeple dışarı çıkmaktadır. Kişi mescitte yiyebileceği gibi -doğru olan görüşe göre- bunun için mescit dışına da çıkabilir. Çünkü insan mescitte yemek yemekten utanabilir ve bu kendisine zor gelebilir. Bir şey içmeye gelince; daha doğru olan görüşe göre mescitte bir şey içmek mümkün olduğunda kişinin bir şey içmek için mescit dışına çıkması caiz değildir. Çünkü mescitte bir şey içmekten utanılmaz. İşte çıkmak zorunda olmadığı böyle bir sebeple mescitten çıkma durumunda -çıkmama imkanı bulunan bir özürden dolayı ibadetten çıktığı için- yeniden niyet etmesi gerekir.

 

Bu paragrafın Arapça aslında cümle uzun olduğu ve anlamayı zorlaştırdığı için takdim-tehir yapmak ve bölmek suretiyle tercüme ettik. (çev.)

 

Not:  Geçenlerden anlaşılmaktadır ki Nevevl'nin görüş ayrılığı bulunan meseleler içinden -tıpkı el-Muharrer'de olduğu gibi- yalnızca "ihtiyacı gidermek" ve "cünüplükten yıkanma"yı istisna etmesi uygun değildir. Bunun yerine benim yaptığım gibi ifade etmiş olsaydı daha iyi olurdu.

 

Nevevi "peşpeşe olma özelliğini ortadan kaldırmayan" ifadesiyle bunu kaldıran durumları dışarıda bırakmıştır; çünkü bu durumda niyetin yenilenmesi kesin olarak gereklidir.

 

BİR SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN

 

RÜKÜNLERİ: 4. İTİKAF YAPAN KİŞİ [MU'TEKİF]