ORUÇ – BOZAN ŞEYLER |
C. KİŞİNİN VÜCUT
BOŞLUĞUNA BİR ŞEY GİTMESİ
1. VÜCUT BOŞLUĞUNA BİR ŞEY GİTMESİNİN
HÜKMÜ
2. VÜCUT BOŞLUĞUNA GİDİP ORUCU BOZAN
ŞEYLER
3. VÜCUT BOŞLUĞUNA ULAŞAN ŞEYDE
BULUNMASI GEREKEN ŞART
4. TÜKRÜK YUTMAK ORUCU BOZAR MI?
5. ABDEST ALIRKEN AĞZINDAN VE BURNUNDAN
İÇERİYE SU KAÇIRMAK
6. DİŞLERİNİN ARASINDA KALAN BİR ŞEYİ
YEMEK
7. KİŞİNİN VÜCUDUNA ZORLA [TEHDİTLE]
BİR ŞEYİN VERİLMESİ
8. UNUTARAK BİR ŞEY YİYİP - İÇMEK
9. UNUTARAK CİNSEL İLİŞKİDE BULUNMAK
1. VÜCUT BOŞLUĞUNA BİR
ŞEY GİTMESİNİN HÜKMÜ
[Oruç tutan kişinin]
"vücut boşluğu" adı verilen bölgesine herhangi bir şeyin gitmemesi
gerekir.
[Zayıf] bir görüşe göre
bununla birlikte vücut boşluğunda gıdayı ve devayı dönüştürecek [sindirecek]
bir gücün olması gerekir.
[Bu konuda iki görüş
bulunmaktadır:]
[Birinci görüş]
Oruç tutan kişinin susam
gibi küçük bile olsa veya küçük taş gibi yenilmeyen bir şey bile olsa vücut
boşluğu adı verilen bölgeye herhangi bir şeyin ulaşmasını engellemesi gerekir.
[aksi takdirde oruç bozulur.] Çünkü oruç, vücut boşluğuna [bedenin içine]
herhangi bir şeyin ulaşmasını engellemektir.
Metnin aslında geçen
"ayn" ifadesi [vücut boşluğuna ulaşan şeyin bir madde olmasını ifade
eder] bir şeyin izinin yani koku, suyun tadılması sonucu duyulan sıcaklığın
veya soğukluğun gitmesini dışarıda bırakır.
"Vücut
boşluğu" ifadesi şunu dışarıda bırakır; kişi bacak eti veya baldır eti
üzerine bir ilaç koyarak tedavi olsa, ilaç iliğe veya ete gitse yahut orada
katılaşsa bu orucu bozmaz; çünkü burası boşluk değildir.
[Soru]: Nevevi'nin
ifadesi şu konuda reddedilir: Kişinin dişeti kanasa ve kişi tükürdüğünde tükrük
saf olsa sonra bunu yutsa daha doğru olan görüşe göre kişinin vücut boşluğuna
tükürüğü dışında bir şey gitmediği halde orucu bozulur.
[Cevap]: Tükrük necis
hale gelince bunu yutmak haram olmuş, bu tükrük yabancı bir madde gibi
olmuştur.
[İkinci görüş]
[Zayıf] bir görüşe göre
bununla birlikte [vücut boşluğuna bir maddenin gitmesiyle birlikte] vücut
boşluğunda gıdayı -ki bununla hem yenilen hem de içilen şeyler
kastedilmektedir- ve ilacı değişime uğratacak bir gücün bulunması gerekir;
çünkü değişime uğratamadığı şey insana besin vermez ve insan bedeni bundan
yararlanmaz. Bu, göğüs boşluğundan başka bir yere giden maddeye benzer.
2. VÜCUT BOŞLUĞUNA
GİDİP ORUCU BOZAN ŞEYLER
Her iki görüşe göre de
kafaya burundan çekme yoluyla, karına yemek yoluyla, barsak ve mesaneye lağman
yapmak yoluyla bir şey ulaştığında yahut karın, baş vb. bir yere açılan yaradan
herhangi bir şey ulaştığında oruç bozulur.
Daha doğru olan görüşe
göre kulak, erkeklik organının deliği ve memenin başına damla damlatmak da
orucu bozar.
a) Yukarıdaki her iki
görüşe göre de kafaya burundan çekme yoluyla, karına yemek yoluyla, barsak ve
mesaneye lağman yapmak yoluyla bir şey ulaştığında yahut karın, baş vb. bir
yere açılan yaradan herhangi bir şey ulaştığında oruç bozulur. Çünkü bunlar
içine giren şeyi değişime uğratan boşluklardır.
Not: Rafii'nin el-Muharrer' deki Nevevi'nin gerek
buradaki gerekse er-Ravda'daki "dimağın içi" ifadelerinden
anlaşıldığına göre bir madde "başın ana kısmı" adı verilen [deri
altındaki] bölgeye ulaşmakla birlikte dimağın içine gitmese bu orucu bozmaz.
Oysa bu hüküm kastedilmemiştir. Doğru olan görüşe göre bu orucunu bozar.
Örneğin -Rafii'nin Cüveyni' den nakledip onayladığına göre- kişinin başında bir
yara açılsa ve buraya ilaç koyduğunda dimağın içine varmamakla birlikte derinin
altına ulaşsa bunun iç kısmına ulaşmamış olsa bile orucu bozulur. Barsakların
da içine ulaşması şart değildir. Aksine kişinin karnına doğru açılan bir yara
olsa ve buna bir ilaç koysa, ilaç karın boşluğuna girse barsakların içine
ulaşmasa bile oruç bozulur. Nevevi bunu er-Ravda'da tek görüş olarak
belirtmiştir.
b) Kulak, erkeklik
organının ucu ve memenin başına damla damlatmak [orucu bozar mı? Bu konuda
mezhep içinde iki görüş bulunmaktadır:]
[Birinci Görüş]
Daha doğru olan görüşe
kulağa damlatılan damla dimağa ulaşmasa, erkeklik organının ucuna damlatılan
damla mesaneye ulaşmasa, meme başına damlatılan memenin içine gitmese bile-
kişinin orucu bozulur. Bu, yukarıdaki birinci görüşe yani "orucun
bozulması için bedendeki boşluğa bir şey gitmesini yeterli gören" görüşe
dayalıdır.
[İkinci görüş]
Bu işlem orucu bozmaz.
Bu görüş de yukarıdaki ikinci görüşe dayalıdır. Çünkü bu boşluklarda içine
giren şeyi dönüştürme gücü yoktur.
İlk görüşe göre boğaz da
vücut boşluğu kapsamına da.hil edilir.
Cüveynİ "ağızdan
alınan şeyin gırtlağı geçmesi" ifadesini kullanmıştır.
Kişinin [oruçlu olarak]
istinca. yaparken bundan kaçınması gerekir. Kişi parmak ucunu makadına sokarsa
orucu bozulur.
Kadının cinselorganının
hükmü de böyledir.
Kişi kendi bedenine
bıçak batırsa veya bir başkası onun izni ile onun bedenine bıçak batırsa ve
bıçak kişinin vücut boşluğuna girse veya kişi cinsel organı na yahut burnuna
kürdan vb. soksa ve bu soktuğu şey boşluğun iç kısmına ulaşsa oruç bozulur.
Not: Kişi geceleyin bir ipin ucunu yutsa ve
sabahleyin oruç tutsa, sabah olunca ipin geri kalan kısmını yutarsa veya
ağzının içindeki kısmı dışarı çıkarırsa orucu bozulur. Şayet bu şekilde namaz
kılacak olursa bu defa da namazı bozulur. Oruç ve namazının sahih olması için yapması
gereken şey kişinin habersiz olduğu sırada ipi başkasının çıkarmasıdır. Şayet
kişinin durumdan habersiz olması mümkün olmuyor ve ipi çıkarmak isteyen kişiyi
uzaklaştırabilecek durumdaysa orucu bozulur. Çünkü ipin çıkarılması nefsin
isteğine uygundur, kişi başkasını def etme imkanına sahip olduğu halde
başkasının ipi çıkarması kişinin kendisine nispet edilir. Bu mesele işte bu
yönüyle kişiyi ondan izinsiz olarak başkasının yaratadığı ve kişinin de
yaralayanı def etme imkimına sahip olduğu meseleden farklıdır.
Zerkeşi şöyle demiştir:
Bu yöntemi bilen kişi bu duruma maruz kalan şahsa hükmü bildirmemiş olabilir.
Bu durumda kişinin kurtulması için yapılması gereken şey hakimin ipi çıkarmaya
kişiyi zorlamasıdır. Kişi bunu yaptığında orucu bozulmaz; çünkü ikrah
altındadır. Aksine burada kişinin kendi isteği ile ipi çıkarması durumunda
orucunun bozulacağı söylenirse bu da uzak bir görüş olmaz. Çünkü dinin bir şeyi
gerekli kılması ikrah gibi kabul edilir. Nitekim kişi "bu gece karımla
ilişkide bulunacağım" diye yemin etse ve o gece karısı hayızlı olsa
kişinin yemini bozulmaz, kişi ilişkide bulunamaz.
Bu kıyas geçersizdir;
çünkü kadının hayızlı olması durumunda böyle bir yeminden kurtuluş yoktur,
yukarıdaki mesele ise böyle değildir.
3. VÜCUT BOŞLUĞUNA ULAŞAN
ŞEYDE BULUNMASI GEREKEN ŞART
Vücut boşluğu na ulaşan
şeyin [orucu bozmasının] şartı;
1) Açık bir menfezden
içeri girmesidir. Buna göre derideki gözeneklerden derinin emmesi sonucu yağın
içeriye ulaşmasının oruca zararı olmaz. Yine kişi sürmenin tadını boğazında
hissetse bile sürme çekmek de orucu bozmaz.
2) Kasıtla yapılmış
olması da şarttır. Buna göre kişinin içine sinek, sivrisinek, yolun tozu,
elenmiş un gitse bu orucu bozmaz.
a. Bir menfezden içeri
girmesi
Vücut boşluğuna ulaşan
şeyin orucu bozmasının şartı bunun vücuda açılan bir menfezden gitmiş
olmasıdır.
Buna göre -başına yağ
sürme veya karnına yağ sürme sonucunda- derideki gözeneklerden derinin emmesi
sonucunda yağın içeriye girmesi orucu bozmaz. Bu, soğuk suyla yıkanan kişinin
suyun etkisini bedeninin içinde hissetmesine benzer. Aradaki ortak nokta
"vücudun içine giren şeyin açık bir menfezden girmemiş olmasıdır."
(kıyas)
Kişi sürmenin tadını
boğazında hissetse bile sürme çekmek de orucu bozmaz. Çünkü kişinin vücuduna
sürme deri gözeneklerinden girmektedir.
[*] - Beyhakl'nin
rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (s.a.v.) oruçlu ikenrastık taşıyla sürme
çekerdi. (Beyhakı, Sıyam, 4, 261)
Buna göre oruçlu kişinin
sürme çekmesi mekruh değildir.
b. Kasten yapılmış
olması
[Vücut boşluğuna giden
şeyin orucu bozması için] kasıtlı olarak alınmış olması gerekir.
Buna göre kişinin içine
sinek, sivrisinek, yoldaki toz veya un kaçsa -ağzını kapatarak veya başka yolla
bunu önleme imkanı olsa bile- orucu bozulmaz; çünkü bunu önlemekte şiddetli
zorluk bulunmaktadır.
Kişi ağzını kasten açsa
ve içine toprak girse orucu yine bozulmuş olmaz; çünkü toprak cinsinden olan
şeyin yutulması affedilmiştir.
Nevevi el-Mecmu'da şöyle
demiştir: Alimler bunu kasten öldürülen pirelerden kaynaklanan necasetin dinen
affedilip affedilmeyeceği konusundaki görüş ayrılığına benzetmişlerdir.
Nevevl'nin metindeki
ifadesinden şöyle bir anlam çıkmaktadır: "Yukarıdaki durumlarda orucun
bozulmaması için vücudun içine giren şeyin az olması gerekir." Oysa
alimlerimizin sözlerinin zahiri bunun mutlak olarak orucu bozmadığını ifade
etmektedir. Güçlü olan görüş de budur.
Yine Nevevi'nin sözünden
şu anlaşılmaktadır: "Basur hastalığına yakalanan kişinin makadı dışarı
çıkmış olsa ve bu kişi kasten bunu geri döndürse bu orucu bozmaz."
Et-Tehzib ve el-Kafi'de "daha doğru" olarak belirtilen görüşe göre
-müstehaza olan kadının abdesti kan çıkmasıyla bozulmadığı gibi- burada da
zorunluluk sebebiyle oruç bozulmaz.
4. TÜKRÜK YUTMAK ORUCU
BOZAR MI?
Tükrüğü çıktığı yerden
yutmakla oruç bozulmaz.
[Şu durumlarda ise orucu
bozulur:]
1) Tükrük ağızdan
çıktıktan sonra kişi bunu geri çevirerek yutsa,
2) veya tükrüğü ile bir
ipi ıslattıktan sonra bunu ağzına soksa ve ipte ondan ayrılan bir ıslaklık
bulunsa,
3) veya tükrüğü başka
bir şeyle karıştıktan sonra yutsa,
4) yahut necis hale
geldikten sonra yutsa orucu bozulur.
Kişi tükrüğünü
biriktirip yutsa daha doğru görüşe göre orucu bozulmaz.
Kişi tükrüğü çıktığı
yerden yuttuğunda orucu bozulmaz. Bu konuda icma bulunmaktadır. Çünkü bundan
kaçınmak zordur. Tükrüğün çıktığı yer, yerleştiği ve salgılandığı bölgedir.
Burası da dilin altındaki alt damaktır.
1. Tükrük ağızdan
-dudağın dışına bile olsa- çıktıktan sonra kişi diliyle veya başka şekilde bunu
ağzının içine geri çevirse ve yutsa,
2. Kişi ip eğrilirken
yapıldığı gibi bir ipi tükrüğü ile ıslattıktan sonra bunu ağzının içine geri
soksa, ipin üzerinde ondan ayrılabilen bir yaşlık bulunsa ve kişi bunu yutsa,
3. a) Kişi tükrüğü başka
temiz bir şeyle karıştıktan sonra yutsa, örneğin ipi eğirirken tükrüğün rengini
değiştirecek şekilde boyalı bir ipin boyası ile karışsa,
b) Kişi -necis bir şey
yedikten sonra tan yerinin ağarmasından önce ağzını yıkamama durumunda olduğu
gibi- tükrüğünü necis bir şeyle karıştıktan sonra yutsa,
c) Dişeti kanadıktan
sonra ağzını yıkamasa -tükrüğü beyaz olsa bile- daha sonra tükrüğü saf olarak
yutsa,
Bu üç durumda kişinin
orucu bozulur
Birinci durumda orucun
bozulmasının sebebi şudur: Tükrük, salgılandığı yerden ayrıldıktan sonra
vücudun dışında bulunan maddeler gibi olmuştur. Ancak kişi dilinin üzerinde
tükrük varken dilini dışarı çıkarsa sonra dilini ağzının içine soksa ve dilinin
üzerinde bulunan yaşlığı yutsa -er-Ravda ve Aslü'r-Ravda'da daha doğru olarak
nitelenen görüşe göre- orucu bozulmaz. Nevevi el-Mecmu'da bu konuda ihtilaf
bulunmadığı görüşünü doğru bulmuştur. Çünkü bu durumda tükrük ağızdan
ayrılmamıştır; zira dil ağzın içi gibidir. Rafii ise bunun aksine eş-Şerhu's-sağir
adlı eserinde orucun bozulacağını öylemiştir. El-Envar adlı eserde şöyle
denilmiştir: Kişi misvakı yıkasa ve -üzerinde yaşlık varken- bununla dişlerini
misvaklasa bu yukarıdaki iple ilgili meseledeki gibidir.
İkinci durumda orucun
bozulmamasının sebebi şudur: Kişinin bunu yapmasını gerektiren bir zorunluluk
yoktur. Kişi tükrüğünü salgılandığı yerden ayrıldıktan sonra yutmuştur.
Üçüncü durumda orucun
bozulmamasının sebebi şudur: Bu, tükrük dışında yabancı bir maddedir. Ezrai
şöyle demiştir: "Şu görüş de uzak bir görüş sayılmaz: Dişeti sürekli veya
çoğunlukla kanayan kişi hakkında -onun kaçınmasında zorluk olan miktarında-
kendisine müsamaha gösterilir. Kişinin kanı tükürmesi yeterlidir, kanın izi
affedilir". Bu, sakıncası olmayan bir görüştür.
Kişi tükrüğünü
biriktirerek yutsa [orucu bozulur mu? Bu konuda mezhep içinde iki görüş
vardır:]
[Birinci görüş]
Daha doğru olan görüşe
göre orucu bozulmaz; çünkü tükrük salgılandığı yerden çıkmamıştır. Bu,
salgılandığı yerden tükrüğü ayrı ayrı yutmaya benzer.
[İkinci görüş]
Oruç bozulur; çünkü
bundan kaçınmak kolayca yapılabilir.
"Biriktirerek"
ifadesi kişinin kastı olmaksızın -çok konuşma vb. bir sebeple-tükrüğün
birikmesini dışarıda bırakmaktadır ki bu durumda orucun bozulmayacağı tek görüş
olarak kabul edilmiştir.
5. ABDEST ALIRKEN
AĞZINDAN VE BURNUNDAN İÇERİYE SU KAÇIRMAK
Kişi ağzını çalkalarken
veya burnuna su verirken içeriye su kaç ırsa, mezhepte esas kabul edilen görüşe
göre abdest alırken mübalağa yapmışsa [aşırı su vermişse] orucu bozulur, aksi
takdirde orucu bozulmaz.
Kişi [abdest ve gusül
yapma durumunda olduğu gibi] meşru olarak ağzını çalkalama veya burnuna su
verme esnasında, içeriye veya dimağına su kaçırsa [bu durumda orucu bozulur mu?
Bu konuda farklı rivayetler bulunmaktadır:]
[Birinci görüş]
Mezhepte esas kabul
edilen görüşe göre şayet kişi mübalağa yapmışsa orucu [yani ağzına ve burnuna
aşırı su vermişse] bozulur. Çünkü -abdest konusunda geçtiği üzere- abdest alan
kişinin ağzına ve burnuna su verirken mübalağa yapması yasaklanmıştır. Şayet
mübalağa yapmamışsa orucu bozulmaz. Çünkü bu olay dini n emrettiği bir şeyi
yaparken kişinin kastı olmaksızın gerçekleşmiştir.
[İkinci görüş]
[Zayıf] bir görüşe göre
bu durumda oruç mutlak olarak bozulur; çünkü kişinin kendi fiili ile su kişinin
içine gitmiştir.
[Uçüncü görüş]
[Zayıf] bir başka görüşe
göre oruç mutlak olarak bozulmaz; çünkü kasıtsız olarak yapılmıştır.
> Şayet kişinin
ağzına meşru bir yolun dışında su kaçmışsa örneğin kişi ağzına veya burnuna
herhangi bir amaç olmaksızın su koyduğunda ağzına kaçsa,
> Veya serinlemek
için yüzünü yıkarken su [ağzından ve burnundan] kaçsa,
> Yahut da
abdest-gusül esnasında dördüncü yıkamayı yaparken su kaçsa bu durumda oruç
bozulur; çünkü bunların yapılması dince emredilmemiş, hatta dördüncü yıkamayı
yapması yasaklanmıştır.
Kişi ağzını necasetten
temizlemek için yıkarken mübalağa yapmış olsa bile ağzına su kaçırdığında bu
durum nafile orucunu bozmadığı gibi [günün başında henüz bir şey yiyip
içmemişken bu hareketi yapan kişinin] nafile oruç tutmasına da engel değildir.
6. DİŞLERİNİN ARASINDA
KALAN BİR ŞEYİ YEMEK
Kişinin dişleri arasında
yemek kalsa ve tükrük bunu kişinin içine doğru götürse -kişi bunu ayırıp dışarı
tüküremiyorsa- orucu bozulmaz.
Kişinin dişleri arasında
yemek kalsa ve onun kastı olmaksızın tükrük bu yemeği kişinin vücudunun içine
doğru götürse [oruç bozulur mu? Bu konuda üç görüş bulunmaktadır:]
[Birinci görüş]
Kişi yemeği tükrüğünden
ayırma ve dışarı tükürme işini yapmaktan aciz ise orucu bozulmaz; çünkü bu
durumda mazurdur, herhangi bir ihmali / kusuru da söz konusu dreğildir. Şayet
kişi bunu yapmaktan aciz değilse kusurlu davranışı sebebiyle orucu bozulur.
[İkinci görüş]
Oruç mutlak olarak bozulmaz.
[Uçüncü görüş]
Kişi dişlerini adet
olduğu üzere dilini dişlerinin arasına sokarak temizliyorsa bu durumda orucu
bozulmaz; aksi takdirde orucu bozulur.
Kişi bunu kasten yutarsa
orucunun bozulacağı ittifakla kabul edilmiştir.
Not: Dişlerden çıkan yiyeceğe bakılır: Şayet kişi
dilini dişlerinin arasına sokarak temizlerken çıkmışsa bunu yemek mekruhtur.
Şayet parmaklarla çıkarılmışsa İmam Şafii (r.a.)'den nakledildiğine göre bu da
orucu bozmaz.
7. KİŞİNİN VÜCUDUNA
ZORLA [TEHDİTLE] BİR ŞEYİN VERİLMESİ
Kişinin ağzına zorla bir
şey damlatılırsa orucu bozulmaz.
Kişi ikrah altında
kaldığından [başkası tarafından zorlandığından] yemek yese daha güçlü görüşe
göre orucu bozulur.
Ben [Nevevi] derim ki:
Daha güçlü görüşe göre bu durumda oruç bozulmaz. Allah daha iyi bilir.
1. Kişinin boğazına
zorla yani o baygınken veya uyurken su dökülse orucu bozulmaz. Çünkü bu durumda
kişi orucu bozan fiili kendisi yapmadığı gibi yapmayı da kastetmemiştir.
2. Kişiye zorla bir şey
yedirilip içirilse orucu [bozulur mu? Bu konuda İmam Şafii (r.a.)'ye ait iki
görüş bulunmaktadır:]
[Birinci görüş]
Daha güçlü görüşe göre
orucu bozulur. Çünkü bu fiil zararı giderme amacıyla kişi tarafından bizzat
yapılmıştır, bundan dolayı da orucu bozulur. Bu kişinin kendisinden zararı
gidermek ve açlığı önlemek için bir şey yiyip içmesine benzer.
[Nevevi, Rafii'nin
zikrettiği bu hükmü kabul etmeyerek şöyle demiştir:] Ben derim ki daha güçlü
görüşe göre oruç bozulmaz. Çünkü açlıktan ölmekten korkan kişinin yemesi
durumundan farklı olarak burada kişinin "isteyerek fiili yapmış
olması"nın hükmü ortadan kalkmıştır. Bu yüzden o unutarak bir şey yiyip
içen kimseye benzemiştir. Hatta bu kişi, unutan kişinin de ötesindedir; tehdit
aldında kalan kişi, ikrahtan kaynaklanan zararı def etmek için yemekle yükümlü
tutulmuştur. Uykuda olan kişi ise ne emir ne de yasakla yükümlüdür.
Bu meseledeki iki görüş
kadın veya erkeğin cinsel ilişkiye zorlanmaları konusunda da geçerlidir. Biz
erkeğin cinsel ilişkiye zorlanmasının mümkün olduğunu kabul ediyoruz ki tercihe
şayan olan da budur. Zayıf olan görüşü tercih ederek bu durumda orucun
bozulacağını söylersek, şüphe sebebiyle kişinin keffaret tutması gerekmez.
Şayet erkeğin cinsel ilişkiye zorlanmasını mümkün görmüyorsak bu durumda
erkeğin üzerine keffaret gerekli olur.
8. UNUTARAK BİR ŞEY
YİYİP - İÇMEK
Kişi unutarak bir şey
yediğinde -daha doğru olan görüşe göre yediği şey çok değilse- orucu bozulmaz.
Ben [NevevI] derim ki:
Daha doğru görüşe göre orucu bozulmaz.
1. Kişi unutarak bir şey
yiyip içtiğinde orucu bozulmaz. [*] - Bunun delili Buhari ve Müslim' de geçen
şu hadistir: Oruçlu iken unutarak yiyip içen kişi orucunu tamamlasın; onu
yedirip içiren yalnızca Allah 'tır. (Buhari, Eyman ve'n-nüzür, 6669; Müslim,
Siyam, 2709)
[*] - İbn Hibban'ın
sahihinde -ve diğer hadisçilerde- şu rivayet bulunmaktadır: Unutarak bir şey
yiyip içen kişiye ne kaza ne de keffaret gerekir. (İbn Hibban, Savm, 3521)
2. Unutarak yiyip içilen
şey çoksa bu orucu bozar mı? Bu konuda da mezhep içinde iki görüş bulunmaktadır:
[Birinci görüş]
Daha doğru olan görüşe
göre bu durumda oruç bozulur; çünkü unutarak çok yemek nadir görülen bir
durumdur. Aynı şekilde unutarak namazda iken çok konuşma namazı bozduğu halde
az konuşma namazı bozmaz. El-Envar'da belirtildiğine göre üç lokmalık yemek
çoktur.
Nevevi şöyle demiştir:
"Daha doğru olan, İmam Şafii (r.a.)'nin açık olarak ifade ettiği ve
alimlerin çoğunluğnun tek görüş olarak kabul ettiğine göre kişinin orucu
bozulmaz." Bunun sebebi yukarıda geçen rivayetin genel ifadesidir. Bununla
namaz arasında şu fark vardır: Namaz, namaz kılan kişiye namazda olduğunu
hatırlatacak bir ibadettir; bu yüzden böyle bir şeyin olması nadirdir. Oruç ise
böle değildir.
Nevevi oruçlu iken
yeme-içme nin orucu bozduğunu bilmeyen kimselerin durumuna değinmemiştir.
El-Mecmu ve er-Ravda'da belirtildiğine göre şayet yeni müslüman olmuş veya
alimlerden uzak bir bölgede yetişmişse onun durumu unutan kimsenin hükmü
gibidir.
[Soru] Kişi yemenin caiz olduğuna inanıyorsa onun
niyet ettiği oruç nedir? Orucu n mahiyetini bilmeyen bir kimsenin oruca niyet
etmesi düşünülemez.
[Cevap] Bu durum, Toprak yiyerek orucunu bozma
durumunda olduğu gibi nadiren görülen bir durumdur. Toprak yemenin orucu
bozduğu herkes tarafından bilinmeyebilir. Bu durumda olan bir kimse için oruç
mutad olan şeylerden uzak durmak olur. Bunun dışındakiler orucun sahih
olmasının şartıdır.
9. UNUTARAK CİNSEL
İLİŞKİDE BULUNMAK
Mezhepte esas kabul
edilen görüşe göre [oruçluyken unutarak] cinsel ilişkide bulunmak [unutarak] bir
şey yiyip içmek gibidir.
[Oruçluyken oruçlu
olduğunu unutarak cinsel ilişkide bulunmanın hükmü nedir? Bu konuda mezhebin
görüşün ne olduğu konusunda iki rivayet bulunmaktadır:]
[Birinci rivayet]
Mezhepte esas kabul
edilen görüşe göre unutarak cinsel ilişkide bulunmak unutarak yiyip içmek gibi
olup bununla oruç bozulmaz. Nitekim diğer oruç bozucularda da durum böyledir.
[İkinci rivayet]
"İhramlı iken
unutarak cinsel ilişkide bulunan kişinin durumu" konusundaki iki görüş bu
meselede de geçerlidir.
İlk rivayeti esas
alanlar [ikinci rivayette yer alan] iki konu arasında şu farkın bulunduğunu
belirtmişlerdir: İhramlı iken kişiye ihramda olduğunu hatırlatan bir durum söz
konusudur. Kişi bunu unuttuğunda ihmalkar davranmıştır. Oruç ise böyle değildir.
Not: Cinsel ilişkinin yiyip-içmeye
benzetilmesinden anlaşıldığına göre "bunun zamanının uzun sürmesi ile
sürmemesi arasında bir ayrım söz konusudur." İsnevi'ye göre bu yerinde bir
ayrımdır. Hatta cinsel ilişkide bu ayrımı yapmak daha önceliklidir; zira cinsel
ilişki iki kişi arasında olur, biri unutsa bile diğeri hatırlatır. Yemeiçme ise
böyle değildir.
[el-Minhac'daki ibareden
böyle bir anlam çıkmakla birlikte] Rafii'nin eş-Şerhu'l-kebır ve
eş-Şerhu's-sağır adlı eseri ile Nevevi'nin er-Ravda adlı eserindeki
ibarelerinden bu hükmün aksi anlaşılmaktadır.
BİR SONRAKİ SAYFA İÇİN
AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN
Ç. [CİNSEL İLİŞKİ
DIŞINDA BİR YOLLA] BOŞALMAK