ÖLDÜRME VE YARALAMA |
Kadına kısas uygulama
hakkına sahip olan erkeğin o kadınla evlenmesi
99. Bir kadına kısas
uygulama hakkına sahip olan bir erkek, kısas uygulama hakkından vazgeçmeyi mehir
olarak belirleyerek o kadınla evlense bu caiz olur, yani hem nikah hem de mehir
geçerli olur.
Nikahın geçerli olması
açıktır.
Mehre gelince; kısas
hakkı doğrudan amaçlanan bir bedeldir. [Zayıf] bir görüşe göre mehir sahih
olmaz, kadına emsal mehir vermek gerekir.
100. [Yukarıdaki
durumda] bu evlilik kadını affetme anlamını dolaylı olarak içerdiğinden kısas
düşer; çünkü kadın bu evlilik sonunda kendisine kısas uygulama hakkını elde
etmiştir. [Kişi kendisine kısas uygulayamayacağına göre kısas düşer.]
101. Erkek, ilişkide
bulunmadan önce kadını terk etse [hüküm ne olur? Bu konuda İmam Şafii'ye ait
iki görüş bulunmaktadır:]
Birinci görüş
Erkek, kadının işlediği
suçtan dolayı gerekli olan erşin yarısını kadından geri alır; çünkü bu, nikah
akdinin üzerine gerçekleştiği bedeldir. Bu şuna benzer: Erkek, Kur'an'dan bir
sure öğretmeyi mehir olarak belirleyerek bir kadınla evlense, sureyi
öğrettikten sonra zifaf öncesinde kadını boşasa o sureyi öğretme ücretinin
yarısını kadından geri alır.
İkinci görüş
[İmam Şafii'nin]
el-Ümm'de yer alan bir görüşüne göre erkek, emsal mehrin yarısını kadından geri
alır. Bu, ikinci görüşe dayalıdır.
102. Nevevi
"kısasın gerekli olduğu" ifadesi ile şu durumu dışarıda bırakmıştır: Bir
kadın yanlışlıkla yaptığı bir fiil sebebiyle diyet / erş ödemekle yükümlü olsa,
erkek de bu erşi mehir olarak saymak suretiyle kadınla evlenmiş olsa bu durumda
nikah akdi sahih olur ama diyetin ne olduğu bilinmediğinden mehir sahih olmaz.
Son Hükümler
1. Hür bir kimse bir
köle öldürse, kölenin bilinen değerine karşılık bir başka mal ödeme konusunda
köle sahibi ile anlaşma yaptıktan sonra o malın başkasına ait olduğu ortaya
çıksa veya kusur sebebiyle geri verilse yahut teslim öncesinde mal telef olsa,
bu durumda efendinin erşi katilden geri alacağı ittifakla kabul edilmiştir.
Şayet bu durumda suç işleyen kişi köle olsaydı efendisi sulh yaparak onu
kurtarma konusunda seçim yapabilirdi. Ancak kölenin rakabesi üzerinde sulh
yaptıktan sonra onun başkasına ait oldUğu ortaya çıksa yahut kusur sebebiyle
geri verilse yahut da teslim öncesinde telef olsa o zaman seçim hakkı olmaz. O
durumda erş daha önce olduğu gibi yine kölenin rakabesine bağlı olmaya devam
eder. Köle öldüğünde mağdurun hakkı düşmüş olur.
2. Köle, hür bir
kimsenin elini kesse ve mağdur, ödenmesi gereken erş karşılığında köleyi satın
alsa, erş olarak ödenecek develerin vasıfları bilinmediğinden satım akdi sahih
olmaz.
Şayet kısas gerekli
olmuşsa -satım akdi sahih olmasa bilekısas düşer; çünkü hür şahsın bu fiili
[köleyi satın almak istemesi], [kısas uygulamayı değil de] malı tercih ettiğini
gösterir. Şayet satın alma erş dışında bir şey karşılığında olursa kısas
düşmez. Bu, kölenin onun mülkünde iken efendisinin elini kesmesine benzer.
3. Efendi [kölesinin
işlediği suçta] kısasın affedilmesi karşılığında bir mal vermiş olsa, sonradan
bu malın başka sahibi çıksa veya kusur sebebiyle geri verilse yahut teslim
öncesinde mal telef olsa kölenin değeri ile suç sebebiyle ödenmesi gereken
erşten hangisi düşük ise onun ödenmesi gerekir; çünkü efendi sulh yapmakla
köleyi kurtarmayı tercih etmiştir.
BİR SONRAKİ SAYFA İÇİN
AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN