DEVAM: 19- Alim mi
üstün yoksa ibadet edip duran mı?.
حدثنا محمود
بن خداش
البغدادي
حدثنا محمد بن
يزيد الواسطي
حدثنا عاصم بن
رجاء بن حيوة
عن قيس بن
كثير قال قدم
رجل من
المدينة على
أبي الدرداء
وهو بدمشق
فقال ما أقدمك
يا أخي فقال
حديث بلغني
أنك تحدثه عن
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم قال أما
جئت لحاجة قال
لا قال أما قدمت
لتجارة قال لا
قال ما جئت
إلا في طلب
هذا الحديث
قال فإني سمعت
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم يقول من
سلك طريقا
يبتغي فيه
علما سلك الله
له طريقا إلى
الجنة وإن
الملائكة
لتضع أجنحتها
رضاء لطالب
العلم وإن
العالم ليستغفر
له من في
السماوات ومن
في الأرض حتى
الحيتان في
الماء وفضل
العالم على
العابد كفضل
القمر على
سائر الكواكب
إن العلماء
ورثة الأنبياء
إن الأنبياء
لم يورثوا
دينارا ولا درهما
إنما ورثوا
العلم فمن أخذ
به أخذ بحظ وافر
Kays b. Kesîr (r.a.)’den
rivâyete göre, şöyle demiştir: Bir adam Medîne’den Şam’da bulunan Ebû’d
Derdâ’nın yanına geldi. O da şöyle dedi.
Ey kardeşim seni buraya
kadar getiren sebeb nedir? Adam: Rasûlullah (s.a.v.)’den rivâyet ettiğini haber
aldığım bir hadistir diye cevap verdi. Ebû’d Derdâ: Sen başka bir iş için
gelmedin mi dedi. Adam: “Hayır” dedi. Ebû’d Derdâ: Ticaret için de mi gelmedin
dedi. Adam: “Hayır” dedi. Sadece o hadisi öğrenmek için geldim dedi. Bunun
üzerine Ebû’d Derdâ şöyle dedi: Ben Rasûlullah (s.a.v.)’in şöyle buyurduğunu
işittim: “Kim ilim elde etmek için bir yol tutarsa Allah’ta o'nu Cennetine
giden yol'a iletir. Melekler ilim öğrencisinin razı olması için kanatlarını
indirirler. Bir âlim için göktekiler ve yerdekiler hatta denizdeki balıklar
bile o âlimin bağışlanması için Allah’a yalvarırlar. Âlim bilgili bir kimsenin
cahillikle ibadet eden bir kimseye karşı üstünlüğü, Ayın diğer yıldızlara
üstünlüğü gibidir.
Âlimler peygamberlerin
varisleridirler. Peygamberler miras olarak ne dinar ne de dirhem
bırakmışlardır; onlar sadece miras olarak ilim bırakmışlardır. Kim ilimden
nasibini alırsa çok büyük hayırlara kavuşmuş olur.”
Diğer tahric: Ebû
davud, İlim; İbn Mâce, Mukaddime
قال أبو عيسى
ولا نعرف هذا
الحديث إلا من
حديث عاصم بن
رجاء بن حيوة
وليس هو عندي
بمتصل هكذا
حدثنا محمود
بن خداش بهذا
الإسناد
وإنما يروى هذا
الحديث عن
عاصم بن رجاء
بن حيوة عن
الوليد بن
جميل عن كثير
بن قيس عن أبي
الدرداء عن
النبي صلى
الله عليه
وسلم وهذا أصح
من حديث محمود
بن خداش ورأي
محمد بن
إسماعيل هذا
أصح
Tirmizî: Bu hadisi
sadece Âsım b. Reca b. Hayve’nin rivâyetiyle bilmekteyiz. Bence bu hadisin
senedi burada olduğu gibi muttasıl değildir. Mahmûd b. Hıdaş aynı senedle bu
hadisi bize aktarmıştır. Aynı zamanda bu hadis Âsım b. Reca b. Hayve’den, Velid
b. Cemil’den, Kesîr b. Kays’tan ve Ebû’d Derdâ’dan da rivâyet edilmiş olup bu
rivâyet Mahmûd b. Hıdaş’ın rivâyetinden daha sahihtir. Muhammed b. İsmail “Bu
daha sahihtir” demektedir.