Kunna nef'alu ala ahdi'n-Nebi
S.A.V.
Merfu’ hükmen
HÜKMEN MERFU’ :
Merfu' bahsinde
etraflıca söz konusu edildiği gibi, isnadı Nebi sallallahu aleyhi ve sellem'e kadar
ulaşan, O'na isnad edilen söz, fiil ve takrirlerden ibaret bütün Hadislere
Merfu' denir. Hadislerdeki sözler, fiiller ve takrirlerin Nebi sallallahu
aleyhi ve sellem'e ait olduğu ya sahibinin o'na isnad eden sözlerinden
anlaşılır; yada onların Nebi sallallahu aleyhi ve sellem'e ait olduklarına
hükmedilir. Açıkça isnad ederek değilde hükmetmek yoluyla Nebi sallallahu
aleyhi ve sellem'e ait olduğu anlaşılan Hadislere hükmen merfu' (merfu' hükmen)
adı verilir. Başka bir ifadeyle Sahabi'nin Nebi sallallahu aleyhi ve sellem'e
isnad etmeksizin söylediği, ancak isnadı Sahabi de son bulduğu halde konusu
itibariyle Mevkuf olmayıp Merfu' olan Hadisler hükmen Merfu' kabul edilirler.
Bir Hadis'in hükmen
Merfu' olduğu o Hadis'i rivayet eden Sahabinin sözünden anlaşılır. Şayet Sahabi
Hadisini, kunna mekulu keza (bizler şöyle derdik); kunna nef'alu ala
ahdi'n-Nebi (Nebi sallallahu aleyhi ve sellem zamanında şöyle yapardık); Umirna
bi keza (şu onunla emrolunduk); Nuhina an keza (şundan men edildik);
mine's-sunne keza (şöyle yapmak sünnettendir) veya benzeri lafızla nakletmişse,
yahudda kunna nekulu zemene'n-Nebiyyi sallallahu aleyhi ve sellem (Biz Nebi
sallallahu aleyhi ve sellem zamanında şöyle derdik); kunna nef'alu ala ahdi
Resulillah sallallahu aleyhi ve sellem (Biz Nebi sallallahu aleyhi ve sellem in
hayatta olduğu dönemde şöyle yapardık); gibi ifadelerle rivayet ederse o Hadis
hükmen Merfu'sayılır.
Sahabi tarafından Nebi
sallallahu aleyhi ve sellem'e isnad edilerek değil de bu ve benzeri ifadelerle
nakledilen Hadislerin hükmen Merfu' sayılmaları, Nebi sallallahu aleyhi ve
sellem henüz hayatta iken Sahabilerin O'na sormadan kendiliklerinden bir iş
yapmalarının akla uzak olmasdındandır. Tarihen sabittir ki Sahabiler, Müslüman
olduktan sonra eski yaşayışlarını bırakarak tamamen Kur'a-ı Kerim ve Nebi
sallallahu aleyhi ve sellem in sünneti doğrultusunda İslami bir hayat yaşamaya
başlamışlardır.
Bunun yanı sıra din'e
uygun olup olmadığını Nebi sallallahu aleyhi ve sellem'e danışmadan bir işi
yaptıkları görülmemiştir. Bilhassa itikad, ibadet esaslarını kendi
ictihadlarıyla kestirerek uygulamalarına imkan yoktur. Bu durumda Nebi
sallallahu aleyhi ve sellem sağ iken Sahabilerin yaptıkları işlerin O'nun
bilgisi altında veya öğrettiği şekilde işlenmiş olması gerekir. Dahası, bir
Sahabi ''Şununla emrolunduk, şundan men edildik'' demişse emreden de men edende
Nebi sallallahu aleyhi ve sellem'dir. Onlara bu emri veren yasağı koyan başka
bir merci olamaz. Yine bir Sahabi ''Şu şey sünnettir'' demişse o şey'in Nebi
sallallahu aleyhi ve sellem tarafından işlendiğini veya takrir yoluyla
beyenildiğini ifade etmiştir. Şu hale göre Sahabilerin kendi ictihatlarıyla
yapmalarına imkan olmayan işleri Nebi sallallahu aleyhi ve sellem'den
öğrendikleri şekilde yaptıklarına hükmedilerek böyle işlere hükmen Merfu' tabir
edilmiştir.
Burada bir soru akla
gelebilir. Acaba Sahabilerin hangi söz ve fiilleri hükmen Merfu' dur; hangileri
değildir; Mevkuf'dur? Hükmen Merfu' bir Hadis'i Mevkuf'dan ayıracak ölçü
nedir? Hükmen Merfu' ile Mevkufun
hududlarını ayrı ayrı açıklığa kavuştıracak şöyle bir ölçü getirilmiştir:
Sahabilerin ictihadı
olmayan, kendiliklerinden söylemeleri veya yapmaları imkanı da olmayan işlerle
ibadet konusunda söyledikleri yada yaptıkları hükmen Merfu' dur.
Kendiliklerinden bildirdikleri bir görüş, şahsi kanaat veya herhangibir din'i
konu da verdikleri fetvalar ise Mevkuf'dur. Söz gelimi Kur'a-ı Kerim
ayetlerinin nüzul sebebini gösteren Sahabi rivayet'i hükmen Merfu'dur. Çünkü
olay da Sahabinin dahli yoktur. Oysa bir ayetin nüzul sebebi hakkındaki rivayet
arasında o ayet'in manası yahud tefsirine dair bir şeyler söylemişse bu, Mevkuf
dur. Şu da varki Sahabilerin sure veya ayet'in iniş sebebine dair söyledikleri
en azından mana yönünden aşağı yukarı aynı olduğu halde tefsirine dair söyledikleri
bazen oldukça farklıdır. Bu fark, Sahabilerin şahsi görüş, kanaat ve bilgi
farkından ileri gelmektedir.
Böyle oluşu bile Kur'a-ı
Kerim ayetlerinin sebeb-i nuzulleri hakkındaki Sahabi sözlerini hükmen Merfu' ,
bunun yanı sıra tefsirine dair söylediklerinin Mevkuf sayılması için yeterli
sebebptir.