MEVKUF موقوف :
“Vakafe” (durmak) kök fiilinden alınma ismi mef'ul olan mevkuf,
hadis ıstılahında sahabîlerden rivayet edilen sözler ve fiillere denir. Nebi sallallahu
aleyhi ve sellem'in çevresini oluşturan Mü’minlerin sözlerine ve fiillerine
mevkuf denilmesi, isnadının Allah Resulüne kadar ulaşmayıp sahabîde durması
dolayısiyledir.
Ebu Bekr ve İbn Abbas'ın şu içtihatları mevküf'a misal olarak
kayda değer:
“dede (mirasta) baba yerine geçer.”
el-Hakimu'n-Nisâbûri'ye göre sahabede mevkuf, hadisi irsal ve
i'dâl olmaksızın sahabiye kadar rivayet etmektir. İrsal ve î'dal, genel anlamda
isnadda ravi atlamak demek olduğuna göre bu tarifde isnadın ittisali esas alınmış
demektir. Nitekim el-Hâkim misali isnadın ittisalini şart görenler olduğu gibi,
mevkufda ittisal şartı aramayan âlimler de vardır. İbnu's-Salâh, şu sözleri ile
buna işaret etmektedir:
“Mevkuf hadislerden isnadı sahabiye kadar muttasıl olarak gelenleri
vardır. Bu takdirde Mevkuf, mevsûl olur. Bir kısım mevkuf hadislerin isnadı ise
muttasıl değildir. Böyle mevkuflar da mevsul olmayanlardır.”
Burada şu önemli noktaya da yer vermek gerekir. İsnadı sahabîde
son bulan her hadis mevkuf değildir. Sahabiye kadar ulaşan isnadla rivayet
edildiği halde mevkuf olmayan hadisler de vardır. Söz gelişi sahabenin “Biz
Nebi sallallahu aleyhi ve sellem zamanında şöyle yapardık; Şununla emrolunduk;
şundan men edildik” gibi ifadelerle rivayet ettiği hadisler mevkuf değil,
hükmen merfudur. Bu itibarla isnadı Nebi sallallahu aleyhi ve sellem'e
ulaşmayıp sahabîde kalan mevkuf hadisleri hükmen merfu olanlardan ayırmak
gerekir.
Mevkuf tabiri mutlak manada sahabîye ait sözler ve fiiller için
kullanılırsa da bazen bir kayıtla sahabe dışında herhangi bir ravi için de
kullanılır. Mesela bazı hadisleri rivayet ettikten sonra Hadisu keza ve kezâ
vakkafehû fulânun alâ Atâ (veya alâ Tavus) şu hadisleri falanca Atâ ya da Tâvûs
da mevkuf kıldı; veya mevkufun alâ Atâ (Bu hadis Atâ üzerine mevkufudur) ve
benzeri sözler kullanılırsa isnadın Atâ'ya kadar geldiğine işaret eder. Bu
durumda mevkuf tabiri ıstılah manasında değil, sözlük manasında kullanılmış
demektir.
İbn Ebî Şeybe ile Abdurrezzak b. Hemmâm'in aynı isimde
musannefleri İbn Cerîr et-Taberi'nin tefsiri, mevkuf hadislerin fazlaca
bulunduğu kaynak eserlerden bazılarıdır.
Ayrıca Bakınız: