UYDURMA
HADİSLER
31. HADİS: "Dilsiz
sarıktan Allah'a sığınırım."
DEĞERLENDİRME:
Süyûtî diyor ki: Bunun
aslı yoktur.
Dilsiz sarık, ucu omuzdan
aşağıya sarkıtılmayan sarık demektir
32. HADİS:
"Müşteriye yardım edin."
DEĞERLENDİRME:
Bu lafızla aslı yoktur.
"Müşteriye yardım
olunur," sözü de böyledir. Bu hükmü İbnü'd-Deyba' zikretmiştir.
33. HADİS:
"İbadetlerin en faziletlisi en zor olanıdır."
DEĞERLENDİRME:
Zerkeşî: Hadis olarak
bilinmemektedir, demiştir. İbn Kayyim Şerhli Menazilıs Sairin'de: Bunun aslı
yoktur, demiştir.
34. HADİS: "Cennet
ehlinin çoğu, aptaldır."
DEĞERLENDİRME:
Bu hadisi Bezzar zayıf olarak,
Kurtubî ise sahih kabul ederek rivayet etmiştir. Bu hadis "Cennetin en üst
makamlarında olanlar, akıl sahipleridir", ilâvesiyle rivayet edilmiştir.
Bu ilâvenin aslı yoktur.
Hadisin metninde geçen
"Bülh" kelimesi, kendi halinde olan anlamındaki "ebleh"
kelimesinin çoğuludur. "Ebleh" ise, kötülüğün farkında olmayan ve her
şeyi iyi zanneden kimsedir.
Sehl et'Tüsterî,
böylelerini kalpleri coşkuyla dolu ve daima Allah ile meşgul olan kimseler
olarak açıklamıştır. Yine denilmiştir ki: Ebleh, dünya hakkında bilgisiz olup
dininde derin anlayış sahibi olan kimsedir. Makasıd' da şöyle denilmiştir:
Böyleleri dünya işlerinde bilgisiz olanlardır.
35. HADİS: "Abdest
suyuna değer verin."
DEĞERLENDİRME:
İbn Teymiyye:
Uydurmadır, demiş,
36. HADİS:
"Yaratılmışların dilleri Hakkın kalemleridir.
DEĞERLENDİRME:
Aslı yoktur. Bu hükmü
İbnü'd-Deyba' zikretmiştir.
37. HADİS: "Kölenin
verdiği eman (güvence) geçerlidir."
DEĞERLENDİRME:
İbnü'l- Hümam: Bunun
aslı bilinmemektedir, demiştir.
38. HADİS: "Ben, zahirle
(görünen delillerle) hüküm vermekle emr olundum. Gönülleri bilen ise
Allah'tır."
DEĞERLENDİRME:
Irakî ve başka âlimler,
bunun aslı olmadığını kesin olarak ifade etmişlerdir.
39. HADİS: "Yemekte
lokmayı küçültmekle ve iyice çiğnemekle emrolunduk."
DEĞERLENDİRME:
Nevevî: Sahih değildir,
demiştir.
Yani bu hadis bâtıldır,
kesinlikle sahih diye nitelendirilemez, demektir.
Hadis hakkında "Lâ
Yesbütü" (sabit değildir) denildiğinde de böyledir. Mukaddimede üstadımız
Kevserî'nin Intikadü'l-Muğnî ani'l-Hıfz ve'l-Kitab eserine yazdığı
mukaddimedeki şu ifadesi geçmişti:
"Uyarı: Tenkit müellifi -İbnü'l Hinımat- diyor ki:
Fıkhî hükümlerle ilgili hadisleri derleyen Buhari ve diğer âlimler; "Lem
yasıhh" (sahih değildir) ifadesiyle ıstılahı manasıyla sahih değildir,
demek istemişlerdir. Uy durma ve zayıf hadisler hakkında eser yazanlar ise
"hem yasıhh" (sahih değildir) ve "Lâ yeshütü" (sabit
değildir) ifadesiyle umumî manayı murad etmektedirler. Birinci ifadeden hadisin
hasen veya zayıf olmaması gerekmez, ikinci ifadeden hadisin bâtıl olduğu
anlaşıhr."
40. HADİS: "Ben
araplarm en fasih konuşanıyım. Şu kadar var ki, ben Kureyş'liyim."
DEĞERLENDİRME:
Süyûtî: Ne bunu tahric
eden bir kimse, ne de senedi bilinmektedir, demiştir.