BAŞLARKEN

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

Hamd olsun o Allaha ki bilgisizken insanoğluna bilgi ihsan etti, gaflette iken uyarıp görüş derinliği lütfetti. Salat ve Selam, Rabbi tarafından tüm insanlık için müjdeci ve uyarıcı olarak göndirilmiş bir Peygamber olan Allah Resulü Muhammed Mustafa’nın üzerine olsun. Yüce Allah onu hidayet ve doğruluk rehberi olarak göndermiş ki, ondan sonra helak olan, bilerek ve anlayarak helak olsun, yaşayan da bilerek ve anlayarak yaşasın.

İmdi, elinizde bulunan bu eser İslam Hukuk Sistemini -özelikle Ceza Hukukunu- Batı Hukukuyla karşılaştırmalı olarak incelenmektedir. Hamd olsun Allahımıza ki, beni bu eserimle İslam Hukuk Sistemi’nin tüm güzelliğiklerini ortaya döküp, Beşeri Hukuk Sistemi’nden üstünlüğünü göstermeye muvaffak kıldı. İslamın; insanlığın bildiği bütün sistemlerden, ilmi ve sosyal teorilerden hem çok önceliğe haiz olduğunu hem de çok üstün olduğunu göstermemi sağladı.

Bu kitabın sayfaları arasında okuyucumuz bu sözün ne derece doğru olduğunu kendi gözleriyle görecektir. Dileğim odur ki okuyucu bu kitabı okuduktan sonra benim görebildiğim gerçekleri görsün, inandığım doğrulara inansın ve İslam Hukuk Sistkeminin her zamana ve her mekana hükmedebilcek kapasitede bir sistem olduğuna yakinen kani olsun.

“Hamdolsun bizi bu doğru yola götüren Allaha. Eğer Allah bize hidayet nasib etmeseydi biz katiyen hidayete erenlerden alamazdık.”

“Rabbim; gönlümü aç, işimi kolaylaştır ve dilimin düğümünü çöz ki, sözlerimi anlasınlar.”

“Benim için yatağımda ölmekle savaş alanında ölmek arasında hiçbir fark yotur. Çünkü ben Rabbim ile buluşmaya gidiyorum.”(Son sözü)

 ABDÜLKADİR ÜDEH

 

Çağdaş Firavun Nasır’ın emriyle idam sehpasına giderken söylediği son sözü bu olan Udeh 1907 yılında Mısır’da doğmuş ve 1930 ylında Kahire üniversitesi Hukuk Fakültesini bitirmiştir. Değişik yerlerde savcılık ve hakimlik yaptıktan sonra “Müslüman Kardeşler Cemiyetine” katılmış ve cemiyetin başkan yardımcılığı görevinde bulunmuştur. Hasan el-Benna’nın şehid edilmesinden sonra da onun yerine başkan seçilmiştir. Devrim sonrası Mısır Anayasasının hazırlanmasına iştirak etmiş, 1953 yıında Libya’ya davet edilerek Libya Anayasasının hazırlaması istemiştir. 1954 ylında Nasır  tarafından uydurma bir suikast ithamıyla tutuklanmış, suçsuz olduğu makemece tesbit edilmesine rağmen zorla idam edilmesi istenmiş ve 9-1-1954 yılında idamına karar verilmiştir. İslam Ceza hukuku, İslam hukuki Durumumuz, İslam ve Siyasi Durumumuz adını daşıyan üç değerli eser kaleme almıştır. Elilmizde bulan bu eser müelifin en büyük ve baş eseridir. Büyük boy 1500 sayfa olan bu eser İslam Hukukunun üstünlüğünü gözler önüne sermiştir. İçindeki bir bölümün çıkarılması şartıyla Kral I. Fuat başarı mükafatına layık görülmüşse de, müellif son derece ekonomik sıkıntı içinde olduğu halde eserinin hiç bir satırını çıkaramıyacağını söyleyerek mükafatı reddetmiştir. Allah’ın rahmeti onun üzerine olsun.