CENÂZELER BÂBI
681 Ruhlar âleminde
gerçekleşen "Mîsak" sonucu insan; Allahû Teâla
(cc)'nın tekliflerinin tamamına, yani "Emanet"e
muhatab olmuştur. Ehliyet sahibi bir insan; Allahû Teâla
(cc)'ya iman etmek ve İslâm'ın çizdiği hududlar içerisinde
"Salih amellerde" bulunmak mecburiyetindedir. İmtihan
alanını ve zamanını kendisi tesbit edemediği için hemen
ölecekmiş gibi, hazır bulunmalıdır. Zira ölümün ne zaman
gelip-çatacağını hiç kimse bilemez!.. Ancak "her
canlının mutlaka öleceği" kat'î nasslarla sabittir.
ÖLÜME HAZIRLANMA
682 Resûl-i Ekrem (sav)'in:
"Ölüm döşeğinde olanlarınıza, Allahû Teâla (cc)'dan
başka, ibadete layık bir ilâh olmadığına, ancak, Allahû
Teâla (cc)'nın olduğuna, şehadet etmeyi telkin
ediniz"(593) buyurduğu bilinmektedir. Ölüme yaklaşan
kimse sağ yanı üzerine kıbleye karşı çevrilir. Bu
sünnettir. Ancak bu; ölmek üzere olan kimseye bir zahmet
olmayacağı zaman geçerlidir. Zahmet olacaksa o şahıs hali
üzere terkedilir. Zahidi'de de böyledir. Ölümün
yaklaşmasının alâmeti; o şahsın ayaklarını salıvermesi,
onları dikememesi, burnunun eğilmesi gözle-kulak arasının
kararıp çökmesi, husyelerinin derisinin çekilmesidir.
Tebyin'de de böyledir.(594) Üzerinde bu alâmetler bulunan
kimsenin yanında "Şehâdeteyni" zikrederek, yani;
denilmek sûretiyle telkin
yapılır. Zîra birinci şehâdet, ikincisi olmadığı süre
içerisinde makbul olmaz, bunlar birbirini tamamlar. Ancak
telkini yapan kimse, üzerinde ölüm alâmetleri bulunan
kimseye: "- Sen de söylediklerimi tekrar et" diye
emirde bulunmaz. Çünkü o halin verdiği sinir bozukluğu ile
reddetmesinden korkulur. Eğer hasta bir defa
"Şehâdeteyn'i" zikrederse, telkin tekrar edilmez. Bu
telkin icmaen sünnettir.(595)
683
Üzerinde ölüm alâmetleri bulunan kimse; öldüğü andan
itibaren "Telkin" yapılmaz. Öldüğü zaman;
çeneleri bağlanır ve gözleri kapatılır. Bu işi, ailesi
içerisinden en merhametlisi; en sûhûletli bir şekilde ve
gücünün yettiği kadar mülayim hareketlerle yapar. Gözlerini
kapatırken: Bismillâh!.. Alâ milleti Resûlullah (sav) der...
ve devamında da: "Allahümme yessir aleyhi emrehû ve sehhi
aleyhi mâ ba'dehû ve es'ıdhû bi'likâike vec'al ma haraca
ileyhi hayren mimmâ haraca anhû" demesi münasib olur.
Tebyin'de de böyledir.(596) Ölünün elbiselerini çıkarmak,
mafsallarını ovmak, kollarını yanlarına uzatmak ve üzerine
bir örtü örtmek gerekir. Yıkanıncaya kadar; ölünün
yanında Kur'an-ı Kerim okumak mekruhtur. Bir kimsenin
vefatını ilan etmekte mahzur yoktur.(597)