CİHAD KİMLERE
"FARZ" DEĞİLDİR
771 Kur'an-ı Kerim'de:
"Â'maya (Muharebeden geri kalmak hususunda) vebâl yok,
topal'a vebal yok, hastaya vebal yok!.. Kim Allah'a ve Resûlüne
itaat ederse (Allah) onu altından ırmaklar akan cennetlere
sokar. Kim geri kalırsa onu da elem verci bir azab ile
azablandırır"(132) hükmü beyan buyurulmuştur. Hanefi
fûkahası; bu Ayet-i Kerime'yi esas alarak; "Cihad'a
gitmekten, meşru bir özür sebebiyle aciz olan kimselere cihad
farz değildir" hükmünde ittifak etmiştir. Kör, topal,
hasta, eli veya ayağı kesilmiş kimselere cihad farz değildir.
772 Resûl-i Ekrem (sav)'in:
"Kadınlara Cum'a, cenaze namazı ve bir de cihad hariç,
erkeklere farz olanların hepsi farz kılınmıştır"(133)
buyurduğu bilinmektedir. Hanefi fûkahası; "Kadınlara
cihad'ın farz kılınmamasının sebebi, bünyelerinin zayıf
olmasıdır" hükmünü beyan etmiştir. Dolayısıyla;
istilâ anında gücü yeten herkese cihad "Farz-ı
Ayn" haline geldiğinde kadınlara da ihtiyaç hasıl olur.
Darû' İslâm'da kadınlara cihad "Farz" değildir.
773 Cihad; küçük çocuğa
farz değildir. Ana ve babaya itaat etmek farz olduğu için; ana
ve babasından her ikisi veya birisi hayatta olan mükellef
kimseye cihad farz değildir. Resûl-i Ekrem (sav) efendimiz,
cihad'a gitmek isteyen Abbas b. Mirdas'a: "Anandan
ayrılma!.. Çünkü cennet ananın ayağının
altındadır" buyurmuştur. Sirâc. Yine Sirâc'ta
zikredilmiştir ki; bir kimse tehlikeli bir sefere ancak anası
ve babasının izni ile çıkabilir. Ama tehlikeli olmayan bir
sefere onlardan izinsiz çıkabilir. İlim tahsili için de
izinsiz çıkabilir.(134)
774 Kur'an-ı Kerim'de:
"(Bununla beraber) Mü'minlerin hepsinin (Topyekün) savaşa
çıkmaları lâyık değildir. O halde içlerinden her
sınıfın birer kısmı dinde fâkih olmayı (İslâm'ın
inceliklerini) öğrenmeleri için (Peygamberin yanında
kalmaları) -Şer'i ilimleri iyice öğrenmeleri ve kavmleri
(Cihad'dan) dönüb kendilerine geldiklerinde, onları Allah'ın
azabıyla korkutmaları için- (Gitmeyip kalmalıdırlar) olur ki
(bu sayede şer'i şerifin izin vermediği hareketlerden)
kaçınırlar. Ey iman edenler!.. Kâfirlerden size yakın
olanlarla müharebe edin. Onlar sizden büyük bir azm-ü şiddet
bulsunlar. Bilin ki Allah muhakkak takva sahibleriyle
beraberdir"(135) hükmü beyan buyurulmuştur. Bulundukları
beldede; kendilerinden daha fâkih ve âlimi bulunmayan kimselere
de, cihad farz değildir. Böyle alimler farz olmayarak cihad'a
gidecek olsalar, kendilerine cihad etmek farz değildir. Çünkü
o belde halkının din cihetinden zayi olma korkusu vardır.
Bezzaziye Sahibi; "Böyle fâkih ve âlim olan kimselerin;
farz olan hacc seferinden başka, hiç bir sefere çıkmaları
caiz değildir" demiştir.(136)
775
Bir mü'minin cihad'a çıkması; hanımlarının,
çocuklarının, kardeşlerinin ve nafakaları ile yükümlü
olduğu kimselerin iznine tabi değildir. Onlar razı olmasa dahi
cihad'a çıkar. Ancak "helâk olma" sözkonusu olursa,
durum değişir. Resûl-i Ekrem (sav): "Kişinin
nafakasını teminle yükümlü olduğu kimseleri kaybetmesi,
günah olarak kendisine yeterlidir"(137) buyurmuştur.
Esasen mücahid'in geride kalan ailesi; diğer mü'minlere
tıpkı annesi gibi haramdır. Ta ki şehid olursa, durum
değişir.