İSTİLÂ ANINDA DURUM
776
Yukarıda beyan ettiğimiz hususlar "Farz-ı Kifaye"
olan cihad'la ilgilidir. İbn-i Abidin: "Düşman İslâm
beldelerinden bir beldeye ansızın girerse, cihad "Farz-ı
Ayn" olur. Bu hale "Nefir-i Amm" denir.
"İhtiyar" adlı kitabta; "Nefir-i Amm; bütün
müslümanlara muhtaç olunmasıdır" diye tarif
edilmiştir. Kadınlar kocalarından, köleler efendilerinden,
borçlular alacaklılarından izinsiz çıkarlar. İmam-ı
Serahsi: "Nefir-i Amm'da, cihad edebilecek baliğ olmayan
çocukların cihad'a çıkıp savaşmalarında (her ne kadar
ana-babaları razı olmasa bile) bir beis yoktur"
demiştir"(138) Meselenin özü şudur: Allahû Teâla
(cc)'nın indirdiği hükümlerle hükmedilen "Darû'l
İslâm" küffarın saldırısına uğrarsa, silâh
kullanmaya kudreti bulunan (Kadın, köle, çocuk, hasta ve
diğer kimselere) her müslümana cihad "Farz-ı Ayn"
olur. İmam-ı Muhammed (rh.a): "Böyle durumlarda savaşa
katılmak herkes için "Farz-ı Ayın"dır. Allahû
Teâla (cc) "Sizler gerek hafif, gerek ağırlıklı olarak
elbirlik (Topyekün) cihad'a çıkın. Allah yolunda;
mallarınızla, canlarınızla cihad edin. Eğer bilirseniz bu,
sizin için çok hayırlıdır"(139) buyurmuştur. Çünkü
cihad'a çıkmadığı takdirde, bir daha bu ibadeti edâ etme
imkânı bulamayabilir" hükmünü zikretmektedir. İslâm
Ahkâmı ile hükmedilen bir belde; küffarın istilâsına
uğradığı zaman, mü'minler cihad'la istilâyı ortadan
kaldıramazlarsa "esir" durumuna düşerler. Esâret'in
kesinleşmesi; küfür ahkâmının o beldede açıkca icrâ
olunmasıdır. Eğer mü'minler; kendi içlerinden Emir, Kadı,
Cum'a imamı ve âmil nasb ederek, kendi aralarında İslâm
ahkâmını tatbik edebilirlerse, istilâyı kırmaları ve
imtihanı kazanmaları mümkün olur. Küfür ahkâmı ile
hükmeden mahkemelere müracaat edemezler. Zarûret sözkonusu
olduğu için kadı tayin etmeleri vacip olur.(140)