ORUÇ'UN ŞARTLARI
795 Bir insana oruç'un farz
olması için üç şart vardır:
Birincisi: İslâm (yani o insan
müslüman olmalıdır. Çünkü tevhid akidesi olmadan hiçbir
ibadet sahih olmaz.)
İkincisi: Akıl,
Üçüncüsü: Bülûğa ermiş
olmak.(10)
İbn-i Abidin: "Şüphesiz
niyet ederek gündüzün orucu bozan şeylerden kendini tutmaktan
ibaret olan oruç; İslâm diyarında olsun, Dar-ı harb'te
olsun, keza oruç'un farz olduğunu bilsin veya bilmesin, hayız
ve nifas'tan temiz olan müslümandan tahakkuk eder... Ancak
"Akıl ve bülûğ; ramazan orucunun farz olması için
şarttır. Sahih olmasının şartı değildir"(11)
hükmünü beyan etmektedir. Dolayısıyla; çocuklara oruç,
bülûğa ermedikleri süre içerisinde farz değildir. Ancak
onların; belirli bir yaştan itibaren, bu ibadete teşvik
olunmaları çok önemlidir. Esasen tuttukları oruç da
sahihtir.
796 Bir mükellefe; oruç'un
edâsının farz olması için iki şart vardır: Birincisi:
Sıhhatli olmak, İkincisi: Mûkim olmaktır. Yani seferi halde
bulunmamak!..(12) Hanefi fukahası: "Sefer halinde olan
kimseye, oruç zarar vermeyecekse tutması mendubtur. Çünkü
Allahû Teâla (cc) "Oruç tutmanız sizin için daha
hayırlıdır"(13) buyurmuştur. Resûl-i Ekrem (sav)'in :
"Sefer halinde iken oruç tutmak, birr (İtaat ve iyilik)
değildir" hadis-i şerifi, güçlük durumuna
hamledilir"(14), hükmünde müttefiktirler. Bilindiği gibi
ruhsat; kulların özürlerine binaen meşrû kılınmış olan
hükümleri içine alır. Muhakkak ki seferi halde bulunmak
güçlükten hali olmaz. Ancak Ramazan ayında tutulan oruçla;
diğer zamanlarda tutulan oruç bir değildir. Dolayısıyla
"Ruhsat-ı Terfih"teki esas; azimet'le amelin
meşrûiyyetini düşürmemesidir. Nitekim bu konu üzerinde daha
önce durulmuştur.(15)
797
Oruç'un edâsının sahih olması için iki şart vardır:
Birincisi: Niyyet!.. İkincisi: Hayız'dan ve Nifas'tan temiz
olmak!.. Niyyet; kalbe ait olan kat'i bir azimdir. Mükellefin
oruç tutacağını kalbi ile bilmesi ve azmetmesi niyyettir. Bu
niyyeti dili ile söylemesi ise sünnet'tir. Nehrû'l Faik'te de
böyledir.(16) Hanefi fûkahası; Ramazan ayında her günün
orucu için ayrı ayrı niyyet etmenin esas olduğu hususunda
ittifak etmiştir.(17) Zira her günün oruç'u başlı-başına
bir ibadettir.