KURBAN KESMEK KİMLERE VACİBTİR?
(VÜCÛBUNUN ŞARTLARI)
1068 Hanefi fûkahası:
"Hür, baliğ, zengin ve mukim olan müslümana; kendisi ve
küçük çocukları için kurban bayramında, kurban kesmek
vaciptir. Seferi olanlara ve fakirlere vacip değildir"(333)
hükmünde ittifak etmiştir. Şurası muhakkaktır ki, kurban
kesmek bir ibadettir. Dolayısıyla bir kimseye kurbanın vacip
olabilmesi için, o kimsenin müslüman olması şarttır. Zira
kâfir ibadete ehil değildir. "Hürriyet" mala tam
manasıyla sahip olabilmek için gereklidir. Çünkü köle'nin
mülk edinme hakkı yoktur. Esaret altındaki müslümanlara da
kurban vacip değildir. Gerek kurbanı elde etme, gerekse hakkı
ile edâ etmek için "Mukim" olma şartı aranır.
Seferi olan kimse, birçok meşakkatle karşı karşıyadır.
"Zenginliğe" gelince!.. Sadaka-i Fıtr'ı vacip kılan
zenginlik, kurbanı da vacip kılar. Dolayısıyla Kurban;
"Havaic-i asliyesinden fazla, nisab miktarı mala sahip olan
hür, müslüman ve mukim olan kimseler üzerine
vaciptir."(334)
KURBAN'IN EDASININ ŞARTI VE
RÜKNÜ
1069 Hz. Aişe (r.anha)
validemizden rivayet edildiğine göre Resûl-i Ekrem (sav)
şöyle buyurmuştur: "İnsanoğlu Kurban Bayramında Allah
(cc) katında kan akıtmaktan daha sevimli bir ibadet yapamaz.
Kurbanlık hayvanlar kıyamet gününde boynuzları, tırnak ve
üzerlerindeki kıllarıyla (Allah (cc)'ın huzuruna)
geleceklerdir. Mükellef (Kurban keserken veya kesilirken) kan
yere düşmeden Allah (cc) katında yüksek bir mevkiye
çıkar."(335) Kurbanın sebebi; zilhicce'nin onuncu (nahir)
gününün fecrinin doğuşudur.(336) Yani vakit, kurbanın
edasının şartıdır. Resûl-i Ekrem (sav)'in: "Kurban
bayramı üç gündür. Birinci günü en
faziletlisidir"(337) Hadis-i Şerifini esas alan Hanefi
fûkahası: "Kurban; zilhicce'nin onuncu günü fecrin
doğuşundan itibaren üç gün içerisinde kesilir. Üçüncü
günün akşamından sonra kesmek caiz değildir"(338)
hükmünde ittifak etmiştir. Bu sürenin dışında vacip olan
kurban kesilemez. Kurban'ın rüknü; kesilmesi caiz olan
hayvanı kesmektir.(339)
1070
"Bayramın ilk günü, tan yeri ağarmadan önce
kurbanların kesilmesi caiz değildir"(340) hükmünde icma
hasıl olmuştur. Enes b. Malik (ra)'den rivayet edildiğine
göre; "Bir kimse kurban bayramında namaz kılınmadan
önce kurban kesmiş. Resûl-i Ekrem (sav) o kimseye, yeniden
kurban kesmesini emretmiştir."(341) Yine Cündeb El Beceli,
Esved b. Kays'dan aynı mahiyette rivayette bulunmuştur. Hanefi
fûkahası; "Kurban kesmenin vakti, bayramın birinci günü
fecr-i sadık'ın doğması ile girer. Fakat şehir halkı için;
İmam'ın bayram namazını kıldırmasına kadar, kesmek caiz
değildir. Bayram namazı kılınmayan yerlerde (Köy'lerde)
namaz vaktinden önce (Fecr-i Sadık'tan sonra) kesilmesi
caizdir"(342) hükmünde müttefiktir.