KURBAN'LA İLGİLİ DİĞER
MESELER
1078 Hz. Hunneş (ra)'in şöyle
dediği rivayet edilmiştir: "Hz. Ali (ra)'yi iki koç
keserken gördüm ve ona: "- Bunlar nedir?" diye
sordum. Hz. Ali (ra): "- Resûl-i Ekrem (sav) bana kendisi
için kurban kesmemi vasiyyet etmişti, işte ben onları
kesiyorum" buyurdu.(359) İslâm ûleması; herhangi bir
mükellef, ölüm anında kendisi için kurban kesilmesini
vasiyyet ederse, onun adına kurban kesilmesi caizdir"
hükmünde müttefiktir.
1079 AKİKA KURBANI:
Önce "Akika" kelimesi üzerinde duralım. Çocuğu ilk
defa tıraş etmeye "Akk", çocuğun ilk saçlarına da
"Akika" denir. İslâmi ıstılâlta: "Çocuğun
doğumundan yedi gün sonra başındaki tüyleri tıraş edib,
adını koyduktan sonra Allahû Teâla (cc)'ya şükür için
kesilen kurbana "Akika kurbanı" denir. Hz. Aişe
(r.anha) validemiz: "Resûl-i Ekrem (sav) bize erkek
çocuklar için iki, kız çocukları için de bir koyun
"Akika" kesmemizi emretti"(360) Akika, tetavvû
(Nafile) olan bir kurbandır. Resûl-i Ekrem (sav) bizzat kesmiş
ve kesmeleri için mü'minleri teşvik etmiştir. Nitekim bir
Hadis-i Şerif'te: "Erkek çocuğu için akika kurbanı
kesilmelidir. Onun için kan akıtarak gelecek belâları
defedin"(361) buyurulmuştur. Akika kurbanı çocuğun
doğumunun 7'nci gününde kesilmelidir. Eğer bu mümkün
olmazsa 14'ncü veya 21'nci günleri de kesilebilir.
1080 Resûl-i Ekrem (sav)
Cahiliyye döneminde araplar arasında yaygın olan "Atire
ve Fer'a" kurbanlarını kaldırmıştır.
"Atire"; Receb ayına saygı için kesilen kurbana
verilen isimdir. "Fer'a" ise; deve, koyun ve keçinin
ilk doğurduğukları yavruya verilen isimdir.(362) Cahiliyye
döneminde araplar; bu ilk yavruyu, putlar önünde keserlerdi.
Resûl-i Ekrem (sav): "Artık Fer'a ve Atire kurbanları
yoktur"(363) emrini vererek bunları yasaklamıştır.
1081
İster bir şarta bağlı olsun, ister olmasın Allahû Teâla
(cc)'nın rızası için kesilmek üzere nezredilen (Adanan)
kurbanı kesmek vacibtir.(364) Muayyen nezr (Adak) yapan kimse,
nahr (Bayram) günleri içerisinde nezrini yerine getiremezse,
kurbanlık hayvanı diri olarak tasadduk eder.(365) Vücûbunun
şartlarına haiz olan kimse de kurbanı, (Nahr günlerinde)
kesemezse, tasadduk etme durumundadır. Kurban kesecek olan
mükellefin, kurbanını bizzat kendisinin kesmesi efdaldir.(366)
Vekâlet vererek bir başkasına kestirmesi de caizdir.