MEHİR ÇEŞİTLERİ
1121 Mehir, genel olarak
"Mehr-i Müsemma" ve "Mehr-i Misil" olmak
üzere ikiye ayrılır.
1122 MEHR-İ MÜSEMMA:
Nikâh akdi sırasında; taraflar arasında miktarı tesbit
olunan mehire "Mehr-i Müsemma" denir. Mehr-i Müsemma;
kendi içerisinde ödeme şekline göre "Mehr-i
Muaccel" ve "Mehr-i Müeccel" olmak üzere ikiye
ayrılır."Mehr-i Muaccel", nikâh anında erkek
tarafından kadına derhal ödenen kısımdır. Hz. Ali (ra)'nin,
Hz. Fatıma (r.anha) ile evlenirken zırhını vermesini esas
alan fûkaha, Mehr-i Muaccel'in müstehap olduğunda itifak
etmiştir. Mehr-i Müeccel ise; taraflar arasında belirli
vadelere bağlanan kısımdır. Vadelerinde ödenmesi vaciptir.
1123 MEHR-İ MİSİL:
Nikâh esnasında; taraflar arasında "Mehir" hiç
konuşulmamışsa kadına "Mehr-i Misil" takdir edilir.
Hatta erkek kadına: "Hiç mehir taleb etmeksizin benimle
evlen" teklifinde bulunsa, kadın da cevaben "- Kabul
ettim" dese, yine de kadına "Mehr-i Misil"
verilir Kadının "Mehr-i Misil; babası tarafından
akrabalarının mehrine göre takdir olunur. Kız kardeşleri,
halaları, hala kızları gibi.(96)
MEHİRLE İLGİLİ DİĞER
MESELELER
1124 Mehirin te'kidi ve kat'iyyet
kazanması; halvet-i sahiha, cim'anın (karı-koca hayatının
başlaması) tahakkuku veya karı-kocadan birinin ölümüyle
sabit olur.(97) Nikâh akdi esnasında "Mehir"
hususunda herhangi bir anlaşma olmamış; halvet-i sahiha ve
cim'a tahakkuk etmeden talak (boşama) vukû bulmuşsa kadına
müt'a verilmesi gerekir.(98) Halvet-i Sahiha; kadın ile
erkeğin; hissen, şer'an ve tav'an cima yapmaya mani bir halleri
olmadan, bir yerde ve bir arada bulunmaları demektir!.. Eğer
cim'a etmeye kat'i bir engelleri mevcutsa, buna "Halvet-i
Faside" denir.(100) Nikâhlanmaları müebbed (yani ebedi
olarak) haram olmayan erkek ve kadınların bir arada oturmaları
durumunda "Sahih" veya "Fasid" halvet
teşekkül eder. Bu sebeple İslâm ûleması
"Haremlik" ve "Selâmlık" hususunda titizlik
göstermişlerdir.
1125 Nikâh akdi esnasında
"Mehir" miktarının koca tarafından artırılması
caizdir. Nikâh'tan sonra da mehir artırılırsa, bu sahih olur.
Ancak kadının mehir miktarındaki bu artışa rıza göstermesi
esastır.(101)
1126 Kadın, mehrinin
tamamını kocasına hibe edebilir. Cima'nın tahakkuk etmiş
olmasının veya olmamasının bu bağışa (Hibeye) herhangi bir
etkisi olmaz. Bu hibe'ye; kadının velisinin (Babası veya
diğer akrabalarının) itiraz hakkı yoktur.(102) Ancak bütün
alimlerimize göre; hiçbir baba, kızının mehrini hibe edemez.
Zira mehir; kat'i olarak kadına ait bir maldır. Tasarruf hakkı
da, sadece ve sadece kendisine aittir.
1127
İki kadının; mehirleri belirlenmeden, biri diğerine mukabil
olmak üzere iki erkeğe tezvic edilmesine "Nikâh-ı Şigar
(Trampa Nikâhı)" denir. Mesela iki erkek; birbirlerine
kız kardeşlerini (mehirleri birbirine bedel sayarak) nikâh
etmiş olsalar "Nikâh-ı Şigar" teşekkül eder.
Hanefi fûkahası; Resûl-i Ekrem (sav) mehirleri birbirinin
bedeli kabul edip; kadınlara hiçbir şey vermeden yapılan
"Nikâh-ı Şigar'ı" yasaklamıştır. Buradaki nehiy,
Mehirle ilgilidir. Dolayısıyla şart geçersiz olur ve her
ikisine de "Mehr-i Misil" verilir"(103) hükmünü
beyan etmiştir. Şafii fukahası: "Nikâh-ı Şigar
batıldır"(104) hükmünde müttefiktir.