TALAK HUSUSUNDA KADINI
MUHAYYER BIRAKMAK
1179
Kur'an-ı Kerim'de: "Ey peygamber zevcelerine de ki; "-
Eğer siz dünya hayatını ve onun zinet ve ihtişamını arzu
ediyorsanız, gelin size boşanma bedellerini vereyim de,
hepinizi güzellikle salıvereyim. Eğer Allah'ı ve ahiret
yurdunu diliyorsanız, şüphe yok ki, Allah içinizden güzel
hareket edenler için büyük bir mükafat
hazırlamıştır."(222) hükmü beyan buyurulmuştur. Bu
ayet-i kerime; Resûl-i Ekrem (sav)'in hanımlarını; boşanma
veya aile hayatına devam hususunda muhayyer burakmıştır.
Nitekim Hz. Aişe (r. anha) validemiz; "Resûl-i Ekrem (sav)
bizi muhayyer bıraktı da, biz Allahû Teâla (cc) ve
Resûlünü tercih ettik!.. Bu muhayyerlik bizim aleyhimize bir
hüküm meydana getirmedi"(224) buyurmuştur. Hanefi
fûkahası: "Talaka ehil olan koca, nikâhlı hanımına:
"Sen talak hususunda yetkilisin ve muhayyersin. İstersen
kendini boşa" derse, o meclis devam ettiği müddetçe
kadının boşama (talak) hakkı vardır. Bu husus Sahabe-i
Kiram'ın icmaı ile sabittir. Meclis dağıldığı an, bu
muhayyerlik ortadan kalkar"(225) hükmünde müttefiktir.
Nikâh akdi esnasında kadın erkeğe: "Bir talak hakkı
elimde olmak üzere seninle evlendim" der, erkek de:
"Bir talak hakkı elinde olmak üzere seni zevceliğe kabul
ettim" cevabını verirse, bununla "Tevfiz"
gerçekleşir!.. Bu tevfiz hakkı meclisle sınırlı değil,
süreklidir!.. Ancak evliliğin devamı sırasında; erkeğin
kadını talak hususunda muhayyer bırakması, meclisle
sınırlıdır.