TIBBİ MÛDAHALEDEN DOĞAN
ZARARLAR VEYA ÖLÛM
1358 İslâm ûleması; tıp
ilminin tahsil edilmesinin "Farz-ı Kifaye" olduğu
hususunda ittifak etmiştir. İmam-ı Muhammed (rha)
"Tedavinin caiz olduğunu söylerken Resûlullah (sav)'den
rivayet edilen şu Hadis-i Şerife dayanıyoruz: "Tedavi
olunuz ey Allah'ın kulları!.. Muhakkak ki Allah, hiçbir
hastalık yaratmamıştır ki, onun için deva yaratmamış
olsun. Ancak ölüm ve yaşlılık bundan müstesnadır."
Tedavinin yasak olduğunu söyleyenlerin rivayet ettikleri
mensuhtur. Çünkü, Peygamber (sav) Hendek günü, ucu uzunca
bir okla elinin damarı kopan Saad b. Muaz'ı dağlayarak tedavi
etmiştir. Esad b. Zürare (ra)'yi de, yine dağlayarak tedavi
ettiği mervidir"(250) hükmünü beyan etmektedir. İmam-ı
Şafii (rha): "İlim iki türlüdür. Biri fıkıh ilmidir
ki; bu dini bir ilimdir. Diğeri tıb ilmidir ki; o da bedene ait
bir ilimdir. Bunlardan başkası meclislerin
süsüdür"(251) buyurmaktadır. Ancak şurası da
unutulmamalıdır ki; tıbbi müdahaleler her zaman şifa ile
sonuçlanmaz. Zira şifayı veren, sadece ve sadece Allahû
Teâla (cc)'dır. Şimdi "Tıbbi müdahaleden doğan
zararlardan veya ölüm halinden doktor mes'ûl müdür?"
sualine cevap arayalım.
1359 Resûl-i Ekrem
(sav)'in: "Kim daha önce bilmediği bir yolla tedaviye
kalkarsa, meydana gelecek zararı tazmine mes'uldür"(252)
buyurduğu bilinmektedir. Ancak bu Hadis-i Şerif'te; tabib
zikredilmemiştir. Dolayısıyla herhangi bir kimse; bilmediği
halde, tedavi etmeye kalkar ve sonuçta zarar ortaya çıkarsa,
tazmin eder. İmam-ı Azam Ebû Hanife (rha)'ye göre; tıb ilmi
"Farz-ı Kifaye"dir ve zaruridir. Mütehassıs bir
tabibin, elinde olmayan sebeblerden dolayı meydana gelecek
zararlardan mes'ûl tutulması halinde, hiç kimse tedavi etmeye
cesaret edemez. Ayrıca hastanın veya velisinin izni sözkonusu
olduğu zaman, doğacak zararlardan mes'uliyet
düşünülemez.(253) İmam-ı Malik (rha) "Herhangi bir
tabib; "Ulû'lemr'in" ve hastanın izniyle, tıb ilmine
uygun bir şekilde (fahiş hata yapmadan) tedavi ettiği zaman,
meydana gelecek zararlardan mes'ûl olmaz." İmam-ı Şafii
ve İmam-ı Ahmed b. Hanbel (rha) "Hastanın veya velisinin
izni durumunda, tıb ilmine uygun şekilde tedavi eden tabibin,
mes'ûliyeti sözkonusu olmaz." Sonuç olarak tıbbi
müdaheleden doğan zarar veya ölümlerden mes'ûl olmamak
için:
1. Tedavi yapan kimse
tabib (doktor) olmalıdır.
2. Müdahaleyi iyi niyetle
ve tedavi kasdıyla yapmalıdır.
3. Tedaviyi, tıbbi
usullere riayet ederek ve fahiş hatalardan sakınarak yerine
getirmelidir.
4. Hastanın ya bizzat
kendisi veya velisi tedaviye izin vermelidir.(254)
1360
İslâm ûleması: "Doktor, bir kasdı yoksa sorumlu olmaz.
Sünnetçi yanlışlıkla zekeri veya haşefeyi, yahud da
bunların bir kısmını keserse diyet gerekir ve bunu akılesi
verir"(255) hükmünde ittifak etmiştir.