İHMAL SONUCU ORTAYA ÇIKAN
CİNAYETLER
1365 Kat'i nasslarla yapılması
emredilen bir fiili yapmamak; insanlara zarar veriyorsa, edâ
etmeyen mükellef cezalandırılır. Mesela: "Kur'an-ı
Kerim'de: "Ey iman edenler!.. Tayin edilmiş bir vakte kadar
birbirinize borçlandığınız zaman onu yazın. Aranızda bir
yazıcı da doğrulukla (onu) yazsın. Katib, Allah'ın kendisine
öğrettiği gibi yazmaktan çekinmesin, yazsın. Ûzerinde hak
olan (borçlu) da, yazdırsın. Rabbi olan Allah'tan korksun,
ondan (borcundan) hiçbir şeyi eksik bırakmasın. Eğer
üstünde hak bulunan (borçlu) bir beyinsiz veya bir zaif olur,
yahud da bizzat yazdırmaya gücü yetmezse, velisi dosdoğru
yazdırsın. Erkeklerinizden iki de şahid yapın. Eğer iki
erkek bulunmazsa, o halde razı olacağınız şahidlerle bir
erkekle, iki kadın (yeter, bu suretle) kadınlardan biri
unutursa, öbürünün hatırlatması (kolay olur.) Şahidler
(şehadeti edaya) çağırıldıkları vakit
kaçınmasın"(260) hükmü beyan buyurulmutur. Eğer böyle
bir durumda, şahidler görevlerini ifa etmezlerse, zarar
ortaya çıkar. Bu bir ihmal neticesinde de olabilir. Bu gibi
durumlarda Kadı şahidleri (vazifelerine) edâ etmedikleri
için) ta'zir cezasına çarptırabilir.
1366
Allahû Teâla (cc)'nın, zalimleri sevmediği ve zulmü haram
kıldığı kat'i nasslarla sabittir Farzların ihmali bir
zulümdür. Hanefi fûkahası; mübah olan fiillerin
yapılabilmesi için, o fiilin hiç kimseye ezâ vermemesini ve
zulme sebeb olmamasını esas almıştır. Eğer mübah olan bir
fiil; başka bir mü'mine eza veriyorsa mübahlık zail
olur.(261) Ana yola meyleden, yıkılacak haldeki duvarını
düzeltmesi kendisinden istenen mükellef; imkânı varken
düzeltmez, bu duvar bir başkasının üzerine yıkılarak,
ölümüne sebeb olursa, "Diyet'i" ödemek
zorundadır.(262) Bu kasdi bir öldürme değildir, ancak
"ihmal" sonucu ortaya çıkan bir cinayettir. Tedbir
almadığı için, günahkâr olur. Bir kimse, kendi mülkünde
bir kuyu kazar ve bir insan bu kuyuya düşerek ölürse
"diyet" ödemez. Çünkü kendi mülkünde tasarruf
hakkı vardır. Ancak kendi mülkü olmayan bir yerde kuyu kazar;
o kuyuya bir kimse düşerek ölürse, "diyet"i ödemek
durumundadır.(263) İslâm ûleması, ihmal sonucu ortaya
çıkan cinayetler hususunda hassasiyetle durmuştur.