SARF'IN CAİZ OLMASININ
ŞARTLARI
1427 Parayı, para
karşılığında satmak veya değiştirmek için bazı şartlara
riayet gerekir. Bu şartlar bulunmazsa "Sarf akdi"
sahih olmaz. Şimdi bunlar üzerinde duralım:
1) Sarf'ın sahih olması
için, tarafların birbirlerinden ayrılmadan önce, (nakdi)
karşılıklı olarak birbirlerine teslim etmeleri şarttır.
Bedai'de de böyledir. "Teslim etmek"ten maksad, bizzat
el ile almaktır. Fethû'l Kadir'de de böyle zikredilmiştir.
2) Sarf akdinde; tarafların
birbirlerine "muhayyerlik şart" koşma hakları
yoktur. Yani "- Ben şu kadar altını, şu kadar liraya
satın aldım, ama üç gün muhayyerlik hakkı istiyorum"
diyemez.
3) Sarf akdi sırasında;
taraflardan herhangi birisinin bedeli te'cil etme hakkı da
yoktur. Te'cil şartı, sarfı ifsad eder. Mesela, bana 10 gr.
altın ver, bedelinin yarısını şimdi, kalanını da bir hafta
sonra vereyim" dese, bu akid sahih değildir.
4) Altın altınla veya
gümüş gümüşle satıldığı zaman, bunların
miktarlarının veznen (tartı bakımından) birbirine müsavi
olması şarttır. Zira, cins birliği mevcuttur, fazlalık faiz
olur. Ancak altın ile gümüş satışa konu olursa, müsavi
olması gerekmez. Zira, cins birliği söz konusu değildir.
Gümüşle tezyin edilmiş bir kılıcı veya gümüşlenmiş bir
at gemini; halis gümüşle tartarak ve fazla vererek satın
almak, tezyinat fazla ise caizdir.(122).
1428
Sarf akdinin bedelinde, havale ve kefalet caizdir. Kefil olan
veya kendisine havale edilen şahısla, akid yapanların aynı
meclisten ayrılmadan önce, teslim alırlarsa bu akid sahih
olur. Sarf akdi hususunda vekâlet de caizdir. Bir kimse, bir
başka şahsı: "- Şu dirhemleri al, bununla alabildiğin
kadar dinar al" diye vekil tayin etse, müvekkili namına
dinarlar satın alan bu vekilin, bu dinarlar üzerinde tasarrufta
bulunma hakkı yoktur.(123)