KAÇ ÇEŞİT ŞİRKET VARDIR?
1434 Hanefi fûkahası:
"Şirket mahiyeti itibariyle önce ikiye ayrılır.
Birincisi: Şirket-i Mülk (Mülk ortaklığı). İkincisi:
Şirket-i Akid'dir. (Sözleşme, bağlantı ortaklığı).
Şirket-i Mülk; herhangi bir sebeble iki kişinin malının
karışması veya karıştırılması sonucu ortaya çıkar. Akid
ortaklığı (Şirket-i Akd) ise; tarafların rızası sonucu,
yani icap ve kabulle meydana gelir"(133) hükmünde
müttefiktir.
ŞİRKET-İ MÜLKÜN
MAHİYETİ VE KISIMLARI
1435 Mülk edinme
vasıtalarından olan satın alma, hibe, vasiyyeti kabul veya
miras gibi bir sebeple, yahut malları ayrılması mümkün
olmayan bir şekilde karıştırmak suretiyle; bir malın birden
çok kimse arasında müşterek olmasına "Şirket-i
Mülk" denir. Müşterek mülkiyetin meydana gelmesi
tarafların rızasının dışında ortaya çıkarsa buna cebri
ortaklık denir. Miras veya malları karıştırmak gibi!..
Tarafların rızasıyla olursa buna ihtiyari ortaklık denilir.
Bir malı iki kişinin satın alması gibi!.. Dolayısıyla mülk
ortaklığı; cebri ve ihtiyari olmak üzere iki kısma
ayrılır.(134)
1436 Şirket-i Mülk'ün
rüknü; hisseleri birleştirmektir.(135) Bu birleştirmenin
cebri veya ihtiyari olması mahiyete tesir etmez. Şirketi
Mülk'te (Mülk ortaklığında); ortaklardan birisinin
diğerinin hissesini, onun izni olmadan tasarruf etmesi caiz
değildir. Ancak ittifak ederlerse, diledikleri gibi tasarrufta
bulunabilirler.(136) Müşterek mülkün geliri; ortaklar
arasında hisselerine göre taksim olunur. Hiç kimse payından
fazlasını talep edemez. Müşterek mülk taksim edilmeye
elverişli ise; taraflar anlaşma suretiyle mallarını
ayırabilirler.(137).
1437
Müşterek milkiyet, malın çeşidi bakımından da iki kısma
ayrılır. Birincisi: Şirket-i Ayn'dır. Bu, belli ve mevcut bir
malda müşterek mülkiyettir. İki kişinin bir koyunda yahud
bir sürü koyunda şayian iştirakleri gibi.(138) İkincisi:
Şirket-i Deyn'dir. İki kişinin başka birinin zimmetinde
bulunan şu kadar para veya mal alacaklarında müşterek
olmaları gibi!.. Alacaklılardan her biri ne elde edebilirse,
diğer alacaklı da buna ortaktır. Borçlu, birinin payını
ödeyip, diğerinin payını erteleyemez.(139)