KİMLER KADI (HAKİM)
OLABİLİR?
1822 Dürri'l Muhtar'da
"Şehâdete ehil olmada aranan şartlar ne ise; hâkim
(Kadı) olmada da aranan şartlar aynıdır. Çünkü her ikisi
de velâyet babındadır. Ancak şehâdet kadı ve hakimlikten
daha kuvvetlidir. Zirâ şehâdet hâkimi ilzam eder. Hâkimin
hükmü ise ancak hasmı ilzâm eder. Bunun için kazâ ile
ilgili hükümlerden kaynaklanır."(93) hükmü
kayıtlıdır. Şimdi bu şartları izaha gayret edelim.
1823 MÜSLÜMAN OLMAK:
Kazâ makamına (Kadı'lık görevine) tâyin için aranan ilk
şart İslâm'dır.(94) İmam-ı Azam'a (rh.a) göre; kafirlerin,
müslümanların dâvalarına bakmak üzere tâyin edilmeleri
kat'iyyen mümkün değildir. Ancak zimmet ehline; anlaşma
şartlarına göre, kendi dinlerinden hakem tâyin edilebilir.
1924 AKIL-BALİĞ OLMAK:
Resûl-i Ekrem (sav)'in: "Üç kişi muâheze olunmaz;
uyanmadıkça uyuyan, buluğa ermedikçe çocuk,
akıllanmadıkça deli"(95) buyurduğu bilinmektedir.
Dolayısıyla buluğa erinceye kadar çocuklar; yaptıkları
işten mes'ul değildirler. Ancak kadı'nın (hakim'in) yaşlı
olması şart değildir. Nitekim Resûl-i Ekrem (sav) Hz. Attab
b. Esed'i Mekke'ye tâyin ettiğinde, bu sahabe'nin 18 veya 21
yaşında olduğu rivâyet edilir. Hz. Ömer (ra)in hilâfeti
döneminde Şam'da genç bir kadı görev yapmıştır. Halk
kadı'nın çok genç olmasından rahatsızlık duyduğunu Hz.
Ömer (ra)'e ihsas ettirir. Hz. Ömer; genç kadıyı yanına
çağırır ve muhâkeme ûsûlünü sorar. Aldığı cevap
karşısında; memnuniyetini izhar eder ve görevine devam
etmesini ister.(96) Esas olan Kadı'nın yaşı değil; zeki,
anlayışlı, sabırlı ve fakih olmasıdır.
1825 HÜRRİYET:
Kazâ makamına (kadılık görevi) tâyin edilecek kimsenin,
hür olması şarttır. Kölelik; ehliyet ârızasına dayanır.
Bu sebeple köleler kadı olamazlar.(97)
1826 GÖZ, DİL, KULAK
GİBİ DUYU ORGANLARININ SIHHATLİ OLMASI: Kazâi
faaliyetleri yürütebilmek için; göz, dil ve kulak gibi duyu
organlarının sıhhatli olması esastır. Sağır; tarafları
dinleyebilme şansına sahip değildir. Dilsizlik hâli; sual
sormaya manidir. Gözlerinin görmemesi ise; şehâdete mânidir.
Bütün bunlar hükmün sıhhatine tesir eden âmillerdir. Bu
sebeble âmâ, ahras (dilsiz) ve atraş (kulakları duymayan)
kazâ makamına tâyin edilemez.(98)
1827 HADD-İ KAZF TATBİK
EDİLMEMİŞ OLMAK: Ukûbatlar bahsinde Hadd-i Kazf'ın
mâhiyeti üzerinde durmuştuk.(99) Doğru sözlü, emâneti
yerine getiren, haramlardan kaçınan, rızâ ve gadab hallerinde
itidalini koruyan kimselerin kazâ makamına getirilmesi
gereklidir. Hanefi fûkahası: "İffetli bir kadına zinâ
iftirasında bulunup, kendisine "Hadd-i Kazf" tatbik
edilen kimsenin kaza makamına getirilmesinin caiz
olmadığı" hususunda müttefiktir.(100) İmamı Şafii
(rha) indinde; âdil olmayan kimsenin kazâ makamına getirilmesi
câiz değildir. Dürri'l Muhtar'da: "Hakim (Kadı) olan
kişinin güvenilir, iffetli, akıl ve düşüncesine güvenilir,
salah ve takvasına itimad edilir, anlayış kaabiliyeti olan,
sünnet ve Hz. Peygamber (sav)'den vârid olan eserler hakkında
bilgisi olan, fıkhı bütün yönleriyle bilen bir kişi olması
gerekir. Müctehid olması tercih sebebidir" hükmü
kayıtlıdır. İbn-i Abidin bu metni izah ederken:
"Kadı'nın aşağıdaki sıfatlarla muttasıf olması
şarttır. Kadı şiddete kaçmadan otoriter, zaafa düşmeden
yumuşak olmalıdır. Çünkü hükmetmek müslümanlar için
önemli bir olaydır. Daha çok bilen, daha kudretli olan, daha
heybetli ve insanlar arasında daha çok maruf olan, insanların
ona olan davranışlarına karşı daha sabırlı olan, kadı
olmaya daha layıktır."(101)
1828
İLİM: Kazâ Makamına (Kadılık görevine)
tâyin olacak kimsenin; fıkıh ilmine sâhip olması gerekir.
Ancak sahih olan kavle göre; müctehid olmak tercih sebebidir.
Kadı'lığın şartı değildir.(102) İmam-ı Şafii (rha)
indinde; Kazâ makamı (Kadılık görevi) kudrete dayanan bir
hadisedir. İlim olmadan gerekli kudretin varlığından söz
edilemez.(103) Bu sebeble ilim; kadılığa tâyin için aranacak
şartlara dahildir. Feteva-ı Hindiyye de: "Sahih olan kavle
göre müctehid olmak, kadılığın şartı değil, tercih
sebebidir. Hidaye'de de böyledir. Hatta bir başkasının
fetvâsıyla hüküm veren mukallidin kadı tâyin edilmesi
câizdir. Mültekid'de de böyledir. Bununla beraber câhil olan
kimsenin kadı tayin edilmesi münâsip değildir"(104)
hükmü kayıtlıdır. Şurası muhakkaktır ki, kazâ sisteminin
sıhhati için ilim şarttır.