KİTAPLARA İMAN
185 Allahû Teâla (cc)'nın
insanlar arasından seçtiği peygamberlerine; yalnız kendi
kavimlerine veya bütün insanlığa tebliğ etmek üzere
vahyettiği kitaplarına; "İlâhi kitaplar" veya
"İnzal olunan kitaplar" (Kütüb-i Münzele) denir.
Kur'an-ı Kerim'de: "İnsanlar (iman üzere bulunan) tek bir
ümmetti. (Sonra kimi iman etmek, kimi küfre sapmak sûretiyle
ihtilafa düştüler). Binaenaleyh Allah (rahmetinin)
müjdeciler(i, azabının) habercileri olmak üzere peygamberler
gönderdi. Ve beraberlerinde insanların ihtilaf ettikleri
şeyler hakkında aralarında hüküm vermek için hak (ve
gerçek) kitablar da indirdi"(134) hükmü beyan
buyurulmuştur. Bütün peygamberlere gönderilen ilahi kitaplara
ve suhuflara inanmak, her müslüman üzerine farzdır.
186 Hz. Musa (as)'ya
"Tevrat", Hz. Davud (as)'a "Zebur", Hz. İsa
(as)'ya "İncil" ve Hz. Muhammed (sav)'e
"Kur'an-ı Kerim" inzal buyurulmuştur. Ayrıca yüz
adet "Suhuf" indirilmiştir; bunların 10 adedi Hz.
Adem (as)'e, 10 adedi Hz. İbrahim (as)', 50 adedi Hz. Şit (as)'
ve 30 adedi de Hz. İdris (as)'e verilmiştir.
187 Bu ilahi kitaplar
içerisinde; sadece ve sadece Kur'an-ı Kerim, indirildiği gibi
bize ulaşmıştır. Zebur, Tevrat ve İncil; heva ve heveslerine
kapılan zümrelerce tahrif olunmuştur. Nitekim Kur'an-ı
Kerim'de: "Ehl-i Kitab'dan öyle bir güruh da vardır ki
(bir şey okuyorlarmış gibi) dillerini kitab'a doğru eğib
bükerler, siz onu kitaptan sanasınız diye. Halbuki o kitaptan
değildir. Derler ki: "Bu Allah katındandır", halbuki
o ise Allah katından değildir. Allah'a karşı, kendileri bilip
dururken, yalan söylerler"(135) hükmü beyan
buyurulmuştur. İmam-ı Şafii (rh) "Ehl-i Kitab'ın"
durumunu izah ederken: "Bunlar kitaplarının hükümlerini
değiştirmişler ve Allahû Teâla (cc)'ya küfreder duruma
gelmişlerdi. Hem kendi yanlarından çıkardıkları (dilleriyle
düzdükleri) yalanı uyguluyorlar, hem de Allahû Teâla
(cc)'nın indirdiği hükümleri kendi yalanlarıyla
karıştırıyorlardı"(136) buyurmaktadır.
188 Resûl-i Ekrem (sav):
"Ehl-i kitab size bir haber verdiğinde onu tasdik de
etmeyin, tekzib de etmeyin"(137) buyurmuştur. Buradaki
incelik şudur: Belki de, verdikleri haber tahrif olunmamış
herhangi bir yerden olabilir. Malûm olduğu üzere bir
müslüman; Hz. İsa (as)'ın peygamberliğini ve İncil'i inkâr
etse mürted olur.(138) Ancak bugün elde bulunan; dört adet
incilden herhangi birisinde, zikredilen bir hükmü inkâr etse
mürted olmaz. Zira tahrif olundukları malûmdur.(139) Esasen
dört adet İncil'in bulunması bile tahrif edildiğinin en
güzel belgesidir.
189 Allahû Teâla (cc)'nın
Kur'an-ı Kerim'i kıyamet gününe kadar her türlü tahrif ve
tebdilden muhafaza buyuracağı kat'i nassla sabittir. Esasen
Kur'an-ı Kerim'in; zaman ve mekânla mukayyed olmayarak, bütün
beşeriyeti kıyamete kadar irşad için gönderilmiş bulunduğu
bilinmektedir. Allahû Teâla (cc): "Muhakkak ki Kur'an'ı
biz indirdik. Onun koruyucuları da mutlak sûrette
biziz"(140) hükmünü beyan buyurmuştur.