MÜRTED İLE KAFİR
ARASINDAKİ FARK
227 Mürted ile kâfir
arasında çok önemli bir fark vardır. Şöyle ki: Mürted
İslâm'ın Allahû Teâla (cc) indinde yegâne din olduğunu ve
kudsiyetini bildiği halde; dünya menfaati, hırs, hased, kin
veya bunun gibi duygularla İslâmı terketmiştir. Bu duygular,
irtidat eden kimseyi mü'minlere karşı mâharib (savaş ehli)
durumuna getirir. Zira irtidatla birlikte bütün ismet-i
şahsiyetini kayıp etmiştir.(197) Gayr-i müslim olan kâfir
ise, davete muhtaçtır. Zira İslâm dini hakkında doğru bir
bilgiye sahip değildir. İbn-i abidin: "İrtidat eden ve
muhârib durumuna geçen kimsenin öldürülmesi dinin
muhafazası için zarurîdir. Zira dinin muhafazası
maslahatların en üstünüdür"(198) hükmünü beyan
etmiştir. Hanefi fukahası irtidat eden erkeğin
öldürülmesinde, kadının ise hapsedilmesinde
müttefiktir.(199) Çünkü kadın muharib (Savaş ehli)
durumunda değildir. Bu noktada şu hususu da hemen kaydedelim
ki; mürted olan erkek de derhal öldürülmez!.. Önce irtidat
sebebi araştırılır, şüpheye düştüğü konular kendisine
yeniden izah edilir ve mühlet verilerek tecdid-i iman'a dâvet
edilir.(200) Bütün bunlardan sonra, yeniden İslâm'a dönmeyi
kabul etmezse "mü'minlerin emirinin görevlendirdiği
kimsenin (kadı'nın) huzurunda, gereken ceza uygulanır ve öldürülür.
Zira Resûl-i Ekrem'in (sav): "Kim dinini değiştirirse onu
öldürün"(201) buyurduğu sabittir.
228 Kur'an-ı Kerim'de:
"Sizden her kim dininden döner ve kâfir olarak ölür ise,
işte onların dünya ve ahirette amelleri geçersizdir.
Kendileri de cehennem ehlidir. Onlar cehennemin ebedî
sakinleridir"(202) hükmü beyan buyurulmuştur.
Dolayısıyle herhangi bir kimse İslâm dininden döner ve o
halde iken ölürse; (Müslüman iken yapmış olduğu) bütün
amelleri mahvolur.(203) İslâm ulemâsı; insanları küfre
sürükleyen konular üzerinde hassasiyetle durmuştur. Çünkü
bir müslümanın (Allahû Teâla (cc) muhafaza buyursun) küfre
düşmesi; imtihanı kaybetmesi ve ebedî olarak cehennemde
kalmasını gerektiren fecî bir hâdisedir.