MESTLER ÜZERİNE MESH YAPMAK
365 Mesh'in lûgat manası: "Eli bir şeyin üzerinden
geçirmektir. Şeriat'ta ise; ıslaklığın hususi bir zamanda
hususi meste isabet etmesidir."(234) Şer'an mest: Deri ve
benzerinden yapılıp, topukları ve fazlasını örten
ayakkabıdır. Molla Hüsrev: "Mest üzerine mesh etmek
sünnet-i meşhure ile sabittir. Mest üzerine meshi caiz
görmeyen kimse mübtedi (Bid'atçı) olur. Fakat onu caiz
görmekle birlite, azimet yolunu tutarak (ayaklarını yıkayıp)
mesh etmese sevab kazanır"(235) hükmünü beyan
etmektedir.
366 Mestler üzerine mesh'in caiz olduğu, tevatür derecesine
yakın sahih haberlerle sabittir. Ancak buna rağmen; heva ve
heveslerine kapılan birçok fırka; mestler üzerine mesh
etmenin caiz olmadığını iddia edebilmiştir. Bu sebeble Ehl-i
Sünnet'in akaid kitaplarında: "Seferde olsun, hazerde
olsun mestler üzerine mesh etmenin caiz olduğuna
inanırız"(236) hükmüne yer verilmiştir. Hasan-ı Basrî
(rh.a): "Resûlullah (sav)'in ashabından yetmiş kişiye
ulaştım. Bunların hepsi de mest üzerine meshin caiz olduğu
görüşünde idi. Bundan dolayı Ebû Hanife (rh.a): "Gün
gibi açık deliller elde etmedikçe, meshin caiz olduğuna
kanaat getirmedim" demiştir. Kerhî (rh.a): "Mest
üzerine mesh yapmanın caiz olmadığına kani olanların kâfir
olmalarından korkarım. Çünkü bu konuda nakledilen eserler ve
haberler tevatür hükmündedir" demiştir.(237) Alâuddin
El Haskafi: "Mest üzerine mesh caizdir. Ama ayakları
yıkamak daha faziletlidir. Meğer ki töhmetten dolayı yapıla.
Bu takdirde mesh efdaldir" buyurmaktadır. İbn-i Abidin bu
metni şerhederken: "Töhmetten murad; başkalarının
"Bu adam mest üzerine meshi caiz görmüyor"
demelerinden korkmaktır. Böyle bir ithamı kendisinden defetmek
için mesh etmek efdaldir. Çünkü Rafizilerle, Hariciler mest
üzerine meshi meşru saymazlar. Onlar çıplak ayak üzerine
meshi meşru görürler. Binaenaleyh bir kimse mestleri üzerine
mesh ederse töhmet kalkar"(238) hükmünü zikretmektedir.