NAMAZ VAKİTLERİ
404 Kur'an-ı Kerim'de:
"Muhakkak sûrette namaz, vakitlendirilmiş olarak
mü'minlere farz olmuştur"(13) hükmü beyan
buyurulmuştur. Dolayısıylâ mü'minler namaz vakitleri
hususunda titiz olmak zorundadırlar.
405 SABAH NAMAZININ
VAKTİ: İmam-ı Merginani: "Sabah namazının ilk
vakti; ikinci fecr (Fecr-i sadık, veya subh-û sadık) doğduğu
zamandır. Bu ise ufukta kendisini gösteren beyazlıktır. Sabah
namazının son vakti ise; güneşin doğmasından azıcık bir
zaman öncesidir"(14) hükmünü zikreder. Feteva-ı
Hindiyye'de: "Ufukta beyazlık dağıldığı zaman ikinci
fecir başlar. Alimlerin ekserisi bu görüştedir"(15)
denilmektedir. Bu konuda meşhur olan Cibril (as)'in imameti ile
ilgili Hadis-i Şerif vardır. İbn-i Abbas (ra)'dan rivayet
edilen bu Hadis-i Şerif şudur: "Cebrail Aleyhisselâm,
Resûlullah (sav)'e gelerek Kâbe'de birinci günü fecrin
tûlûu vaktinde imam oldu. İkinci günü; oldukça beyazlık
görünüp, güneş doğmaya yakın olduğu vakitte imam oldu.
Sonra Cebrail Aleyhisselâm: "- Bu iki vaktin arası senin
için ve ümmetin için vakittir" dedi.(16) Sabah
namazının vaktinin girmesi hususunda Fecr-i Kâzib'e (yalancı
beyazlık veya sabah) itibar edilmez. Fecr-i Kâzib; "ufukta
uzunlamasına (Kurt kuyruğu gibi) başlayıp, sonra arkasını
karanlık takip eden beyazlıktır. Resûl-i Ekrem (sav):
"Fecir ancak ufka yayılandır"(17) buyurmuştur.
Fecr-ı Kâzib anında; (Yalancı beyazlık'ta) sabah namazının
vakti girmediği gibi, oruç tutacak kimsenin de, o sırada
birşey yeyip içmesi haram olmaz. Kafi'de de böyledir"(18)
406 ÖĞLE NAMAZININ
VAKTİ: Molla Hüsrev: "Güneşin zevâlinden,
gölgenin iki misline ulaştığı süre, öğle namazının
vaktidir. Buna delil Allahû Teâla (cc)'nın şu kavli
şerifidir: "Güneşin (zeval vaktinde) kayması anından,
gecenin kararmasına kadar güzelce namazı kıl" (El İsrâ
Sûresi: 78). Ayet-i Kerime'deki "Dülûki'ş Şems"
ile murad, güneşin zevalidir. Fûkahanın çoğu bunu kabul
etmişlerdir."(19) hükmünü zikreder. "Zeval"
her şahsın gölgesinin doğu tarafına doğru düşmeye
başladığı vakittir. Kafi'de de böyledir"(20) Öğle
namazının ilk vakti de; Cebrail Aleyhisselâm tarafından
ta'lim ettirilmiştir.(21)
407 İKİNDİ NAMAZININ
VAKTİ: Gölgenin iki misli olduğu zamandan başlar ve
güneşin batmasından az önceki zamana kadar devam eder.(22)
Resûl-i Ekrem (sav)'in: "İkindi namazından bir rek'ata;
güneşin batmasından az önce yetişen kimse ikindi namazına
yetişmiştir"(23) buyurduğu bilinmektedir.
408 AKŞAM NAMAZININ
VAKTİ: Güneş battığı an, akşam namazının ilk
vaktidir.(24) Bu hususta herhangi bir ihtilaf yoktur. Resûl-i
Ekrem (sav)'in: "Akşam namazının vaktinin evveli
güneşin battığı andır. Vaktinin sonu ise şafak kaybolduğu
zamandır"(25) buyurduğu bilinmektedir. Şafak; İmam-ı
Azam (rha)'a göre, güneşin batışını takip eden,
kırmızılıktan sonraki beyazlıktır. Kararma o zaman meydana
gelir. Resûl-i Ekrem (sav)'in: "Akşam namazının vaktinin
sonu, ufuk karardığı zamandır"(26) Hadis-i Şerif'ini
esas almıştır. İmameyn ise: "Şafak ancak
kırmızılıktır"(27) Hadis-i Şerif'ini esas alarak,
şafak, güneş battıktan sonra ortaya çıkan
kırmızılıktır hükmünde ittifak etmiştir. Feteva-ı
Hindiyye'de; imameyn'in kavli ile fetva verileceği tasrih
edilmiştir.(28) İmam-ı Azam (rha) "Şafak ancak
kırmızılıktır" Hadis-i Şerif'inin, İbn-i Ömer (ra)
üzerine mevkûf olduğunu, rivayetin, Hz. Peygamber (sav)'e
varmadığını beyan ederek, bunu hüccet kabul etmemiştir.
Gerçi bazı eserlerde İmam-ı Azam (rha)'ın, İmameyn'in
kavline döndüğü kaydedilmişse de, İbn-i Abidin bunun sabit
olmadığını zikretmektedir.(29) Bu konuda Sahabe-i Kiram
arasında da ihtilaf mevcuttur.(30)
409 YATSI
NAMAZININ VAKTİ: Şafağın kaybolmasından başlar,
fecr-i sadık'ın doğuşuna kadar devam eder.(31) Resûl-i Ekrem
(sav)'in: "Yatsı namazının vaktinin sonu, fecrin doğma
zamanıdır"(32) buyurduğu bilinmektedir. Alauddin El
Haskafi: "Yatsı ile vitir namazının vakti, şafakın
kaybolmasından sabaha kadardır. Lakin vitir namazını
yatsıdan önce kılmak sahih olmaz. Meğer ki unutarak kılmış
ola!.. Zira tertib vaciptir. İmam-ı Azam (rha)'a göre yatsı
ile vitirin ikisi de farzdır" hükmünü zikretmektedir.
İbn-i Abidin bu metni şerhederken: "İmam-ı Azam'a göre
yatsı ile vitirin ikisi de farzdır. Ancak yatsı kat'i farz
vitir ameli farzdır"(33) buyurmaktadır. Resûl-i Ekrem
(sav)'in vitir namazı hakkında: "Onu yatsı namazı ile
fecrin tulûu (Fecr-i Sadık'ın ortaya çıkışı) arasında
edâ ediniz"(34) buyurduğu da bilinmektedir. Dolayısıyla
tertibden dolayı vitir namazı, yatsı namazından önce
kılınamaz.