İslam'da Cinsellik
Öncelikle şunu belirtelim ki; bu sitedeki
cinsellik bölümü bir "reçete" değildir. Çünkü size hiç kimse,
"Şunu şöyle yapın, bunu böyle yapın, şu kesin doğrudur, bu yanlıştır"
şeklinde diyemez. Cinsellik bölümünün hazırlanmasındaki amaç sizi uyarmak ve bu
konular üzerinde durup düşünmenizi, bu konulara kendinizce yorumlar getirmenizi
sağlamaktır. Cinselliğin kuru bir laf olmayıp, hayatımız boyunca yaşamın
gerçeği olduğunu anlamanıza yardımcı olmaktır. Yalnız şu da unutulmamalıdır
ki;İslam dininde cinselliğin kesin olan yargılarının da olduğudur. Çünkü İslam
dini insan hayatının en önemli bölümünü teşkil eden cinsel hayatı da
çevrelemekte, koruyucu ve yönlendirici yasalarıyla kulluk sınırları içine
almaktadır.
Cinsellik İslam dininde önemli bir konu olup,
öğrenilmesini ve öğretilmesini haya sınırları içine almamış, yasaklamamış
aksine cinsel hayatı düzenleyici emirler (farzlar) ve kaçınılması gereken
yasakları (haramları) belirlediği müfredat içinde gerekli ayrıntılarıyla
birlikte öğrenmek ve farz-ı ayin olan bilgilerin ergenlik çağına gelinciye
kadar erkek ve kız çocuklarına, bilmeyenlere öğretmeyi farz kılmıştır. Hz.
Muhammed (SAV) dil edebi ve ciddiyetini korumakla birlikte haya duygusunu
cinsel öğretimde engel kılmamış, cehalete mahkum eden utanmayı tasvip
buyurmamıştır.
Kaçınılması gereken yasaklar (haramlar),
düzenleyici emirler (farzlar) öğrenilmez ve öğretilmezse nasıl bilinecektir.
Bilinmedikçe de var olan emir ve yasaklar nasıl korunacaktır? Zaten inananlar
istikrarlı ve düzenli bir dünya hayatı için cinsel haramları bilmeye ve
bunlardan kaçınmaya çalıştıkları gibi, cehennem azabından da korunmak için
çalışırlar. Zira Hz. Muhammed (SAV) insanı cehenneme götürecek en önemli
günahların dille ve cinsel organla işlenen günahlar olduğunu bildirmektedir.
"(Ey Müminler !) Kim bana iki uyluğu arasındaki organını (haramlardan
koruyacağına) ve iki çenesi arasındaki dilini (yasaklanmış çirkinliklerden
muhafaza edeciğine) garanti verebilir ki, ben de ona cenneti garanti edeyim."
İslam'da cinsel hayat ibadet hayatının bir
bölümüdür.Yani cinsel hayat da Allah'a bir ibadet yoludur. Nasıl, her bir
varlığın yaradılış kanunlarını koyan ve tabii görevlerini belirleyen Allah ise
ve Allah'ın koyduğu yaradılış kanunlarını, görevlerini korumak O' nun bir emri
ise insanlarda da cinsel organı, tatmin edilmek istenen cinsel arzuları yaratan
ve üreme görevini de yükleyen Allah' dır. Bize düşen Allah'ın yarattığı
cinselliğe saygı duyarak, cinsel organları kullanarak tatmine ve üremeye
yönelmektir. Bu sebeple de cinsellik saf bir ibadettir. Yalnız cinsel hayat;
evlilikle başlatılıp, cinsellik ve evliliğin gerektirdiği kurallar çerçevesinde
sürdürmek şartıyla ibadettir. Bunun dışında bir düşünceye kapılmak ve eylem
içine girmek, yaradılış düzenini ve görevlerini değiştirmek veya cinsel
hayattan çekilmek yasaklanmıştır. Zira Allah' ın bizlere yüklediği görevlerden
kaçınmak Allah'a isyandır.
İslam'da Cinselliğin Ölçüleri
Zina
İslam'da baş cinsel haramdır ve en
büyük günahlardandır. Evlilik bağı olmaksızın ergen bir erkeğin ergen bir
kadınla isteyerek yaptıkları cinsel birleşmeye zina denir. Bu tariften de
anlaşılacağı üzere bekar veya evli olarak bekarla yapılacak cinsi birleşme zina
olduğu gibi, evli ile de yapılan cinsi münasebet zinadır. Hatta fahişelerle de yapılan cinsel birleşmenin her
türlüsü zinadır. Zina İslam'da hiç hafife alınmayan bir konudur. Çünkü; zina,
insanlarda imanı eritici bir haram fiilidir. Toplumların temel birimi olan aile
kurumunun kutsallığını zedeleyen, kurulmasını engelleyen, mutluluğu yok eden,
nesillerin geleceğini tehdit eden, toplumda kadın ticaretini başlatan, annesi
veya babası belli olmayan ve anne baba şefkatinden yoksun problemli çocukları
artmasını sağlayan, aileler arasında kavgalara, cinayetlere, özelliklede ölümcül
frengi, bel soğukluğu ve AIDS gibi
hastalıklara neden olan yani dünya hayatını çökertici ve ahret azabını
arttırıcı bir unsurdur.
Zina, en büyük günah olmasına karşılık yine de kendi
içinde manevi ağırlık şiddetine göre; beş kısma ayrılır.
a) Mahremlerle Yapılan Zina: Kendisiyle ebediyen evlenemeyecek olan ana,
kız kardeş, kayınvalide ve süt anne veya süt teyze gibi mahremlerle yapılan
zina, sorumluluğun en ağır yani günahın en büyüğüdür. Hz. Muhammed (SAV) bir
hadisi şöyledir. "Mahremiyle zina eden kişi cennet' e
giremez."
b) Savaşa Çıkan Mücahitlerin Kadınlarıyla Yapılan Zina: İkinci
derecelikli ağırlığı bulunan zina türüdür. Hz. Muhammed (SAV) bir hadislerinde
şöyle buyurmuşlardır. "Aman savaşan Mü'minlerin eşlerinden uzak
durun." "(Zira) savaşan Mü'minlerin eşleri, savaşa çıkmayıp geride
kalmış bulunan mü'min erkeklere anneleri gibi (Haram) dır."
c) Komşu İle Yapılan Zina: Üçüncü derecelikli ağırlığı bulunan zina türü
de komşularıyla yapılan zinadır. Hz. Mikdad İbn-ü Esved (R.) anlatıyor. Allah'
ın Resulü sahabeleri söylüyor. "Zina, Allah 'ın ve peygamberinin haram
kıldığı ve kıyamet günü 'ne kadar da haram olarak kalacak olan bir günah
fiilidir. Kişinin koşusunun (veya ortağının) hanımı ile zina etmesi, onun için
on kadınla zina etmesinden daha büyük bir günahtır."
d) Evlilerin ve Yaşlıların Yaptıkları Zina: Dördüncü derecelikli
ağırlığı bulunan zina çesididir. Hz. Muhammed (SAV) bir hadislerin de "Üç
sınıf insan vardır ki Allah kıyamet günün de onları zatına muhatap tutup
konuşmaz. Onlara rahmet nazarıyla bakmaz. Onları günahlarından arındırmaz.
Onlar için elem verici bir azap da vardır. Bunlar: kibirli fakirler, sık sık
yalan söyleyen idareciler, evli - yaşlı zinacılardır."
e) Bekarların Yaptığı Zina: Bekarların bekarlarla olan zinası, zina ve
haram ise de diğer zina türlerine kıyasla sorumluluğu en az olan zinadır. Şu
noktadan da anlaşılacağı gibi bekarların zinası durumunda dünyalık cezaları
sadece sopa veya kamçı olmasına karşılık evlilerin zinası recm yani taşlanarak
ölümdür.
Örtülü Zina
İslam dinin de haram kılınan zina
türlerinden biride örtülü zina ( Mut'a Nikahı) dır. Bir kadının cinselliğinden
yararlanmak üzere onu belirli bir ücret karşılığında belirli bir süre için
şahitler huzurunda veya şahitsiz olarak nikahlamasıdır. İslam öncesi cahilliye
döneminde var olan bu nikah türüne İslamiyet'in ilk döneminde Allah Resulü
önceleri izin vermiş, ancak daha sonra kıyamet gününe kadar geçerli olmak üzere
Mut'a nikahını yasaklamıştır.
Lutilik
(Homoseksüellik)
İslam dininde
yasaklanmış zina gibi baş cinsel haramlardan biride lutilik
(homoseksüellik)tir. Erkek erkeğe arkadan yapılan cinsel ilişki olarak bilinen
lutilik Kur' an-ı Kerim' le ve Allah Resulü'nün sünnetiyle yasaklanmış büyük
günahlardan biri olup, çok lanetli bir iştir. Kur' an-ı Kerim de lutiliğin asla
uygun görülmediği ve azabının ne derece büyük olduğu en belgin şekilde
vurgulanmıştır. Bunu için Araf ve Hüd surelerindeki ayetleri okumanız yeterli
olacaktır. Ayetlerde dolaylı olarak olarak Hz. Muhammed' in (SAV) ümmetlerine
de yasaklanmıştır. Özellikle Hüd Suresinin 83. ayetinde "İlahi azab
cinsel haramları işleyerek nefislerine zulmedenlerden hiç bir zaman gidici
değildir." şeklinde ki ifade kıyamet gününe
kadar devam edecek sürekliliği içeren üslupla da her dönemin lutileri için azapla
tehdit olunmuştur.
Allah Rasulü de şu sözleriyle durumu sabitlemiştir. "(Aranızda
yaygınlaşabilir endişesiyle) sizin için korktuklarımın en kokutucusu olanı Lut
Peygamberin kavminin işi olan homoseksüelliktir."
Allah' ın Resulü azaba uğramış lut topluluğunun işlediği bu suçu işleyenlere
art arda üç defa la'net ederek şöyle buyurdular: "Allah Lut
kavminin yaptığını yapanlara la'net etsin. Allah Lüt kavminin yaptığını
yapanlara la'net etsin.Allah Lüt kavminin yaptığını yapanlara la'net
etsin."
Lutiliğin Sebepleri:
Hiç şüphesiz ki Allah' a ve O' nun huzurunda muhakeme olunup ceza veya mükafat
görüleceği gerçeğine inanmamaktır. Yinede konuyu dünya hayatı yönüyle ele
alırsak şu sebepleri sıralayabiliriz;
- Bekarlığın sürdürülmesi
- Erkeklerin kadınlaşması: Erkeklerin kadınlara benzemesi genellik şu yollarla
olur.Allah' ın yarattığı vücut düzenini değiştirerek kadınlaşmak.Yani
hadımlaşmak ve erkekliğin dışa dönük fiziki simgeleri olan sakal gibi bıyık
gibi unsurları tıraş etmek.Kadın gibi makyajlanarak süslenmek, kolye, bilezik
ve küpe gibi kadınlara özgü takı ve süs eşyalarını kullanmak.Kadın gibi
giyinmek ki peygamberimizin şu hadisi daha açıklayıcıdır. "Kadın
elbisesi giyen erkeğe ve erkek elbisesi giyen kadına Allah la'net etsin." Bir diğer konuda;kadın gibi konuşmak ve
davranmaktır.Yalnız kadın gibi konuşan ve davranan erkekleri İslam bilginleri
iki kısımda değerlendirmektedir.
a) İradeleriyle kendilerini benzetmeye çalışanlar.
b) Yaradılışlarından kadınımsı olanlar
Peygamberin la'net gölgesi altına girecekler, İslam hukukuna göre sorguya
çekilecek ve cezaya uğratılacak olanlar birinci kısma girenlerdir. İkinci kısma
girenler ise mazurludurlar. Ancak onlarda kendilerini bilmek, başta
sakal bıyık bırakmak olmak üzere erkek gibi giyinip davranacaklardır. Hiç bir
değişim içine girmemelidirler.
- Erkeklerin birbirlerinin avret bölgelerine bakmaları
- On yaşından sonra erkek çocuklarının bir arada yatırılması
- Yetişkin erkeklerin vücutları temas edecek şekilde bir yorgan altında yatması
- Erkeklerin birbirlerini yanaktan öpmeleri
- Kadınlara arka organdan cinsel temas da bulunulması (Küçük Lutilik)
Sevicilik (Lezbiyenlik)
İslam dininde lutilik gibi
haram kılınan baş cinsel haramlardan biride sevicilik eylemidir. Hz. Muhammed'
in (SAV)hadislerindeki adı Sihak olan ve günümüzde de lezbiyenlik olarak
bilinen sevicilik kadın kadına sevişerek cinsel tatmin aramaktır. Haram olan bu
cinsel sapıklık türünde kadınlardan biri erkek rolünde olup sevicidir. Diğeri
de edilgen rolündedir. Seviciliğinde kökeni Lüt Kavmine dayanır. Sevicilik hiç
şüphesiz Allah' ın kurduğu cinsel düzene aykırılık, nesli kesmek, gerçek cinsel
tatminden uzaklaşarak nefse zulüm etmek ve kadın toplumunu cinsel anarşiye
itmek olduğu için haram kılınmıştır. Bu durum hadislerle de sabit kılınmıştır. "Bir
kadın diğer bir kadınla cinsi münasebette bulunduğu zaman ikisi de
zinacıdır." "Üç zümrenin; Allah' dan başka ibadet olunacak,
yasalarına boyun eğilecek hiç bir ilahı yoktur.. Bunlar yapan ve yapılan
lutiler, seven ve sevilen seviciler, bir de zalim devlet başkanı."
Seviciliğin Sebepleri: Kadınlar açısından bakıldığında lutiliğe
götürücü sebepler olarak belirtilen maddelerin hemen hemen hepsi seviciliğin de
sebepleridir.
- Bekarlık ve sürekli bekar durma
- Giyimde, söz ve davranışlarda erkekleşmek.
- Kadınlar olarak birbirlerinin yanında açık saçık oturma. Kadınlar yaradılış
itibariyle var olan estetik görünümleri, süslenmeleri ve giyimleri son derece
ilgi çekici olduğundan cinsel arzuları artırıcıdır. Toplu halde kadın kadına
oturdukları yerlerde rahat davranmaları ve açılıp saçılmaları birbirleri
arasında da ilgi çeker ve birbirlerine karşı cinsel arzuların oluşmasına neden
olabilir. Dolayısıyla da seviciliğin başlaması söz konusu olabilir.
- Yetişkin kızlar ve kadınlar olarak vücutların temas edecek şekilde bir yorgan
altında yatmak.
- Kız kardeş olsalar bile on yaşını aşan kız çocuklarını bir arada yatırmak.
- Hamamlar ve güzellik salonlarına gidilmesi. Hz Muhammed (SAV) bir
hadislerinde;"Kadın vücudun alt ve üst kısımlarını örten elbiseler
içinde ve baş örtüsünü takmış bir şekilde girse onlar için hamamlarda hayır
yoktur. Zira kocasının evinden başka bir yerde elbiselerini çıkaran her bir
kadın Rabbi ile arasındaki kendisini koruyan perdeyi sıyırmış olur."
".... Allah' a ve ahret gününe iman eden kişi karısını (ve kızlarını)
hamama sokmasın."
Küçük Lutilik (Anal
İlişki)
Erkeklerin kadınlarla
arka organdan yaptıkları cinsel temastır. İslam dini erkek erkeğe
(homoseksüellik) ve kadın kadına (sevicilik) cinsel ilişkileri haram kıldığı
gibi kadına arka organından (anüs) cinsel temasta bulunmayı da yasaklamış,
haram kılmıştır. Bu haramlılık kişinin hem kendi karısını hem de yabancı
kadınları da içine almaktadır. Küçük lutilik Lüt toplumunda lutilik erkekler
arasında başlamadan yaklaşik kırk yıl önce kadınlara yönelik olarak
başlamıştır. Bu tür cinsel yaklaşimı kati suretle yasaklayıcı hadisleri bulunan
Hz. Muhammed (SAV) şöyle buyurmuşlardır. "Karısına arka organından
temas eden kişi mel'undur; Allah'ın rahmetine ermekten uzaktır."
"Karısına ters yoldan temas eden kişiye Allah rahmet nazarıyla
bakmaz." "Erkeklere ve kadınlara arka organdan cinsel temasta
bulunanlar kafir olmuşlardır."
Şu bir gerçektir ki Allah 'ın koyduğu düzenden bir
kere sapıldı mı, sapmaların daha büyük sapıklıkları davet edeceği
şüphesizdir...! "Kadını veya erkeği ya da çocuğu arka organından
kullananlar, (eğer tövbe etmezlerse) kıyamet gününde leşten daha pis bir koku
saçar oldukları halde bir araya getirileceklerdir. Bunlar cehenneme girinceye
kadar insanlar bunların kokularından ızdırap duyacaklardır. Allah, bunların
sevaplarını giderecek ve onlardan ne tövbe ne de fidye kabul edecektir. Onlar
ateşten tabutlara girecek, kapakları da ateşten çivilerle çivilenecektir."
Hayvanlarla Cinsel
Temas
Hayvanlarla cinsel temasta
bulunmak İslam dininde baş günahlardan biridir. Kesinlikle yasaklanmış olan bu
tür cinsel ilişkinin cezaları da ağırdır. Yalnız hayvanlarla cinsel ilişkiye
giren erkek veya kadın oluşuna göre cezaların şiddeti de değişmektedir. Hz.
Muhammed (SAV) bir hadisinde;"Yüce Allah yarattığı insanlardan yedi
zümreye yedi kat semanın üzerinden la'net etti.... Hayvanlarla cinsel temasta
bulunan mel'undur." buyurmaktadır.
Hayvanlarla cinsel temas eden erkek ise;Verilecek cezada üç
ayrı görüş ileri sürülmektedir.
- Öldürülür; Bu görüş İmam Şafii ve İmam Hambeli' nin dir. Onlar, bu
görüşlerini şu hadise dayandırmaktadır. "Mahrem ile cinsi
münasebette bulunan kişiyi öldürünüz. Hayvanla cinsi münasebette bulunanı da
öldürünüz. (Ayrıca) cinsi münasebette bulunulan hayvanı da öldürünüz."
- Zina cezası uygulanır; Hayvanla cinsel temasta bulunan evli ise recm, bekarsa
celde cezası uygulanır. Bu görüşte bazı Maliki mezhebi müctehidlerine aittir.
- Ağır bir tazir uygulanır; Bu görüş Hanefi mezhebine aittir. Hanefi mücdehidler
yukarıda geçen hadisin hayvanla cinsel teması helal görenleri içine alacağı
görüşündedirler. Bu sebepten ağır bir tazir cezanın uygulanmasına görüş birliği
etmişlerdir. (Tazir: Cezaları Kur' an-ı Kerim de ve Sünnet' le
belirlenmemiş bulunan suçlara uygulanacak cezadır. Tazir cezaları uyarı, dövme,
hapis, sürgün, memuriyetten azil, para cezası veya ölüm gibi pek çok çeside
ayrılır.)
Hayvanlarla cinsel temas eden kadın ise; İslam
hukukçularının büyük çoğunluğunun hem fikir oldukları ceza, kendisini hayvana
teslim eden kadına tazir uygulanır. Ancak azınlıkta kalan bazı İslam
hukukçuları ise erkeğe uygulanan cezanın aynısının kadınlara da
uygulanabileceği görüşündedirler.
Bu arada şu konuya da değineli ki cinsel temas yapılan
hayvan öldürülür. Sebebi ise; Ancak hayvan öldürme işlemi vacip değildir.
Hayvanı öldürmenin amacı bu suçun çagrisim yapılmasını ve faili hakkında ileri
geri konuşulmasını engellemektir. Yalnız hayvan başkasının malı ise öldürülmesi
gerekmez.
Oral İlişki
İslam dininde oral ilişki
bekarlar için kesinlikle haram olup, evlilerde karı ile koca arasında helal
olmakla beraber haram değildir. Yalnız şunu belirtmeliyiz ki; cinsel temas
sırasında eşlerin örtüsüz, çıplak olmak ve cinsel organlara da bakmaktan
sakındırıcı hadislerin var olmasından dolayı, ağız cinsel organ ilişkisi olan
oral seksten sakınılmasını öğütlenir.
Röntgencilik
İslam dininde röntgencilik bakılması haram olan organlara şehvetle
bakmayı içerdiği için baş haramlardandır. Röntgencilik; başkalarının cinsel organlarını
ve cinsel ilişkilerinin mahremiyetine saygısızca davranarak, gizlice gözetleyip
cinsel doyuma ulaşmaktır. İslam dininde çok yönlü olan röntgencilik, aşağıda
ifade edilen üç ayrı şekliyle haram olduğu sabittir.
- Şehvetsiz de olsa bir erkeğin göbekle diz kapağı arasına bakmak ve kendisiyle
evlenecek bir kadın dahi olsa elleri ve yüzü dışındaki herhangi bir yerine
bakılması röntgenciliğin bir çesidi olup haramdır. Şehvetle bakmak ise
bütünüyle haramdır.
- Soyunan bir kişiyi veya çıplak yatan bir vücudu ya da ilişki halinde olan
eşleri gözetleyen veya da gizlilikleri araştırmak ki bulmasa dahi röntgenciliğe
girer.Bu durumu Hucurat suresinin 12. ayetiyle sabitlersek;"
Röntgencilik --- aranılan bulunamasa bile --- tecessüsü ihtiva ettiği için
haramdır."
- Evlerin içini gizlice gözetlemek ve izinsiz olarak girmek işlemi de
röntgenciliktir. Cinsel amaçla olsun veya olmasın izin almaksızın evlerin
gözetlenmesi ya da içine girilmesi ki öylesine bile olsa haram sayılır. Çünkü;
İslam dininde ilahi ölçülerin, hukuki yasaların ve ahlaki kuralların
amaçlarından biriside insanların görülmesini istemedikleri şeylerin veya
durumların görülüp bilinmemesidir.
Bununla ilgili bir vakayı ifade edecek olursak; İzin
isteyip huzuruna çıkmak için müminlerden biri Allah' ın Resulü' ne geldi. Lakin
yüzü kapıya dönük olarak durdu. Allah 'ın Rasulü kapıya çıktığında onunla yüz
yüze karşılaşınca şöyle buyurur. "Yüzünü kapıya çevirme. Şöylece
yan dur. Zira izin istemenin amacı izinsiz bakmamaktır." Rabbimiz ise Nur suresinin 24. ayetinde şöyle buyurur. "Ey
iman edenler! Sahip olduğunuz hizmetçiler, köle ve cariyeler ve sizden henüz
ergenlik çağına ermemiş çocuklar şu üç vakitte yanınıza girmek için izin
istesinler: Sabah namazından önce, öğle sıcağında elbiselerinizi çıkardığınız
zaman ve yatsı namazından sonra. Bunlar örtülmesi gereken yerlerinizin
açılabileceği vakitlerdir. Bu vakitlerin dışındaki vakitlerde sizin içinde
onlar içinde bir mahsur yoktur. Çünkü onlar sizin yanınıza çokça girip çıkmak
zorundadırlar. Siz de birbirinize sık sık gider gelirsiniz. İşte Allah ayetleri
size böyle açıktır. Allah her şeyi çok iyi bilendir, hüküm ve hikmet
sahibidir."
Mastürbasyon (Elle Boşalma)
İslam dininde
mastürbasyon; yaradılış düzeninin gerektirdiği cinsel işlem şekline aykırı
olan, meni almaya yönelik bulunmayan ve eksik tatmini içeren bir cinsel
yöntemdir. İslam dini, insanın varlığında bulunan hiç bir duyguyu veya eylemi
ya da arzuyu bütünüyle ret etmez. Ancak helal veya haram düsturlarıyla düzene
koyar. Yani zararlı olan uygulamaları yasaklar faydalı olanları ise emreder. Şu
da bir gerçektir ki insan oğlu araştırıcı, meraklı bir yapı içerir. Dolayısıyla
da insan kendi vücudunun ve özelliklede cinsel organını, onun işlevlerini merak
etmemesi mümkün değildir. Durum böyle iken İslam'ın elle boşalmayı kayıtsız
şartsız yasaklaması insanla çatışmasına neden olacağından ki biz biliyoruz
İslam dini insan içindir. Amaç insanla çatışmak olmayıp uyum sağlayarak
yönlendirmek ve doğru yola sevk etmektir. Bunu içindir ki Kur' an-ı Kerim ' de
ve Allah Rasulü' nün sünnetlerinde elle boşalma hususunda özel veya açık bir
emir ya da yasak yoktur.
Aslında elle boşalma bekarlık döneminde bile
zaruri bir ihtiyaç olarak görülmemektedir. Çünkü; Allah insanda atılmayan veya
atılamayan fazla birikimleri giderecek düzenekler yaratmıştır. Gerektiğinde, bu
düzen (Rüyada boşalma) devreye girer ve insanı rahatlatmakta, zarar görmekten
kurtarmaktadır. Kaldı ki belli bir yaş dönemine kadar (Yaklaşık 25 yaş civarı)
birikimlerin atılmamasında her hangi bir zararın olmadığı tıp uzmanlarınca da
doğrulanmıştır. Yinede insanlar çeşitli bahanelerle elle boşalmayı
uyguluyorlar. Elle boşalmada aşirıya kaçılmadıkça tıbbi açıdan bir kusur yok,
yalnız önemli bir zararı evliliği geciktirmesi ve evlilik hayatında ilerisi
için cinsel ilişkiden alınması gereken hazzın, tatminin önlenmesidir.
İslam bilginleri, bu konuda Müminun suresinin 5.
ve 6. ayetleriyle Mearic suresinin 29. , 30. ve 31. ayetlerinde nikahlı eşler
ve sahip olunan cariyelerle yapılan cinsel ilişkiler dışındaki cinsel tatmin
şekilleri haram kılınsa da bu ayetlerde asıl amacın anılanların dışındaki helal
olmayan eşlerle cinsel ilişki olduğunda mutabıktırlar. Bu sebeple bazı İslam
bilginlerinin mastürbasyonu Kur' an-i yasaklar arasında değerlendiren düşünceleri
isabetli görülmez. Nitekim İslam bilginlerinin büyük bir çoğunluğu bu düşünceyi
paylaşmamaktadırlar. Kaldı ki Allah' ın Rasulü' ünün de hadislerinde de
mastürbasyonu yasaklayan bir hadis görülmemektedir.
"Elle boşalan la'netlidir." şeklindeki hadis olarak dillerde dolaşan sözün hadis
olmadığı güvenilir hadisçiler tarafından da ispatlanmıştır. Ayrıca
mastürbasyonla ilgili olarak rivayet olunan bazı hadisler varsa da bunlar
haramlılığı delillendirecek geçerlilikte değildirler.
Açıkladığımız
sebepler itibariyle İslam bilginleri mastürbasyonu İslam dininin genel cinsel
düsturlar içerisinde üç şekilde ele almışlardır.
- Bir kadını veya erkeği eliyle boşalmak,
- Zevce (Eşi) eliyle boşalmak,
- Bizzat kendi eliyle boşalmak.
Birinci şekil itibariyle boşalmak şüphesiz haramdır.
Çünkü; aralarında nikah bağı olmayan erkeğin veya kadının birbirlerinin cinsel
organına bakmaları veya tutmaları yasaklanmıştır, haramdır.
İkinci şekil itibariyle boşalmak ise yani kocanın
karısı eliyle veya karısının kocası eliyle boşalmasında hiç bir sakınca yoktur,
helaldir.
Üçüncü şekil itibariyle boşalmak ise yani erkek veya
kadın kişinin kendi eliyle boşalması müctehidlerimizin değerlendirmesine göre
şu üç açıklama vardır.
1) Mutlak haramdır: Konumuzun başında belirttiğimiz surelerin ilgili ayetlerini
delil sayan Şafii mezhebi mücdehidleri mastürbasyonun mutlak olarak haram
olduğu görüşündedirler.
2) Mubahtır: Yapabilir , bir günahı yoktur. Kişinin eşi veya cariyesi yoksa,
evlenmeye de maddi gücü yetersiz ise zinaya düşmemek için veya vücudundaki
birikim rüyalanma yoluyla atılamıyorsa bu durumu gidermek için mastürbasyon
yapılması mubahtır. Bu görüş Hanefi ve Hambeli mezhebi mücdehidlerine aittir.
Ne var ki mubah olduğunu belirttikleri halde bu davranışı olgunluğa sığmayan
bir davranış olarak görmektedirler. Yani Mastürbasyonun mubahlığı şartlıdır. Bu
sebepledir ki evli kişilerin yalnız başina mastürbasyonu haramdır. Ayrıca şunu
da belirtelim; Şehevi duygularını gidermek için değil de azdırmak için mastürbasyon
yapılması da haramdır.
3) Vacibtir: Yapılması dinen gereklidir. Eğer mastürbasyon yapmaksızın zinadan
korun ulamayacağına düşünce hasıl olursa bu durum karşisında vacibtir. Çünkü
iki şerden daha az zararlı olanın tercihi islami bir kuraldır.
Kadınlara ait mastürbasyon hükmü erkeklerinkinin aynısıdır.
Yapılan açıklamalardan da anlaşılacağı gibi mastürbasyon mutlak haram olarak
görülemeyeceği gibi şartsız da helal değildir.
Teşhircilik
İslam dininde teşhircilik
baş haramlardan biridir. Çünkü; teşhircilik İslam dininin haram kıldığı
çıplaklığın özel bir şeklidir. Erkeklerde diz kapağıyla göbek arası, kadınlarda
ise el-ayak bileklerinden yüz cehresine kadar ki olan kısımların örtülmesi emri
varıdır. Belirtilen ölçüler dışında açılmanın haram olduğunu ifade edilmiştir.
Hatta yalnız kalmış olsak bile avret yerlerimizi örtmemizin gerektiğini ifade
eden bir hadis belirtirsek; "Çıplaklıktan korunun... (böylece size
refakat eden) meleklere karşı utangaç olun ve utanmanızla onlara saygı
gösterin.", bir başka hadiste ise "Allah,
insanlardan daha çok kendisinden utanılmaya layık olandır." İşte en basitinden bu sebeple cinsel amaçlı olsun veya
olmasın çıplaklık çıplaklıktır ki cinsel doyuma ermek amacıyla cinsel organları
ya da cinsi duyguları depreştirecek bölgelerin açığa vurulması teşhirciliktir.
İslam'a göre teşhircilik, vücut organlarını cinsel amaçla olsun
veya olmasın açığa vurmak olacağından aşağıda belirtilen durumların her biri
şüphesiz teşhircilik içine girmektedir. Bunlar; striptiz yapmak, şeffaf
(transparan) elbise giymek, cinsel organı, göğüsleri, bacakları ve kalçaları
belirginleştiren dar giysilerin giyilmesi, mayo veya pikini gibi plaj
giysilerinin giyilmesi, hatta yüzün makyajlanarak topluluk içine çıkılması gibi
davranışlardır.
Yukarıda belirtilenlerden anlaşılacağı gibi İslam dini
teşhirciliği, teşhirciliğe götürücü veya teşvik edici sebepleriyle birlikte,
şehvetli ya da şehvetsiz teşhir edilen vücut organlarına bakmayı da
yasaklamıştır. Yalnızca bakma yasağı bile teşhirciliği devre dışı bırakabilecek
bir düsturdur. Bakmayı yasaklayan manada bir hadiste verecek olursak, "Uyluğunu
gösterme. Dirinin de ölünün de uyluğuna bakma."
Teşhirciliği yasaklayan, örtünmeyi emreden manada Nur suresinin 31. ayeti şöyle
buyurur;"(Ey Muhammed!) Mümin kadınlara söyle; gözlerini şehvetli
bakışlardan sakınsınlar, cinsel organlarını harama bulaştırmaktan korusunlar.
(Açmaksızın) görülmesi zaruri olanlar hariç süsleri göstermesinler. Baş
örtülerini yanlarına sarkıtsınlar.
Süslerini; (Tabii ve Suni güzelliklerini) kocalarından veya babalarından veya
kocalarının babalarından veya kendi oğullarından veya kocalarının oğullarından
veya kendi kardeşlerinden veya kardeşlerinin oğullarından veya kız
kardeşlerinin oğullarından veya kadınlarından veya sahip oldukları
(cariyelerin) den veya cinsi iktidarı olmayan hizmetçilerden veya kadınların
mahrem yerlerini henüz anlayacak cağda olmayan çocuklardan başkasına
göstermesinler. Gizledikleri süslerini başkalarına bildirmek için ayaklarını da
vurmasınlar.
Ey müminler! Hepiniz Allah' a tövbe edin ki kurtuluşa eresiniz."
Pornografi
Teşhircilik ve diğer
bölümlerde de yer yer çıplaklık üzerine cinsel bir amaçla olsun veya olmasın
Müslüman bir erkeğin göbekle diz kapakları arasını her hangi bir erkeğe veya
kadına, Müslüman bir kadınında eller-ayaklar ve yüz dışındaki organlarını na
mahrem erkek ve kadınlara açmasının haram olduğu vurgulanmıştı. Açılması haram
olan vücut organlarına şehvetli veya şehvetsiz olarak bakılması da haramdır. Bu
sebeple cinsel tahrik amacı olsun veya olmasın İslam'a göre çıplaklığın
sınırları içine girecek resim veya film çektirmek ya da çekmek haramdır. Aynı
zamanda bu resim ve filmlere bakmak veya bunları pazarlamak da haramdır.
Haramdır, Çünkü; doğrudan çıplaklıkla, resim ve film
aracılığıyla çıplaklık temelde aynı gayr-ı meşru amaca yöneliktir. Tek bir fark
vardır o da yalnızca tesir bakımındandır. Bizzat çıplaklıkla, dolaylı
çıplaklıktan şüphesiz daha tesirlidir. Ancak, dolaylı çıplaklıkla da yaygınlık
ve süreklilik vardır.Kaldı ki İslam'da bir söz, davranış ve iş haram kılındıysa
değil onun yansıyan etkili şekli, onunla ilgili bütün eylemler de haram olur.
Şunu da ifade edelim ki "sanat sanat içindir." anlayışıyla yapılacak olan fotomodellik de, film
çalışmaları da haramlılık kapsamı içine girer.
İslam dini, insanların cinsel istikrarı ve mutluluğunu
amaçladığı için ve cinsel alanda da kulluk yapmalarını dilediği için cinsel
haramlara götürecek her türlü sözleri, yazıları, resimleri ve filmleri
yasaklamıştır. Bu durumu bir hadis ve ayetle sabitlersek; "Gözlerin
zinası şehvetle bakmaktır.", Nur suresinin 30.
ayetinde; "(Ey Muhammed!) Mümin erkeklere söyle, gözlerini şehvetli
bakışlardan sakınsınlar, cinsel organlarını harama bulaştırmaktan korksunlar.
Böyle davranmak onlar için daha temiz ve daha hayırlıdır. Şüphesiz Allah
yaptıklarınızdan haberdardır."
Kadın Erkek Beraberliğinde Nişanlılık
Zina gibi
büyük haramlara sebebiyet veren ikinci derecedeki cinsel haramlardan biride
erkek kadın beraberliğidir. Birbirine mahrem olmayan erkekle kadının yalnız
başlarına bir arada kalmalarıdır. Bunun içindir ki İslam dini kadın erkek
beraberliğini; yalnız olarak bir arada kalmalarına yasak getirmiştir. Allah
Rasulü bir hadisinde şöyle buyurmuşlardır. "Sizden biriniz, yanında
mahremi bulunmayan (nikahına düşecek) bir kadınla bir arada yalnızca kalmaya
görsün, onların üçüncüleri mutlaka şeytan olur." "... Şeytan da her
birinizin kan damarınızda (kanınız gibi iradenizin dışında) akar."
İslam dininin değindiği beraberlik yasağına
akraba fertlerini de içine aldığı gibi nişanlı çiftleri de içine almaktadır.
Yani ergenlik çağına gelmiş, birbirleriyle nikahlı olmayan ve birbirine
mahremde bulunmayan bir erkekle bir kadının bir arada yalnız kalmaları ile
ilgili İslami yasak, nişanlanmış çiftleri de içine alır. Nişanlı çiftler İslam
dinine göre birbirlerine yabancıdırlar. Nikah bağı olmaksızın sadece nişan bağı
veya sözlülük, baş başa bir arada kalmayı meşrulaştırmaz. Bu durum itibariyle
nişanlı veya sözlü çiftler yalnız olarak bir araya gelemezler.
Birbirleriyle evlenebilecek erkekle kadının aralarında nikah
bağı olmaksızın bir arada bulunmalarını yasaklayan İslam dini bu yasağını
ihlale sebep olacak her türlü işleri de haram kılmıştır.