
KADR SURESİ
KADİR DUASI
CEVŞEN’İ KEBİR DUASI’NIN SIRLARINDAN
KADİR GECESİNİ GÖZETMEK
KADİR GECESİ’NİN FAZİLETİ
KADİR GECESİ NAMAZI
KADİR SÛRESİ (Namaz Sûreleri ve Yorumu-Onk.Dr.Haluk Nurbaki)
Bu Sûre, Bedir harbi günü (17 Ramazan) sabah namazından sonra inzal oldu.
Bilindiği gibi inzâl:Âlem-i gaybdan şühuda çıkma demektir.
Bismillahirrahmanirrahim
Ayet1: Elhak, biz onu kadir gecesi indirdik.
Ayet2 : Ne bildirir ki sana Kadir gecesi?
Ayet3 : Kadir Gecesi bin aydan hayırlıdır.
Ayet4 : Melâike ve ruh peyderpey iner onda, Rablerinin izniyle her bir
emirde (bir hikmetle).
Ayet5 : O (gece) tan ağarana kadar, bir selâmdır.
Ayet 1: Bu ayet, Kur’an’ın şanını ve yüceliğini anlatmaktadır.
Ayetin normal edebi üslûpda “innenâ” diye başlaması düşünülürken, “inna”
diye başlaması, olayın şiddet ve keskinliğini beyan eder.
“Biz onu en kutsal gecede indirdik (Kadir Gecesi)” vurgulanırken: Kur’an
indirilişinin, evren sırlarını açıklamak anlamına geldiğini ve o anda,
evrenin gayb perdesinin aralandığını anlatmak için, Allah sûreye başlarken
çok şiddetli ve kesin bir emirle başlıyor.
“Biz indirdik (inzal ettik) onu”. “Hu” emrinde bu mutlak hüküm, “Hu”
kelimesinde Kur’an’ın benzersizliğini beyan etmektedir. “Hu” bir ilahi
esmadır. Ve burada Kur’an’ı anlatır. İşte bu esma sırrı içinde vahdet ve
benzersizliği ifade etmektedir.
“Kadir Gecesi” tanımına gelince “Kadir” kelimesi üç ayrı mâna ifade eder:
a) Kader ve Hüküm: Bu manaya göre, evrenin kader sırlarının açıldığı
gecedir.
b) Azamet ve Kudret: Bu manaya göre azamet ve şeref gecesi demektir.
c) Tazyik : Bu manaya göre, kudret-i İlahinin evrene intikalindeki hikmetler
gecesi demektir.
“Kadir gecesi” tanımında bu üç mana da bir aradadır. Zira sûrede “Kadir
Gecesi” üç kez üst üste geçmektedir.
İnzâl: Âlem-i gaybın, şühuda intikal etmesi demek olduğuna göre; bu gece,
gaybın aralandığı gecedir.
Ayet 2: “Ne bildirir ki sana kadir gecesi?”
Kur’an’da bu tarz bilinmez kavramları açıklayan bir çok âyetler vardır.
Allah ’ın bu tarz emirlerinde ortak bir tanımı vardır: “....Ne olduğunu kim
bildirebilir?” Şeklinde gelen âyetlerde temel vasıf: Bu konu ilmen
bilinemez, demektir.
Kadir gecesinin ilmen bilinmezliği yanında; bize, anlayabileceğimiz ölçüde
tanımını 3,4,5. Ayetler yapacaktır.
Buna rağmen kadir gecesi gayb âleminin bilinmezlik sırrını taşıdığından,
zâhirde
Kat’iyen kavranamaz, ancak kalben, enfüsde hissedilir.
Ayet:3 “Kadir Gecesi bin(1000) aydan hayırlıdır.” Kadir gecesinin
bilinmezliğini anlatan ayet; yani üçüncü ayet, şühud âleminden bir örnekle
tanıma başlıyor:
“O gece, bin aydan hayırlıdır.” Bu misalin yorumuna gelince.
a) Bir mü’minin gönülden hamd niyazı 1000 aylık zahiri ibadetten hayırlıdır.
b) Kesin olduğu bütün tefsircilerce kabul edilen bir hadise göre: Efendimiz,
rüyalarında Emeviler’in minbere tırmandıklarını görmüş ve çok müteessir
olmuştu. Bu rüyadan sonra Sûre-i Kevser ve Sûre-i Kadir nazil oldu.
Hz. Ali Kadir gecesi şehid edildi. Emeviler’in zahiri saltanatları ise 83
sene 4 ay; yani bin ay sürdü.
Kevser Sûresi’nde Emevi soyunun ebder olduğu; Kadir Sûresi’nde ise
Emeviler’in 1000 ay sonra yıkılacakları dile geliyordu.
Hadislerin toplandığı yıllarda, siyasi otorite Emeviler’in elinde olmasına
rağmen, bu hadisin yazılmasına karşı çıkmadılar. Kendilerinde az da olsa bir
hayra nisbet kurdular. Bu konuda ayrıntılı bilgi isteyenler Tirmizi,
Tebarani, Delâilde Beyheki gibi kaynaklara ve Elmalılı merhum Hamdi
Efendinin tefsirinde 5972. Sayfaya başvurabilirler.
İşte Horasanlı Ebâ Muslim, Kur’an’ın bu mucizesine inanarak Emeviler’, 30-40
kişilk askeri ile yerle bir etmiştir.
c) Efendimiz bir emrinde : “Bin yıl zahiri feyz yağsa, Fâtiha ’nın sırrı
ondan daha hayırlıdır.” Buyurmuştur.
d) Bin ay, normal melek zaman saatinde (4.ayete kıyasla) bir gecedir ve bu
gece; kadir gecesi, gayb zaman saatinin dünyada işleyiverdiği bir mucize
zaman genleşmesidir.
e) Kalbe, gayb dan bir hikmet gelince bin yıllık terakki olur.
f) Bin ay, yaklaşık olarak uzun bir ömrü temsil eder. Bu âyet buyurmaktadır
ki: Bu gecede alacağınız gerçek bir kalb feyzi, ömrümüzün tümünden daha
hayırlıdır.
Ayet4: “Melekler ve ruh kesiksiz ve devamlı inerler....”
Henüz Adem’in bedeni yaratılmadığı devirlerde: meleklerde, arza inmek, onu
ziyaret etmek hevesi vardı. Sık sık arza inerlerdi. Bu duygu, meleklerin
Efendimize karşı ezelde duydukları iştiyaktan doğmaktadır. İnsanların
yeryüzüne gelmesinden sonra meleklere genelde bu ziyaretler yasaklandı.
Kadir Gecesi Kur’an ’ın inzâli sebebiyle yılda bir gün ruhlarla birlikte
melekler arza inerek, Hz. Muhammed (S.A.V) sofrasında bu ilâhi ziyafete
katılırlar (Kadir Gecesi şenliği).
Ayetin son cümlesi melek ve ruhun kesiksiz arza intikalini bir forma
bağlamıştır.
“Min külli emrin (her emirden) burada “min” atfı, bağlantı kabul edilirse, o
zaman âyetteki mâna :
“O Kadir Gecesi Melek ve ruh aldıkları emrin uygulamasına (uygulaması için)
Allah’ın emriyle inerler” demektir.
“Min” eki emre atıf ise, o zaman âyetin mânası:
“O gece melek ve ruh her emirden izinle inerler” demektir.
Adem’e secde emri gibi; İlahi emirle inerler demektir. Zira ilâhi tecelli,
kalb-i Muhammedi (S.A.V) ‘ye inince, secde emri doğar ve böylece ruh ve
melekler, bin gecelik bu intikali bir gecede yaparak büyük bir ilahi tecelli
sergiler.
Burada önemli bir nokta ruhun intikalidir. Gerçi bazı yorumcular, “ruh” dan
muradın Cebrâil olduğunu savunmuşlardır. Ancak Cebrâil de bir melektir. Ve
melek kavramı içindedir. Bazı âyetlerde tek başına ruh geçince Cebrâil’in
kasdedildiği olmuştur. Ancak “Melek ve Ruh” kavramında elbette Cebrâil
olarak ayrı tanım söz konusu değildir.
Ruhların arza intikali ancak bir ilahi emirle mümkündür. Emr âleminden izin
çıkmadan ruh arza intikal edemez.
Bu intikal de sırr-ı Muhammedi (.S.A.V) hikmeti içindedir. Velilerin
ruhları, şehidlerin ruhları Efendimize hizmet için arza emr-i ilâhi ile
intikal edebilir.
Bu genel kuralın dışında, ölenlerin ruhu emr âlemine intikal eder. Ve arza
dönemezler. Ruh çağırma şaşkınlığında olanlar bu hikmeti bilmediklerinden
şaşkın maceralar peşindedirler.
Ayet 5: “Ta fecrin tulûuna kadar (tan görülene dek)...”
Bu ayette birinci bölüm Kadir Gecesinin süresini simgeler ki: Arzın dönüşü
göz önüne alınırsa; Kadir Gecesi 24 saat sürer. Ve Mekke boylamında
başlayarak batıya doğru intikal ede ede sürer ve yine Mekke’de sonlanır.
Ayetin ikinci bölümü
“Fecrin tulûuna kadar bir selamdır” ibaresindeki “selam” kelimesidir.
Selâm-ı ilâhi: ilâhi bir ilgi, bir cereyandır:
a) Zahir, yani gündüz başlayınca çokluk yansır ki; gayb âleminin sırrı perde
arakasına çekilir.
b) İslam Güneşi 27 Ramazanda doğmuştur. Bu, tüm insanlığa büyük rahmet ve
selamdır. Bu gece yalnız arzda değil, ruhların ve meleklerin intikali
dolayısıyla tüm evrenedir. Tüm evrende bir bayram, ilahi bir şenliktir.
c) Her ferdin ruhunun, kalbine tazyik ederek ilâhi hikmeti sezdiği gecedir.
Gönülde imân ışığı yanana kadar sürer.
d) Kur’an, gönüllere ilâhi selâmın, Allah cereyanının sırrını yansıtan bir
hikmettir. Onun ihtişarı, gaybın açılıp, gerçeklerin Allah emri ile dünyaya
sergilenmesini temsil eder.
e) İşte böylece Allah, kadir gecesi dolayısıyla, Kur’an’ın intişarının ve
Efendimizn sırrının ilmen bilinemeyeceğini bildirdikten sonra, o sırdan
ehline perde perde gerçekleri açıklamıştır.
Şimdi bir noktaya dikkatinizi çekiyorum. Önce Allah, Alak Sûresinde
Kur’an’ın ilk intişarını bildirmiş; sonra bu sûre ile Kadir Sûresi’nin ne
denli bir evren sırrı taşıdığını Kadir Sûresi ile açıklamıştır.
Alak ve Kadir Sûreleri’ni birlikte sezmeye çalışırsak: Evrendeki büyük
hikmetin Alak (ilgi ve câzibe) ile başladığını ve gayb âleminin
billurlaştığını anlıyoruz.
Ve Kur’an bu temel hikmetin anahtarıdır.
Bir İslam
Büyüğü der ki:
-kadir
gecesini mutlaka bulmamız gerekmez. Kadir gecesi niyetiyle bir kısım
gecelerde ibâdet ve tâatta bulunmamız gerekir. Böyle bir niyet ve alâkâ ile
bu geceleri hakkınızda Kadir gecesi hükmüne dönüştürebilirsiniz.(Ahmed
Şahin-Dualarımız)
Demek ki esas olan, niyettir, alâkadır, ihlâstır. gerisi Rabbimiz'in bitmez
tükenmez rahmet hazinesinin mükâfatına kalmıştır. Rabbimizin mükâfat
hazinesi kulların ki gibi değildir, verilmekte güçlük, zorluk ve cimrilik
bahis mevzu olsun. Ne var ki, ihlâs, iman ve âlaka şartı vardır bunun.
Bunu nefsimizde bulunduralım yeter.
KADİR DUASI
“Allahümme inneke afüvvün kerimün tühibbül-afve fa’fü anni”
Manası: Allah’ım, şüphesiz sen, affedicisin, kerimsin, kullarını affetmeyi
seversin, beni de affet(Ya Rabbi)
CEVŞEN’İ KEBİR DUASI’NIN SIRLARINDAN(Pamuk Yayınları)
Bu dua dünya yaratılmadan (500) sene evvel arşın üzerine yazılmıştı. Hangi
kul Ramazan’ın başında, sonunda veya her gece veya Cuma günü veya gecesi bu
duayı okuyarak bana dua ederse, Kadir gecesi ona gösterilir. Kadir gecesi,
Allah Teâlâ 70 bin melek yaratır. Her semada 70 bin melek bulunur. Meke-i
Mükerreme ve Medine-i Münevvere’de, Meşrık’da, Mağrib’de 70 bin melek
vardır. Her meleğin çeşitli dilleri vardır. Cenab-ı Hakk’ı tesbih ederler.
Hasıl olan sevabı bu mübarek duayı okuyana bağışlarlar. Böylece oradaki
bütün perdeler ortadan kalkar. İşte bu esnada Allah’tan (C.C) ne istenirse
dileği kabul edilir.
Kadir Gecesi’ni, ramazan ayının son on günün gecelerinde arayınız.
(Hadis- Şerif-buhari, Leyletü’l-Kadr,3, Tirmizi, Savm,72, no:792)
Kim Kadir Gecesi’nin faziletine inanarak ve mükafatını Allah’tan bekleyerek
ihya ederse, geçmiş günahları bağışlanır.(Hadis-i Şerif-Buhari, Teravih 1,
Müslim, Misafirun 176, no.760)
Resülallah (s.av)’e ümmetinin ömrü gösterilmiş. O da, önceki ümmetlerin
ömrüne nisbetle kısa olduğu için, amelde onların uzun ömürde işlediklerine
yetişemezler diye, bu ömrü az bulmuş. Bunun üzerine cenâb-ı hakk, bin aydan
daha hayırlı olan Kadir Gecesi’ne vermiştir.(İ.Malik, Muvatta, İtikaf, 15,
1/321)
Resülüllah (s.a.v) ramazan ayının son on gününde İ’tikafa girerlerdi. Fakat
bir sene (seferde bulundukları) için İ’tikafa girmedi, mütakip yıl yirmi gün
İ’tikaf yaptı.(İbn’i Mace, sıyam, 58, no, 1770)
Cennetin derecelerinin adedi, Kur’an ayetleri sayınsıncadır. Kur’an okuyan
bir kimse, cennete girdiğinde, ondan üstün hiç kimse olmayacaktır.(Hadis-i
Şerif-Feyz’ul-Kadir, 5/285)
KADİR GECESİNİ GÖZETMEK
Kadir Gecesi’nin Ramazân-ı Şerif’in 20’sinden sonraki tek gecelerinde
aranmasına dair müteaddit hadîs-i şerifler vârid olmuştur. Birinden itibaren
tek gecelerde aranmasını tavsiye eden büyükler de vardır. İmâm-ı Şâ’rânî
hazretleri Kadir Gecesi’nin kaçıncı gece olduğunu, Ramazân-ı Şerif’in giriş
günlerine göre şöyle tesbit etmiştir: v Pazar günü girerse, 28’i 29’a
bağlayan gece. v Pazartesi günü girerse, 20’yi 21’e bağlayan gece. v Salı
günü girerse, 26’yı 27’ye bağlayan gece. v Çarşamba günü girerse, 18’i 19’a
bağlayan gece. v Perşembe günü girerse, 24’ü 25’e bağlayan gece. v Cuma günü
girerse, 16’yı 17’ye bağlayan gece. v Cumartesi günü girerse, 22’yi 23’e
bağlayan gece. İmâm-ı Şâ’rânî hazretleri 30 sene Kadir Gecesi’yle bu târife
göre müşerref olmuşlardır. Birçok ehlüllah bu usûlle Kadir Gecesi’ni
bulmuşlardır. Kadir Gecesi’nin bu ay içerisinde hangi gece olduğunun
gizlenmesi, mü’minlerin her geceyi Kadir Gecesi bilip, her gece çokça ibâdet
etmeleri içindir. Kadir Gecesi’nde hava berrâk ve güzel olur. O gece her şey
Allah’a secde eder. Denizlerin suyu bir an için tatlılaşır. Mü’minler afv-ı
ilâhi ve mağfiret-i sübhânîye mazhar olurlar. (Dua ve İbadetler, Fazilet
Neşriyat) Netice olarak Ramazan-ı Şerif hangi gün girerse girsin, bu hesaba
göre Kadir Gecesi, cumartesiyi pazara bağlayan geceye isabet etmektedir.
Ramazan-ı Şerif’in ikinci yarısında ise, iki adet cumartesi vardır.
Bunlardan gecesi tek sayıya isabet eden, Kadir Gecesi’dir.
KADİR GECESİ’NİNFAZİLETİ
Bin aydan daha hayırlı olan, meleklerin dünyaya indiği bu geceyi
bereketlendirmek bizim elimizde. Bu gecede amel, ibâdet, zikir ve tefekkürle
ulaşılacak olan hayır ve mükâfat, onsuz bin ay amel ile kazanılacak olan
ecir ve sevaptan daha fazladır. Bir sınır ve miktar ile
sınırlandırılamayacak kadar çok hayırlıdır. Bu da Cenab-ı Hakk'ın, sırf Hz.
Muhammed (s.a.v.) ümmetine bir lûtuf ve ihsânıdır. Resûlüllah (s.a.v.), bu
geceyle alâkalı olarak bizlere şunları hatırlatmaktadır: “Kim inanarak ve
sırf Allah rızası için Kadir Gecesi'nde (Allâh‘a ibâdet için) kalkarsa,
geçmiş günahları bağışlanır.” Demek ki, bu geceyi değerlendirmenin birinci
şartı kalkmak, yani gafletle geçirmemektir. Resûlüllah (s.a.v.) namaz
kılmış, Kur'an okumuş, duâ ve tefekkürde bulunmuştur. Kadir Gecesi'nin
ramazan ayında, bâhusus son on gününde saklı oluşunun hikmeti, insanların
ona güvenip diğer zamanlarda isyana dalmamaları... Bir diğeri de yine buna
bağlı olarak, Kadir Gecesi'ne tesadüf etme ümidiyle ramazân-ı şerifin
tamamını ihya etmelerini istemek olabilir. Bir hadis-i şerifte de Resûlüllah
Efendimiz, “Kadir Gecesi yatsı namazında cemaatte hazır bulunan, ondan
nasibini almıştır” buyurur.
Kadir gecesinin kadrini, Kur’an-ı Kerim’in “Kadr Suresi” gayet açık bir
üslup ile anlatmaktadır. Bu surenin bir ayet-i celilesinde Allah (c.c) şöyle
buyuruyor.
“Kadir gecesi bin aydan daha hayırlıdır.”
Efendimiz (s.a.v)’in mübarek sözlerinden pek çoğunda, Kadir gecesinin çok
hayırlı bir gece olduğu ve Ramazan ayının 27. Gecesine tesadüf ettiği
bildirilmiştir.
Efendimiz (s.a.v) şöyle buyurdu.
“Eğer cennetten bir adam çıksa, ve bütün dünya ehli de ona misafir olmak
isterse o hepsini yedirir içirir, giydirir. İşte Kadir Gecesi de Hakk’ın
misafirlerinden birirdir. Onun ziyafeti bütün dünya halkına yeter.
Mahlukatın tümü Allah’ın misafiri ve kullarıdır. Onun keremi onlara yetmez
mi, cömertliği onlara kafi gelmez mi?
Efendimiz (s.a.v) Kadir gecesinde neler yapılacağını, zaman zaman ümmetine
ve özellikle mü’minlerin anneleri olan hanımlarına söylemiştir. Hz. Aişe
validemiz şöyle anlatıyor:
“Allah resülu (s.a.v) bir akşam odama girdi. Ben ise yatağımı serdim,
uyumaya hazırlanıyordum. Şöyle buyurdular:
-Ey Aişe! Bu gece şu dört ameli işlemeden uyuma:
a. Kur’an-ı Kerim’i bir defa olsun hatmet.
b. Peygamberleri, kıyamet gününde kendine şefaatı kıl.
c. Bütün müslümanların rızasını kazan.
d. Hac ve umre yapmadan uyuma.
Allah Resulü (s.a.v) bunları söyledi ve hemen namaza durdu. Bende kalkıp
yatağın içine oturdum. Resülulllah (s.av) namazını bitirinceye kadar
bekledim. Nihayet Allah Resülu namazını bitirip selam verince sordum.:
-Ya Resüllallah! Anam babam sana feda olsun, bana dört şeyi yapmadan
uyumamamı emrettiniz. Ama ben, bu kadar işi bu kısa zamanda nasıl
yapabilirim? Bir çare göstermediniz.
Bunun üzerine Allah’ın Resülu tebessüm ederek şöyle buyurdular:
-Ey Aişe! Dediklerimi yapman o kadar güç bir iş değildir. Çaresi şudur:
a. üç kez İhlas Suresini okursan, Kur’an-ı bir defa hatmetmiş sevabı
alırsın.
b. Bana ve diğer peygamber kardeşlerime salat ve selam okursan, bizler
kıyamet gününde sana şefaatçı oluruz.
c. Mü’min kardeşlerinin Allah’ın affına mazhar olmaları için istiğfar
okursan, onların hepsinin rızasını kazanırsın.
d. “Sübhânellâhi vel hamdülillahi ve lâ ilâhe illellâhü vallahü ekber velâ
havle velâ kuvvete illâ billâhil aliyyil azıym” tesbihini okumaya devam
edersen, bir hac ve umre yapmış kadar ecir kazanırsın.”
Kadir gecesinin zamanı hususunda alimler arasında ihtilaflar doğmuştur. Kimi
son on gününde kadir gecesinin aranması gerektiğini savunurken, bazıları
daha değişik zamanlar ileri sürmüşlerdir. Aslında Ramazan ayı boyunca bütün
gecelerde Kadir gecesinin araştırılması gerekir.
Kadir gecesinin sessiz ve sakin, fırtınasız, ne fazla sıcak, ne fazla soğuk,
uyanık bulunan kimselere huzur ve huşu bahşettiği, sabahleyin doğan güneşin
saçtığı ışınların gözleri tırmalamadığı çeşitli alimlerce ileri sürülmüştür.
Ramazan gecelerinde çok ibadette bulunulmasını temin için, o gecenin hangi
gecede olduğu gizlenmiştir.
KADİR GECESİ NAMAZI
Bu namazın en azı iki, en çoğu bin, orta haddi yüz rekattır. Ondaki kıraat
aynı berat namazındaki kıraattır.
Ancak orta haddinde kişi fatihadan sonra bir kere “inna enzelnahu” üç kere
“ihlas Suresini okur. Her iki rekatta bir selam verir. Selamdan sonra hemen
Hz.Peygamber'’ salat- selam getirilir ve kalkılır. Böylece dünya kelamı
yapılmadan yüz rekatlık namaz tamamlanmış olur.
|