7- GECE
NAMAZLARI (TEHECCÜD) KİTABI
1. Gece
Namazı —Özellikle Teheccüd Namazı—
2. Resulü
Ekrem (S.A.V.Vin Vitir Namazı
4. Vitir
Namazını Vaktinde Kılamayanların Şafak Attıktan Sonra Kılması
1. Said b.
Cübeyr yanındaki itimat ettiği bir adamdan, o da Resulü Ekrem'in zevcesi Hz.
Aişe'den şu hadisi rivayet eder: Resû-Iullah (s.a.v.) buyurdu ki: «Gece namaz
kılmayı âdet edinen kimse uyuyakalır da teheccüd namazına kalkamazsa, Allah
ona teheccüd sevabını yazar, uyuması da sadaka sayılır.[1]
2. Âişe
(r.a.) anlatıyor: Resulü Ekrem geceleri teheccüd namazı kıldığında, önünde
yatıyordum, ayaklarım secde yerine uzanırdı. Secde yaparken eliyle bana
dokunur ayağımı çeker, secdeden kalkınca uzatırdım. O zamanlar evlerde kandil
yanmazdı.[2]
3.
Resûlullah'm zevcesi Âişe (r.a.) rivayet eder; Resûlullah (s.a.v.) buyurdular
ki: «Namazda uyuklayammz yatsın uykusunu aldıktan sonra namazını kılsın. Zira
uyuklayarak namaz kılan belki de farkında olmadan istiğfar edeceği yerde
kendine küfreder.»[3]
4. İsmail b.
Ebi Hâkim'e şöyle rivayet edildi: Resûlullah (s.a.v.) gece namazı kılan bir
kadını işitince:
«—Bu kimdir?» dedi.
Ona:
«Tüveyt'in kızı
Havlâ'dır. Geceleri uyumaz,» dediler. Resûlullah (s.a.v.) bütün gece namaz
kılmasını hoş görmedi. Hatta kızdığı yüzünden okundu. Daha sonra şöyle buyurdu:
«Siz ibadetten usanıp ayrılmadıkça, Allahü Teâlâ ecir ve sevabınızı kesmez.
Kendinizi yorup usandırmadan devam edebileceğiniz şekilde amel edin.»[4]
5.
Eslem'den: Ömer b. el-Hattap (r.a.) geceleri dilediği kadar namaz kılar, sabaha
karşı: «Namaza kalkın, namaza kalkın,» diye ev halkım namaza kaldırır, daha
sonra şu âyeti okurdu: «Ehline (Ev halkına) namaz kılmalarını emret, sen de
namaza devam et. Senden rıztk istemiyoruz. Seni biz rızklandırıyo-ruz* Mutlu
son, takva sahiplerinindir.»[5]
6. Said b.
el-Müseyyeb: «Yatsı namazını kılmadan önce uyumak ve yatsı namazından sonra
konuşmak mekruhtur.»[6] derdi.[7]
7. Abdullah
b. Ömer (r.a.) der ki: Gece ve gündüz (Nafile) namazlar ikişer ikişerdir. Her
iki rekâtta bir selâm verilir.
îmanı Mâlik der ki:
Bize göre de böyledir. (Yani sünnet ve nafile namazlarda iki rekâtta bir selâm
verilir.)
8.
Resûlullah'm zevcesi Âişe (r.a.)'den: Resûlullah (s.a.v.) gece onbir rekât
namaz kılardı, birini tek kılardı. Namazı bitirince sağ tarafına yatardı.[8]
9.
Abdurrahman b. Avfm oğlu Ebû Seleme'den: Resûlullah'm zevcesi Aişe'ye:
«— Ramazan'da
Resûlullah'ın namazı nasıldı?» diye sordum, 3 da:
«— Resûlullah
(s.a.v.), ne Ramazanda ne de başka zaman (ge-:e namazında) onbir rekâttan fazla
kılmazdı, dört rekât kılar, güzelliğini ve uzunluğunu sorma. Sonra dört rekât
kılar, güzelliğini '■e uzunluğunu sorma. Daha sonra üç rekât (vitir
namazı) kılardı.» liye cevap verdi.
Aişe (r.a.) der ki:
Hz. Peygamber'e:
«— Ya Resûlallah
vitiri kılmadan mı uyuyorsun?» dedim.
!) Müslim,
Salâtu'l-Musafirîn, 6/121. Ayrıca bkz. Şeybanî, 165
«— Ya Aişe (r.a.) gözlerim
uyur, ama kalbim uyumaz.» buyurdu,[9]
10.
Müzminlerin annesi Âişe (r.a.)'den: Resûlullah (s.a.v.) gece cmüç rekât namaz
kılardı. Daha sonra sabah namazı ezanım duyunca kıyamlarında kısa okuyarak îkı
rekât (sabah namazının sünnetini) kılardı.[10]
11. Abdullah
b. Abbas (r.a.) anlatıyor: Bir gece Resulü Ekrem'in zevcesi teyzem Meymune'nin
yanında kaldım, başımı Resûlullah'm yastığının kenarına koyarak yattım. Hz.
Peygamber uyudu, Gece yansı olunca veya biraz önce, yahut biraz sonra uyanıp
oturdu. Eliyle gözlerini sildikten sonra Âli tmran sûresinin son on âyetini
okudu. Daha sonra kalktı, asılı kırbadaki su ile abdest aldı.[11] Öyle
güzel abdest aldı ki! Sonra (teheccüd) namazım kıldı.
tbni Abbas der ki: Ben
de kalktım, onun yaptığı gibi yaptım. Sonra gidip yanına durdum. Resûlullah
(s.a.v.) sağ elini başıma koydu, sağ kulağımı ovdu. îki rekât namaz kıldı.
Sonra iki rekât, sonra iki rekât, sonra iki rekât, sonra iki rekât, sonra yine
iki rekât kıldı. Daha sonra bir rekât kıldı ve yattı. Müezzin gelince kalkıp
kıyamında kısa okuyarak iki rekât (sabah namazının sünnetini) kıldıktan sonra
çıktı, sabah namazını kıldırdı.[12]
12. Zeyd b.
Hâlid el-Cühenî anlatıyor: Bir gece Resûlullah (s.a.v.)'in (teheccüd) namazını
gözetlemek kastıyla gittim. Kapısının eşiğine dayandım. Resûlullah (s.a.v.)
(gece yarısı) kalktı, uzun uzun okuyarak iki rekât namaz kıldı. Sonra onlardan
biraz daha kısa iki rekât kıldı, sonra biraz daha az okuyarak iki rekât kıldı,
sonra biraz daha az okuyarak iki rekât kıldı, sonra biraz daha az okuyarak iki
rekât kıldı, sonra biraz daha az okuyarak iki rekât kıldı, daha sonra bir rekât
kıldı. Tamamı, onüç rekâttır.[13]
13. Abdullah
b. Ömer (r.a.)'den: Resûlullah (s.a.v.) kendisinden gece namazım soran bir
adama: «Gece namazı ikişer ikişer kılınır. Şafak atmasından korktuğunuz vakit
vitri tek rekât olarak kılarsınız» buyurdu.[14]
14. Ibn
Muhayriz anlatıyor: Kinane oğullarından Muhdecî adında bir adam Şam'da Ebû
Muhammed künyesiyle tanınan birinin «Vitir namazı vaciptir.» dediğini işitti.
Muhdecî der ki: Bunun üzerine Ubade b. es-Sâmit'e gittim. Ona mescide giderken
rastladım. Ebû Muhammed'in (vitir namazı vaciptir) dediğini anlattım. Ubade:
Ebû Muhammed yalan söylemiş. Resûlullah (s.a.v.): «Allah kullarına beş vakit
namazı farz kıldı. Kim bunları kılarsa, onu cennetine girdireceğine Allah'ın fermanı
yoktur. Dilerse ona azap eder, dilerse onu cennete girdirir.»[15]buyurdu,
dedi.[16]
15. Said b.
Yesar anlatıyor: Mekke yolunda Abdullah b. Ömer'le beraber gidiyordum. Şafak
yaklaşınca indim, vitir namazını kıldım. Abdullah'a ulaşınca bana:
«— Neredeydin?» dedi.
Ben de:
«— Şafak atmasından
korktum, indim, vitir namazını kıldım.» dedim. Bunun üzerine Abdullah:
«— Resûlullah'a uymak
istemez misin?» dedi. Ben: «— Evet, vallahi uymak isterim,» dedim. Abdullah:
«— Resûlullah (s.a.v.)
vitir namazını devenin üzerinde kılardı.» dedi.[17]
16. Said b.
el-Müseyyeb'den rivayet olundu: Ebû Bekir es-Sıddîk yatacağı vakit vitir
namazını kılardı. Ömer b, el-Hattab (r.a.) ise vitir namazını gecenin sonunda
(seher vakti) kılardı.
Said b. el-Müseyyeb
der ki: Ben, yatağıma gireceğim vakit vitri kılarım.
17. imam
Mâlik'e şu hadis rivayet edildi: Bir adam Abdullah b. Ömer'e
«—- Vitir namazı vacip
midir?» diye sorunca Abdullah:
«— Şüphesiz Resûlullah
(s.a.v.) ve müşlümanlar vitir namazını kıldılar,» dedi.
Adam aynı soruyu
tekrar tekrar sordu, Abdullah b. Ömer de her sorusunda «Resûlullah (s.a.v,) ve
müşlümanlar vitri kıldılar» diye cevap verdi.
18. Hz. Âişe
(r.a.) derdi ki: Şafaktan önce (teheccüd namazı vaktinde) uyanamamasmdan korkan
kimse, vitir namazını yatmadan önce kılsın. Uyanabilen kimse, vitir namazım
tehir edip (seher vakti) kılsın.
19. Nâfi'
der ki: Mekke'de Abdullah b. Ömer (r.a.)'le beraberdim. Hava bulutluydu.
Abdullah şafak atmasından korkarak bir rekât vitir namazı kıldı. Hava
açıldıktan sonra, erken olduğunu görünce bir rekât daha kılarak kıldığı tek
rekâtı çiftledi, sonra ikişer ikişer dört rekât daha kıldı. Şafak yaklaşınca
hemen bir rekât vitir kılda.[18]
20. NâfT der
ki: Abdullah b. Ömer (r.a.) vitir namazında iki rekâtta selâm verir Hattâ bazı
isteklerini bildirir, bir rekât da ayrı kılardı.[19]
21. Ibn
Şihab der ki: Sa'd b. Ebi Vakkas (r.a.) yatsıdan sonra bir rekât vitir kılardı.[20]
îmam Mâlik der ki:
Bize göre böyle değildir. Fakat vitir namazının en azı üç rekâttır.
22. Abdullah
b. Dinar'dan rivayet olundu: Abdullah b. Ömer (r.a.) akşam namazı gündüz
namazlarının vitridir, derdi.
îmam Mâlik der ki: Bir
kimse gecenin evvelinde vitir namazını kılar, uyuduktan sonra uyanır,teheccüd
namazı kılmak isterse, (teheccüdü) ikişer ikişer kılsın. İşittiğimin en güzeli
budur.[21]
23. Said b.
Cübeyr anlatıyor: Abdullah b. Abbas uykusundan uyandı, hizmetçisine:
«— Bak insanlar ne yaptı?»
dedi. (O zamanlar Abdullah'ın gözleri âmâ olmuştu.) Hizmetçi gidip döndükten
sonra:
«— însanlar sabah
namazından dağıldılar,» deyince, Abdullah b. Abbas vitir namazını kıldıktan
sonra sabah namazım kıldı.[22]
24. imam
Mâlik der ki: Bana Abdullah b. Abbas, Ubade b. es-Samit, el-Kasım b. Muhammed
ve Abdullah b. Amir b. Rebia'nın vitir namazlarını şafak attıktan sonra
kıldıkları rivayet edildi. [23]
25. Abdullah
b. Mes'ud (r.a.) der ki: Sabah namazına kaamet edilirken de vitir namazı
kılabilirim.[24]
26. Yahya b.
Said rivayet eder: Ubade b. es-Samit (r.a.) imamlık yapıyordu. Bir gün sabah
namazına gitti, müezzin kaamet ederken Ubade onu susturdu. Vitir namazını
kıldıktan sonra sabah namazını kıldırdı.[25]
27.
Abdurrahman b. el-Kasım der ki: Abdullah b. Amir b. Reb-îa'yı (r.a.): «Sabah
namazının kaametini işitirken «yahud şafaktan sonra» vitir namazını kılarım,»
derken işittim.
(Abdurrahman, Abdullah
b. Amirin: Kaamet edilirken mi, yoksa şafaktan sonra mı dediği hususunda şüphe
ediyor.)
28. Kasım b.
Mİıhammed der ki: Şafaktan sonra da vitir namazını kılarım.
Mâlik der ki: Ancak
vitri kılmadan uyuya kalan kimse, şafaktan sonra vitir namazını kılabilir.
Yoksa kasden vitir namazını şafaktan sonraya bırakmak caiz değildir.
29. Resulü
Ekrem'in zevcesi Hafsa (r.a.) rivayet eder: Resûlul-lah (s.a.v.), müezzin sabah
namazı ezanını okuyunca kaamet edilmeden önce kısa okuyarak iki rekât sünnet
kılardı.[26]
30. Hz. Âişe
(r.a.) der ki: Resûlullah (s.a.v.) sabah namazının sünnetini o kadar hafif
kılardı ki kendi kendime acaba Fatihayı okudu mu, yoksa okumadı mı, derdim.[27]
31. Ebû
Seleme b. Abdurrahman der ki: Bir sabah namazında kaameti işiten cemaatten bir
kısmı sünnet kılmaya kalktılar, o sırada Resûlullah (s.a.v.) çıka geldi.
Bunları görünce:
«— îki namaz birden mi
kılınıyor, iki namaz birden mi kılınıyor?»[28]
buyurdu. Bu, sabahtan önceki iki rekat sabah namazın-daydı.
32. Abdullah
b. Ömer (r.a.), (bir gün) sabah namazının sünnetini kılamadı, güneş doğduktan
sonra kaza etti.[29]
33. Kasım b.
Muhammed de Abdullah b. Ömer'in yaptığı gibi farzdan önce kılamadığı sabah
namazının sünnetini güneş doğduktan sonra kıldı.
[1] Ebu Davud, Tatavvu, 5/20; Nesaî, Ktyâmu'1-Leyl, 20/61.
Ayrıca bkz. Şeybanî, 167.
Teheccüd namazı; gece
uykudan kalkıp kılman bir namazdır. Diğer nafile namazlardan daha faziletlidir.
Peygamberimiz (s.a.v.) teheccüd namazını, en çok sekiz, enaz iki rekat olarak
kılmıştır.
[2] Buharî, Sala t, 8/22; Müslim, Salât, 4/272.
[3] Yani dua ederken farkında olmadan beddua eder. Buharî,
Vudû, 4/53; Müslim, Salâtu'l-Musafirîn, 6/222.
[4] îbn Abdilber der ki: Bu ismail ri vay etiyle,
munkatı'dır.
Buharî (îman, 2/32),
Hz. Aişe'den mevsul olarak rivayet eder. Ayrıca bk2. Müslim,
Salâtu'l-Musafirîn, 6/220.
[5] Taha sûresi 132.
[6] Zira, yatsıyı kılmadan uyuyan kimse belki uyanamaz,
yatsı namazı kazaya kalır. Yatsı namazından sonra sohbete dalınca da gece, yani
teheccüt namazına kalkamaz.
[7] Buharî, Mevakît, 9/3; Müslim, Mesâcid, 5/236.
[8] Müslim salatul musafirin 6/121.ayrıca bkz şeybani165
[9] Buharı, Salâtu't-Teravîh, 31/1; Müslim,
Salâtu'l-Musafirîn, 6/125. Kalbin manevî canlılığı güçlenince, beden uyuduğunda
da uyanık kalır. Bu, peygamberlere özgü bir durumdur.
[10] Müslim, Salâtu'l-Musafîrîn, 6/123.
Bu 13 rekâtın onu
teheccüt, üçü vitir namazıdır. Resulü Ekrem teheccüt namazını çoğu zaman sekiz
rekât, bazen de on rekât kıln-Mı
[11] Kırba: Sakaların (evvelce) kullandığı ince köseleden
veya deriden yapılmış su kabı, saka tulumu.
[12] Buharı, Vudû, 4/36; Müslim, Salâtu'l-Musafırîn, 6/182.
[13] Müslim, Salâtu'l-Musafırîn, 6/195. Ayrıca bkz.
Şeybanî, 166.
Hz, Peygamber; bu
hadislerden de anlaşıldığı gibi, Vitir namazını kılarken iki rekâtta selâm
verir, bir rekâtı tek kılardı. îmam Malik ve İmam Şafiî bu hadislere göre amel
etmişlerdir. Bazen de üç rekât vitir namazını bir selâmla kılardı. Ebû Hanife
de buna göre amel etmiştir.
[14] Buharî, Vitr, 14/1; Müslim, Salâtul-Musafirîn, 6/145,
Ayrıca bkz. Şeybanî, 164.
[15] Namaz kılmak; kişiyi diğer sorumluluk ve görevlerden
kurtarmaz. Yalnızca namaz kılıp, başka günah ve kötülükleri yapmakla devam
etmek doğru değildir.
[16] Ebu Davud, Vitr, 8/20; Nesaî, Salat, 5/6; ibn Mace,
İkamet, 5/194.
[17] Buharı, Vitr, 14/5; Müslim, Salâtu'l-Musafırîn, 6/36.
[18] Şeybanı, 251.
[19] Şeybanî, 258.
Vitir namazı hususunda
mezhepler arasında iki bakımdan ihtilâf vardır.
a) Vacip veya
sünnet oluşu.
b) Kılınış
şekli,
Hanefi mezhebinde vitir
namazı vaciptir. Bir selâmla üç rekât kılınır. Yatsı namazından sonra kılınır.
Teheccüt namazına kalkan kimse vitir namazını tehir eder, teheccütten sonra
kılar.
Şafiî, Maliki ve
Hanbelî mezheplerinde vitir namazı sünneti müekkede-dir, yani en kuvvetli
sünnettir. İki rekâtta bir selâm verilir, bir rekât tek kılınır. Her üç
mezhepte de üç rekâtı bir selâmla kılmak caizdir. Bütün mezheplerde vitir
namazının en efdal vakti, teheccüt namazından sonra şafak atmadan öncedir. Hz.
Peygamber devamlı böyle kılardı ve bir hadisinde: «Gece namazlarınızın en
sonunda vitir namazı kılın» buyuruyor. Teheccüte kalkamayanlar, vitri yatsıdan
sonra yahut yatmadan önce kılarlar.
[20] Tek rekâtli namaz yoktur. Yatsıdan sonra vitirin de
iki rekâtını kıldıktan sonra bir rekât kılmış olabilir.
[21] şeybani 249
[22] Şeybanî, 256
[23] Şeybanî,253, 254.
[24] Şeybanî, 255.
[25] Şeybanî, 257.
[26] Buharî, Ezan, 10/12; Müslim, Salâtu'l-Musafırîn, 6/87.
Ayrıca bkz. Şeybanî,244.
[27] İbn Abdilber der ki: Malik'ten rivayet edenler, bu
hadisin mürselliğindoe ihtilafsızdır.
[28] Hz. Peygamber iki namaz diye, sabah namazının farzı
ile sünnetini kastediyor. Bu hadisten, farza kaamet edilince camide sünnet
veya nafileye başlamadan bütün cemaatin farza durması gerektiği anlaşılır.
[29] Hanefi mezhebinde sabah namazının farzından sonra
sünnet kılmamadığı için, farza kaamet edilince cemaate ulaşabileceğini kestiren
kimse çabucak sünneti kılar, farza yetişir.